Gümüşhane merkez Kabaköy ilkokulunun olduğu metruk bina alanı zamanında bir tarlaymış.

Bizim de okulumuz olan binlerce öğrencinin mezun olduğu tarlanın çok ilginç bir hikayesi var.

Buğday ve hububat ekilirmiş tarlaya.

Çocuklarda çocukluk afacanlığı ile tarladan ekin koparır, kamış yaparlarmış.

Tarla sahibi bir kaç kez çocukları ikaz etmiş nafile…

Bu kez daha ağır ceza verme isteği çok pahalıya mal olmuş.

Bir gün çocukları tarladan kovalama işini iyice abartan tarla sahibi, onları Kabaköy mezra mahallesi tarafında Cılcılın deresine kadar kovalayıp tehditler savurmuş.

Çocuklardan biri korkuya kapılmış artık kalbi durmuş korkudan ödü kopmuş, oracıkta ruhunu teslim etmiş ve ölmüş.

Aileler arasında çıkan huzursuzluğa kadı müdahale etmiş ve tarlanın mezarlık olarak vakfedilmesine karar vermiş.

Tarla sahibi adeta Midyat’a bulgura giderken evdeki bulgurdan olmuş.

'Terbiye sistemini psikiyatr ve psikologlar bozdu' 'Terbiye sistemini psikiyatr ve psikologlar bozdu'

Bir taraftan tarlayı kaybederken, diğer taraftan çocuğun ölümüne sebebiyet vermiş.

Allah kimsenin başına böyle talihsiz kaza getirmesin.

Atalarımız boşuna “Öfkeyle kalkan zararla oturur” dememiş!

Tarla uzun müddet köyün mezarlığı olmuş daha sonra kabirler usulüne uygun olarak başka bir yere taşınarak tarla okul alanına tahsis edilmiş.

Son derece hüzün ve ibret verici bu öyküyü Kabaköy’ün eski Muhtarı Ali Yakut amca o günleri adeta yaşayarak anlattı.

Nice öyküler yaşanmışlıklar, yıkık virane olmuş evlerin dilini çözmeye devam edeceğiz!

Editör: TE Bilisim