Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı! Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı!
Global Politika ve Stratejisi ‘Türkiye Kadına Karşı Şiddetle Mücadelede Nerede’ başlığı adı altında bir rapor yayınladı. Rapordaki resmi olmayan sonuçlara göre; 2015 yılının sadece Ocak ve Şubat aylarında öldürülen kadın sayısı 52. Ocak ayında öldürülen kadın sayısı 28, yaralanan kadın sayısı 38, tecavüze uğrayan kadın sayısı 9, fuhşa sürüklenen kadın sayısı 31 ve tacize uğrayan kadın sayısı da 16 olarak tespit edildi. Şubat ayında ise 24 kadın öldürüldü, 17 kadın yaralandı ve 8 kadın da intihar etti. Kadına karşı şiddetin nüfusa oranla en yoğun yaşandığı il, Adana. Bu ili sırasıyla Zonguldak, Aksaray, Kütahya ve Çorum takip ediyor.

Global Politika ve Stratejisi, Doç. Dr. Hasan Büker, Doç. Dr. Kübra Gültekin ve Emel Baykal Benlioğlu tarafından ‘Türkiye Kadına Karşı Şiddetle Mücadelede Nerede’ başlığı altında bir rapor yayınladı. Raporda, kadına yönelik şiddet olgusu ve Türkiye için genel bakış, kadına yönelik şiddetin boyutları, Türkiye’de kadına yönelik şiddet hakkındaki yasal gelişmeler, Birleşmiş Milletler'in kadına yönelik şiddete ilişkin model mevzuat çerçevesi önerileri ile Türk mevzuatının karşılaştırılması, sonuç ve öneriler gibi bölümler bulunuyor.

Kadına yönelik şiddetin bütün dünyada en yaygın insan hakları ihlalleri arasında yer aldığı belirtilen raporda, ulusal ve uluslararası tüm yasal düzenlenmeler ve alınan tedbirlere rağmen kadın-erkek eşitsizliği ve cinsiyet temelli şiddet, 21. yüzyılda hala dünya gündemindeki en önemli sorunlar arasında olduğu ifade ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2014 yılı raporuna göre; “Dünyada her yıl bir milyon 300 bin fazla insan şiddete maruz kalmakta ve bunun yüzde 2,5’i ölümle sonuçlanmakta.”

Kadına yönelik yapılan şiddetin sadece fiziksel şiddetle sınırlı kalmadığını açıklayan raporda kadına karşı farklı şiddet türlerinin olduğu belirtiliyor. Rapora göre; “Kadına yönelik yapılan şiddet olgusu fiziksel şiddet ile sınırlı değildir. Şiddet; tokat, tekme, yumruk atma, beden bütünlüğüne zarar verecek şekilde kesici, delici veya ateşli silahla yaralama, alıkoyma, işkence yapma, hırpalama, sarsma, öldürme gibi fiziksel nitelikte olabileceği gibi, bunların yanı sıra aşağılama, bağırma, küfür, hakaret, baskı, kontrol, tehdit gibi sürekli eylemleri içeren sözlü-duygusal-psikolojik şiddetle de karşı karşıya kalabilir. Kadına karşı ekonomik şiddet; para vermemek, veya kısıtlı para vermek, ekonomik gücü olduğu halde evin giderlerini karşılamamak, kadının çalışmasına izin vermemek veya zorla bir işte çalıştırılması. Bütün bunların yanında kadını rıza göstermediği bir zamanda istemediği şekilde cinsel ilişkiye zorlamak, tecavüz etmek, cinsel saldırı veya tacizde bulunmak, doğum yapmaya veya kürtaja zorlamak gibi eylemleri içeren cinsel şiddet uygulanabiliyor.”

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün 2009 yılında yaptığı ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet’ araştırmasına göre ülke genelinde yaşamının herhangi bir döneminde fiziksel şiddete uğrayan kadınların oranı yüzde 39. Evli kadınlar arasında cinsel şiddetin en az bir türüne maruz kalan kadınların oranı yüzde 15. Rapora göre; “Kadınların yüzde 42’sinin iki şiddetten en az birini yaşaması, cinsel şiddetin fiziksel şiddet ile birlikte yaşandığının göstergesi.”

Raporda, fiziksel ve cinsel şiddete maruz kalan kadınların yüzde 24’ü uğradıkları istismar sonucu yaralandığının bilgisi yer alıyor. Duygusal şiddete maruz kalan kadınların oranının ise yüzde 44 ile maruz kalınan duygusal şiddet türleri arasında en yüksek olanı. En çok karşılaşılan duygusal şiddet türünün de küfür ve hakaret olduğu bilgisi yer alıyor. Kadınların yüzde 37’si eş veya beraber yaşadığı erkek tarafından küfür ve hakarete uğruyor. Korku ve tehdit oranı ise yüzde 19.

BEYAZ YAKALI KADIN ÇALIŞANLAR EN FAZLA PSİKOLOJİK ŞİDDETE MARUZ KALIYOR

Rapora göre; beyaz yakalı kadın çalışanlarının yaşadığı şiddet türleri arasında en fazla yüzde 40 ile psikolojik şiddet geliyor. Sosyal şiddet yüzde 35, ekonomik şiddet yüzde 17 uygulanırken kadınlar yüzde 8 fiziksel şiddete maruz kalıyorlar. 2014 yılında yapılan ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’na göre katılımcıların tüm hayatları boyu yaşadıkları şiddet tecrübeleri sorulduğunda; “En çok görülen şiddet türü yüzde 44 oranıyla duygusal şiddet. Bunu yüzde 36 ile fiziksel şiddet ve yüzde 12 ile cinsel şiddet izlemekte. Araştırmaya göre en çok boşanmış kadınların erkek şiddeti neticesinde öldürüldüğü de tespit edildi.” bilgisi paylaşıldı.

Yapılan araştırmanın sonuçlarına göre şiddet gören kadınların yüzde 44’ü şiddet olayından kimseye söz edemiyor. Kadınların sadece yüzde 11’i şiddete dayanamayacakları zaman kurumsal başvuru yapıyor.

FİZİKSEL ŞİDDET EN ÇOK YÜZDE 43 İLE ORTA ANADOLU’DA GÖRÜLÜYOR

Fiziksel ve cinsel şiddetin bölgelere dağılımına bakıldığında, fiziksel şiddet yüzde 43 ile en çok Orta Anadolu’da görülüyor. Batı Anadolu’da yüzde 42, Kuzeydoğu Anadolu’da yüzde 39, Ege ve Akdeniz yüzde 37, İstanbul’da yüzde 36, Batı Karadeniz’de yüzde 34, Güneydoğu, yüzde 33, Ortadoğu Anadolu’da yüzde 32, Batı Marmara ve Doğu Marmara’da yüzde 30, bu oran Doğu Karadeniz’de ise yüzde 27’dir.

CİNSEL ŞİDDET EN ÇOK YÜZDE 16 İLE KUZEYDOĞU ANADOLU’DA GÖRÜLÜYOR

Araştırmaya göre cinsel şiddetin oranları yüzde 16 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nde görülmekte. Diğer bölgeler ise sırasıyla şu şekildedir: “ Batı Anadolu yüzde 15, İstanbul yüzde 13, Marmara, Ege ve Akdeniz yüzde 12, Doğu Marmara, Güneydoğu ve Ortadoğu Anadolu yüzde 11, Doğu Karadeniz, Batı Karadeniz ve Orta Anadolu Bölgeleri’nde ise bu oran yüzde 10.”

2008-2014 yılları arasında yapılan ‘Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmaları’ karşılaştırıldığında, kadının maruz kaldığı şiddet oranlarında önemli bir düşüş olmadığı belirlendi. 2008 yılında yüzde 44 olan duygusal şiddet oranı 2014 yılında da yine yüzde 44 ve diğer şiddet türlerine göre en yüksek orana sahip olarak belirlendi. 2008 yılında yüzde 39 olan fiziksel şiddet 2014 yılı araştırmasında yüzde 36 olarak belirlendi. Cinsel şiddet oranında ise sadece yüzde 3’lük bir düşüş olduğu tespit edilmiş.

İHD: 2014 YILINDA ŞİDDET NEDENİYLE 335 KADIN HAYATINI KAYBETTİ

Kitap içeriğinde İnsan Hakları Derneği’nin 2014 yılı İnsan Hakları İhlalleri Raporu ile ilgili bilgilere yer verildi. İHD’nin raporuna göre; 2014 yılında şiddet nedeniyle 335 kadın hayatını kaybetti, 789 kadın ise yaralandı. Ölüm ve yaralamalardan toplumsal alanda kadına yönelik
şiddet, tecavüz, taciz ve ev içi şiddete uğrayanlar kategorisinde toplamda 296 kadın yaşamını yitirdi. 191’i taciz ve tecavüze maruz kaldı, 585 kadın şiddete maruz kaldı, toplamda 776 kadın yaralandı. 39 kadın intihar ederek hayatını kaybederken, fuhşa zorlanarak ölen ve yaralanan kadınların sayısı da 289’dur.”

2014 YILINDA TOPLAMDA 24 BİN 773 KİŞİ ŞÖNİM’DEN YARARLANDI

Kadına yönelik koruyucu tedbirlerin uygulanması bu yönde verilen hizmetler değerlendirildiğinde, Türkiye genelinde 2014 yılında 17 bin 114 kadın koruyucu tedbir ve 294 bin 363 kadın da önleyici tedbir kararı aldı. 17 bin 777 kadın, bin 938 erkek ve 5 bin 58 çocuk ise Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’nden (ŞÖNİM) yararlandı. 183 Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na 1 Ocak ve 1 Şubat 2015 tarihleri arasında bir ay gibi kısa bir zaman diliminde merkeze 267 tane kadına yönelik şiddet ile ilgili çağrı geldi. Arayan her 3 mağdurdan biri sözel-duygusal şiddete maruz kaldığını dile getirdi. Mağdurların yüzde 83,8’i kadın ve bunlardan eşinden şiddet görenlerin oranı ise yüzde 57,93. Arayan her 5 kadından biri psikolojik destek kurumlarına yönlendirildi, 20’ye yakın mağdur sığınma talebinde bulundu. 17 acil vakaya da ekip gönderildi.

Perspektif Strateji Araştırma verilerinden yararlanılan kitapta Kasım 2014-Mart 2015 tarihleri arasında tüm yerel ve ulusal gazetelere, yansıyan haberlere göre fiziksel şiddet yüzde 64,6 (276 olay) ile en fazla görülen şiddet türü. Cinsel şiddet türü yüzde 32,1 (137 olay), psikolojik şiddet ise yüzde 3,3’tür. (14 olay) Basına yansıyan haberlerde kadına karşı şiddet türlerinin meydana geldiği yerler; Fiziksel şiddet türünde yüzde 62 özel alanda görülürken yüzde 38’genel alanda görüldü. Cinsel şiddet genel alanda yüzde 66 görüldü. Psikolojik şiddet ise en çok yüzde 64 ile özel alanda görüldü.

NÜFUS YOĞUNLUĞUNA GÖRE EN FAZLA ŞİDDET GÖRÜLEN İL; ADANA

Kadına karşı şiddet olay yoğunluğu bakımından il bazında değerlendirildiğinde de şiddetin nüfusa oranla en yoğun yaşandığı il, Adana. Bu ili sırasıyla Zonguldak, Aksaray, Kütahya ve Çorum takip ediyor. Kadına yönelik şiddet kaygısı ortalama 7,9 ile uyuşturucu ve terör gibi kaygılardan sonra en yüksek değere sahip. Cinsiyete göre kadına yönelik şiddet kaygı düzeyi kadınlarda 8,37, erkeklere 7,4 göre daha fazla olmakta. Yaş grupları göre 25-34 yaş arası ve 55 yaş üstü gruplarda kaygı düzeyi en yüksek, yüzde 8,02. Eğitim durumuna göre kadına karşı şiddete ilişkin kaygı en fazla ilkokul mezunlarında oluyor. Gelir durumuna göre şiddete ilişin kaygı en fazla gelir durumu olmayan kadınlarda görülüyor. Bölgelere göre kaygı düzeyi değerlendirilmesinde en yüksek kaygı yüzde 8,49 ile Ege Bölgesi’nde görülmekte.

KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI, MEVZUATA İLİŞKİN DÜZENLEMELERDE İYİLEŞTİRİLME YAPILMALI

Hazırlanan raporda bazı hususlarda çalışma yapılması ve mevzuata ilişkin düzenlemeleri iyileştirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu hususlar: “Kadına yönelik şiddete ilişkin yapılacak suç tanımları yanında öldürme, yaralama ve cinsel saldırı suçlarının kadınlara yönelik olması özel bir kategoride ve daha ağır ceza gerektirecek şekilde değerlendirilmeli. Yapılan yasal düzenlemeler ve bunlara ilişkin uygulamalar düzenli olarak izlenmeli. Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için cinsiyet temelli ayrımcılık ortadan kaldırılmalı. Kadın mağdurların ihtiyaçları olan hizmetleri tek merkezden alabilecekleri ŞÖNİM’lerin kuruluşları hızlandırılmalı ve Türkiye genelinde yaygınlaştırılmalı. Usule ilişkin yapılacak düzenlemeler ile kadınların kendilerine karşı şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali bulunan kişiler ile dava süreçlerinde aynı ortamlarda bir araya gelmelerini gerektiren hususlar ortadan kaldırılmalı. Koruma, ihbar, soruşturma ve benzeri görevleri yerine getirmeyerek kadınların zarar görmesine neden olan kamu görevlileri hakkında doğrudan dava açılabilmeli.”
Editör: TE Bilisim