Ruslar 1915 yılında Gümüşhane ve ilçelerini işgal ederler, beraberlerinde silah altına aldıkları Ermeni kökenli askerlerde vardır.

Köylerde yaşlı, hasta ve sakatlar dışında çaresiz fakir insanlar dışında çok az insan kalır. Adeta ıssız viran olmuş çaresizlik bellerini bükmüş garibanlar bir kısmı yollara bir kısmı kader deyip köylerinde kalır.

İşte burada bir göç eden birde kalan öyküsünü anlatmak istiyorum.

Gümüşhane Pirahmet köyünden Hasan Çilenk dede o yıllarda 6 veya 8 yaşlarında çocuk babası cephelerde o köyde Pirahmet köyünde Rus karakolu vardır.

Civarda asayiş ve kontrol Ruslardadır. Ruslar ahaliye çok fazla zulmetmez ama içlerinde bulunan Ermeniler özellikle ailelerin korkulu rüyası olur. Taşkınlık yaparlar.

İşte bir gün Hasan dede çocuk bahçede dolaşırken onu yakalayan Ermeni asıllı Rus asker çocuğun zaten zayıf olan bedeni bakımsızlıktan bir deri bir kemik nerede ise kıl gibi boynunu kafasını çevirerek öldürmek için yanaşıp çocuğa müdahale edince, çocuğun çığlığına başka Rus asker ve komutan yetişir.

Ermeni askere mani olur çocuğu kurtarırlar. Bu olayı bana bizzat Pirahmet mezarlığında ebedi istirahatgahına çekilen Hasan dede anlatmıştır.

Ermeniler Sadık tebadan Taşnak katillerini çıkaran ve sayısız cinayet katliam yapan sicili bozuk insanlar haline gelir. İnsanın kanını donduran çocuk, yaşlı, kadın demeden Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz silinmez katliam öyküleri ile doludur.

Allah bu katiller sürüsüne daha fazla izin vermedi.

1915 tehciri bunun sonucudur. Yine Kabaköy’de babaannem Hava Şenel genç kızdır. Ermeni askerleri köye gelir eve girmek ister, baltayı kapan babaannem Ermeni asıllı Rus askerini köyün dışına kadar kovalar…

Durumdan haberdar olan Rus komutan Ermeni askeri cezalandırır hatta Rus arşivlerinde bunu teyid eden işgal komutanı Ermenilere az bile yapıldı diyerek insani bir tavrı hatıralarında yazar.

Yine göç edenlerden Kabaköylü Ömer Yakut dede Amasya’da uzunca bir süre yaşar. Orada sahipsiz çocuk Ahmet’i alır evlatlık edinir.

Ruslar 1917 Bolşevik İhtilali olup bölgeyi terk edince köyüne geri döner. Köyde kendi öz evlatlarından çok evlatlığına çok geniş araziler verir.

'Terbiye sistemini psikiyatr ve psikologlar bozdu' 'Terbiye sistemini psikiyatr ve psikologlar bozdu'

Kabaköy’ün en kıymetli arazileri evlatlık Ahmet’e verilen yerlerdir. Aslında bu Türk İslam ahlakının Müslümanlık inancının samimi içten nasıl yaşandığını ortaya koyan, Ashabın hayatına benzeyen Ensar Muhacirin davranışı olarak hafızalara kazınmış o ruh o asil davranış o toprakların gerçek sahibidir.

İşte o asil değerler davranışlar Türk İslam töresi bir bayrak bir sancak gibi o topraklarda dalgalanacak asla yere düşmeyecek.

Bizler işte o asil insanlar için ata, baba, dede topraklarını karnımızı doyurmasa da terk etmeyecek, ibadet anlayışı ile sürekli Sıla-i Rahim de bulunmalıyız.

Adeta Arafat ruhu ile oralara o insanların aziz hatıralarına yolculuk yaparak o kültürü direniş ruhunu yaşatacağız.

Asıl o ruh kaybolursa, ölürse biteriz.

Selam o çileli hayatın asil kahramanlarına…

 Allah nur içinde yatırsın, mekanları cennet kabirleri nurla dolsun.

Tüm geçmişlerimizi şehit ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygı ile anıyoruz!

Sabri Şenel / 13.04.2019

Editör: TE Bilisim