Allah, Türk milletine böyle bir işgali yeniden yaşatmasın, yeni bir İstiklal Marşı tekrar yazdırmasın. Anadolu’ya gelip Osmanlı'nın son başkenti İstanbul'u, İngiliz, batı Anadolu ve Trakya’yı Yunanlılar işgal edip Türkiye’nin doğusunda kukla Ermeni, Güneyinde Fransız, İtalyan ve İngiliz işgalleri yaşanıyordu. İstanbul 4 yılı aşkın bir süre işgal edilip kara bir dönemi yaşıyordu. Ankara’ya veya başka bir şehre gitmek İngiliz ve Fransız işgal yönetiminin iznine vizesine tabiydi.17 Mayıs'ta İstanbul'dan Samsun’a hareket eden Mustafa Kemal Atatürk ve heyetine hatta atlarına bile işgal yönetiminden seyahat vizesi alınmıştı. Memleketin her köşesi bil fiil işgal edilmiş son derece karanlık günler yaşanıyordu.

TÜRKÜN EN BÜYÜK SİLAHI İMANIDIR

İyi Parti'de neler oluyor? İyi Parti'de neler oluyor?

1911 Balkan harbi ile başlayan savaş yılları, milyonlarca millet evladını şehid etmişti. Sevr ve Mondros ile ölümcül darbeler yiyen Osmanlının İstanbul'daki son yönetimi tam bir sömürge işlevi muamelesi görüyor ve ülke tarihinin en karanlık günlerini yaşıyordu. İşte 19 Mayıs bütün bu zifiri karanlıktan söken aydınlık bir şafak yeniden umudun pırıl pırıl güneş gibi doğuşun adıdır. Tamam bu sefer Türk milletini imha edip Anadolu’dan atılacak diyerek geldikleri Türksüz bir Türkiye hezeyanının çanına ot tıkamak işgalci emperyalistlerin kabusu olmanın adı 19 Mayıs 1919'dur.İşte bu ruh Anadolu’da kıyamete kadar ebedi var olmak İçin batmayan bir güneş gibi yeniden doğuşun adıdır. Yeniden işgal şansını denemek için gelenlerin karşılarına dikilecek; şartlar ne olursa olsun ihanet nereye varırsa varsın yeniden sahneye çıkacaktır. Ülkenin her yerinde mazlumun Türk’ün olduğu her dünya coğrafyasında teyakkuz halinde olan potansiyel milli ruh yıldırım şimşek kasırga ve Türk’ün yenilmesi mümkün olmayan en büyük icadı ve silahı olan işte imanıdır.

SABAH EZANINDA TEVAKUF OLDU

Türk milletini Esir etmek için kimi satın alırlarsa alsınlar, işbirlikçi ihanet nereye varırsa varsın, mutlaka özgürlük bağımsızlık hür yaşama arzusuna dizgin vuramayacaklarının ispatı 19 Mayıs 1919 ruhudur. İşte o günkü ölüm kalım mücadelesi dünyadaki tüm sömürgeci yönetim anlayışına başkaldırının efsane modeli Anadolu’da Türk’ün Atatürk’ün önderliğindeki milli kurtuluş savaşı icadıdır. Samsun’a çıkış, Amasya tamimindeki “Kuva-yi Milliye’yi amil ve milli iradeyi hakim kılmak esastır” beyanı, Erzurum, Sivas kongreleri ve tüm milli mücadele ruhunun miladı olmuştur. Dünyada emsali görülmemiş işgale Dünyanın hayranlıkla yat ettiği kutlu başkaldırı Türk milleti başta tüm esir sömürge milletlere bağımsızlık modeli olmuştur.19 Mayıs Atatürk anma Gençlik ve Spor bayramı ötesi Atatürk’ü orjinal haliyle Atatürk’ü gerçek haliyle anlama anlamlandırma Türk milletini ebedi var olma kodlarını ölümsüz kılma günüdür. Bu kutlu gün Milli kurtuluş ruhunu yeniden aktif etme anlamına gelir. Ülkemize bu niyetle yeniden gelmek isteyenlerin neler yaşayacağını görebilecekleri milli direncin adı 19 Mayıs 1919 ruhudur. o ruhun ete kemiğe bürünmüş tüm şehit ve gazilerini saygı minnet ve rahmetle anıyor ve önlerinde bir kez daha saygı ile eğiliyoruz. İstiklal harbinin tüm şehit ve gazilerini tüm şehit ve gazilerin ruhlarına Fatiha diyoruz. Tevafuk sabah ezan saatinde yazmamız kısmet olan bu satırlar minarelerimizde ezanların ebedi okunması, kıyamete kadar ay yıldızlı al bayrağın yurdumuzun semalarımızda dalgalanmasının sağlandığı tarihtir.

Ve savaş meydanında dolaşırken

Kür-Şad'ın ruhu,

Tengri Kut verdi, demir kartallar yüreğin, Kılıç Arslan 'ın umudu,

Bu mukaddes asil kanda mefkuren vatandır.

Atila'nin Gök Börüsü , Metenin ufkundandır .

Sen er meydanında mezellet masallarını yıkansın,

Tuğu kaldıran ne şerefli Komutansın...

19 MAYIS BİR ‘KIZILELMA’ YOLCULUĞUDUR!

O kutlu günden sonra, “tarih” başka bir hâl almıştı…

Hakikat âleminin kut veren nidası, yolun yolcularına; geçmiş ve geleceğin insana göre olduğunu fısıldıyordu.

Devraldıkları kutsal emaneti taşımanın, korumanın ve cihana yaymanın kolay olmayacağını en baştan biliyorlardı.

Çile ve ıstıraba talip olmanın yanı sıra, emaneti taşımanın kutsiyeti, hafızalarda hüzünlü bir tebessüm bırakıyordu.

“Hiçbir şey sebepsiz değildir elbet.” diyerek sebebin sahibine hürmet ettiler.

Kâh Oğuz Kağan oldular kâh Bilge Kağan.

Yeri geldi Satuk Buğra oldular, ilim alıp ilim verdiler.

Alparslan olup açılmaz kapıları açtılar. Anadolu’yu yurt edindiler, vatan yaptılar.

Fatih oldular, alınmaz denilen şehirleri aldılar, almanın şerefine vardılar, medeniyet inşa ettiler.

Gün oldu, devran döndü. Tarihin derinliklerinden gelen kinin sahibi yedi düvel, birlik oldu; kanla vatan yapılan topraklara ateş olup yağdı. Bu kez emanetin sahibi, SAMSUN'DAN GÜNEŞ OLDU.

Onlar… Göktürk oldular, Selçuk oldular, Osman oldular, Türkiye oldular da emanetin taşınacağı yer bitmedi, bitmeyecekti.

Çünkü…

Aslan Başbuğ! Emanetin son vekili…

Emanete sahip çıktı, yeni sahibine teslim etme vakti gelene kadar…

Ve Kızılelma için dirilme vaktiydi.

Bu yüzdendir ki Atatürk, bu güzelim ve hırpalanmış memleketi, bir partiye veya politikacılara değil, “gençlere” emanet etmiştir.

Diyor ki,

“Sevgili Gençler,

Cumhuriyet nasıl sizler için bir güvenceyse, sizler de Cumhuriyet’in güvencelerisiniz. Çünkü, Cumhuriyet gelecektir. Gelecek de sizlerindir. Bunu sakın unutmayın”.

“Bunu sakın unutmayın.”

19 MAYIS GENÇLİK ve SPOR BAYRAMI’MIZ KUTLU ve SONSUZ OLSUN.

Sabri ŞENEL / 19.5.2021 - Ümraniye/İSTANBUL

Editör: TE Bilisim