Whatsapp üzerinden vatan savunması! Whatsapp üzerinden vatan savunması!
Samsun'da 12 yıl önce mahkeme kararı ile enerji üretimi iptal edilen 200 megavat gücünde ki iki adet fuel oille çalışan mobil santrallerden sonra, bölgeye 6 adet doğalgaz çevrim santrali kuruldu, 3 termik santral içinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na başvuruda bulunuldu. Sivil toplum kuruluşları ve bilim insanları fosil yakıtla enerji üreten termik santrallerin çevre ve insan sağlığına verdiği zarara dikkati çekti.

Çıkarılan Bakanlar Kurulu kararı ile TEAŞ'a verilen yetki ile Muğla ve Bartın'a yapılmasına karar verilirken, Cengiz ve AKSA firmalarının TEAŞ ile imzaladığı sözleşme sonucu 31 Aralık 2002 tarihinde Samsun'a kaydırılan 200 megavat gücünde ki fuel oil ile çalışan iki adet mobil santral, Samsun Barosu'nun söz konusu tesislerin ÇED raporu olmadığını öne sürerek açtığı dava sonucu 5 Kasım 2003 tarihinde iptal edildi. Danıştay 10. Dairesi 12 sene önce verdiği kararda, 6 numara fuel oil ile çalışan mobil santral yatırımında kamu yararı gözetilmediğine işaret etti. Danıştay, Cengiz ve AKSA'nın temyiz taleplerini reddederek, verdiği kararı onadı.

SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEDİ

Aynı dönemde sivil toplum örgütleri, söz konusu mobil santrale işletme ruhsatı veren Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Çevre ve Orman Eski İl Müdürü Ömer Albayrak hakkında suç duyurusunda bulundu. Yapılan suç duyuruları sonrası soruşturma açılması ve sivil toplum örgütlerinin ifadelerini alınmasına rağmen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı söz konusu bürokratlarla ilgili soruşturma izni vermedi.

12 YILDA 6 TERMİK SANTRAL YAPILDI

Aradan geçen 12 yılda Samsun'a 6 adet doğalgaz çevrim santrali yapıldı. Tekkeköy ilçesine Cengiz Holding tarafından 132 megavat, 243 megavat ve 610 megavat gücünde 3 adet doğalgaz çevrim santrali inşa edildi. Yine Tekkeköy Selyeri mevkiine Yeşilyurt tarafından 160 megavat gücünde doğalgaz çevrim santrali yapıldı. Terme'ye OMV tarafından 890 megavat gücünde doğalgaz çevrim santrali kuruldu. Aksa'nın mobil santralden çevirdiği 132 megavat gücünde ki doğalgaz çevrim santrali ise atıl durumda bulunuyor. Ayrıca 700 megavat gücünde Altınkaya barajı, 56 megavatlık Derbent barajı, 500 megavatlık Hasan Uğurlu barajı, 69 megavatlık Suat Uğurlu barajı, 17 megavatlık Samsun barajı, 11 megavatlık Çarşamba barajı Samsun'da faaliyet gösteren hidroelektrik santraller olarak sıralanıyor.

3 SANTRAL İÇİN BAŞVURU YAPILDI

Öte yandan TMMOB Samsun İl Temsilciliği, bölgenin enerji potansiyeline yönelik 1 ay önce bir rapor yayımladı. Raporda Orta Karadeniz Bölgesi'nin enerji üretim tesisleri bakımından 5 bin megavat kurulu güce sahip olduğu belirtilirken, Samsun'a kurulması için EPDK'ya 3 adet termik santral lisansı başvurusunda bulunulduğu ifade edildi. Raporda ayrıca Kor Elektrik Üretim A.Ş'nin Terme İlçesi'ne kurmayı planladığı 490 megavatlık doğalgaz çevrim santrali için başvuru yaptığı belirtildi. Rer Enerji'nin Bafra ilçesine kuracağı 46 megavatlık doğalgaz çevrim santrali için lisans başvurusu yaptığı raporda ifade edilirken, Tim Avrasya'nın Terme İlçesine kurmayı planladığı 660 megavatlık ithal kömürle çalışacak termik santral projesi için EPDK'ya başvuruda bulunulduğu belirtildi.

SAMSUN HAVASI EN KİRLİ İL ÇIKTI

Diğer taraftan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi İzleme İstasyonları Birimi'nin internet sitesinden güncel olarak paylaştığı illerdeki hava kalitesi verilerine göre, Samsun Türkiye'nin hava kalitesi en kirli ili ilan edildi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Yıldız Pekşen, hava kalitesinin Samsun'da düşmesi sonucu çocuk ve yaşlıların risk grubunda yer aldığını açıkladı. Termik santrallerin bacalarından çıkan zararlı partiküllerin çeşitli hastalıklara neden olduğunu belirten Prof.Dr. Pekşen, "Hava kirliliği solunum sistemini yoruyor. Hava kirliliği sağlık sorunu olmayan birisinin bile akciğerlerinde zorlanmaya neden olur. 65 yaş üzeri yaşlılar ve çocuklar risk grubunda yer alıyor. Santrallerin yaydığı zararlı partiküller, vücut direncini düşürüyor, solunum sistemini etkiliyor, salgınları artırıyor, her çeşit akciğer hastalıklarına zemin hazırlıyor. Termik santrallerden çıkan zararlı partiküller kısa vadede bu etkilere neden oluyor. Uzun vadede ise kanserojen etkileri var. Risk grubundakilerin maske takması gerekiyor " dedi.

ÇEVRE DOSTU SANTRAL OLMAZ

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Prof.Dr. Bahtiyar Öztürk, termik ve doğalgaz çevrim santrallerinin çevreye ve insan sağlığına zararı olmadığı yönünde yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Söz konusu enerji santrallerinin çevreye ve insan sağlığına yönelik etkilerinin uzun vadede kendisini gösterdiğini belirten Prof.Dr. Bahtiyar Öztürk, "Önlem alınmadığında etkileri zaman içerisinde artıyor. Söz konusu yatırımlar uzun vadede kanser başta olmak üzere insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkilere yol açıyor "dedi.

ZMO: SÜRECİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör ise şunları kaydetti; "Enerjiye karşı değiliz, yenilebilir enerjinin kullanılması taraftarıyız. Birinci derece tarım arazilerine termik santrallerin yapılmasını doğru bulmuyoruz. Termik santraller insan sağlığına zararlı. Bu durumda birçok kanser olan ve ölen insanlar var. Çevre dostu diye tanıtılan termik santrallerin çevreye ve insan sağlığına zararları var. Samsun'daki termik santralleri yakından takip ediyoruz. Çevreye ve insana zararı varsa dava açıyoruz."

'YENİLEBİLİR KAYNAKLAR GÜNDEME ALINMALI'

Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hüseyin Yeşil, yenilenebilir enerji kaynaklarının tercih edilmesi gerektiğini belirterek, "Nükleer santrallerin çevreye ve insan sağlığına verdiği zarardan sonra termik santrallerin verdiği zarar sıralanıyor. İktidar sermayeye yönelik, serbestleştirme ve özelleştirmenin önünü açıyor. Aynı dikkat doğal kaynakların korunması için gösterilmiyor. Enerji üretiminin ve dağıtımın tek elden kamu eliyle yenilenebilir enerji yöntemiyle gerçekleştirilmesi taraftarıyız." ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim