İstanbul'da iki bakanlık karşı karşıya geldi... İstanbul'da iki bakanlık karşı karşıya geldi...
Erzincan'da askerlik yaparken 21 yıl önce diş çektirmek için gittiği hastaneden dönerken kaçırılan Trabzonlu er Şahabettin Bektaş'ın 80 yaşındaki annesi ile ağabeyi, dört gözle Bektaş'ın serbest bırakılmasını bekliyor.

        Şahabettin Bektaş'ın ağabeyi Mustafa Bektaş, "Kardeşim 7 Eylül 1992 tarihinde Erzincan'ın Tercan ilçesinde askerliğini yapıyordu. Hastaneye gitmişti, karakola dönerken Erzincan- Erzurum kara yolunu kesen terör örgütü mensuplarınca arabadan indirip alıkonulmuş, kendisinden bir daha haber alamadık.” dedi.

        Olayı duyar duymaz Erzincan’a gittiğini belirten Mustafa Bektaş, kardeşinin kaçırıldığı otobüsün şoförünü bulup bilgi aldığını söyledi. Bektaş, “5 Ekim 1992 tarihli bir gazetede kardeşimin PKK'nın sözde mahkemesinde yargılandığı, suçsuz olduğu ve serbest bırakılacağı haberi çıkmıştı. O haber bizi sevindirmişti. Bir hafta içinde serbest bırakılmadığı gibi, hiçbir yerden bilgi alamadık. Haberlerde askerlerin serbest bırakılacağını duyunca umutlu oldum fakat haberlerde kardeşimin ismi geçmediği için Diyarbakır’a gittim. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir, İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi yöneticileri ve BDP Diyarbakır İl eşbaşkanlarından Zübeyde Zümrüt ile görüştüm." diye konuştu. Ağabey Mustafa Bektaş, görüşme sonunda Mardin bağımsız milletvekili Ahmet Türk’e yönlendirildiğini, Diyarbakır’dan Ankara’ya geçtiğini ifade etti. Bektaş, Ankara’da Ahmet Türk ile görüşemediğini, onun yerine BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’la görüşebildiğini söyledi.

        "SIRRI SAKIK İLE GÖRÜŞTÜM"

Mustafa Bektaş, şöyle devam etti: “Ankara’da TBMM’de BDP Milletvekili Sakık’la görüştüm. Ayaküstü birkaç dakika süren görüşmemizde taleplerimi kendisine anlattım. O da, işlerinin yoğun olduğunu, konu ile ilgili gerekli bilgilerin yazılı olarak kendisine bildirilmesi durumunda ilgileneceğini söyledi. Ardından kardeşimin kaçırılması olayını ve sonrasındaki takiplerimi bir yazı halinde sekreterine teslim ettim. Kuzey Irak’a heyetle gideceklerini öğrendim ve ben de o heyetle gitmeyi tercih ettim ve kardeşimi orada bulacağımı söyledim. Diyarbakır BDP binasında bana şöyle bir soru sordular: Eğer kardeşin isteyip gelmese ne düşünürsün? Ben de kardeşim ile kucaklaşayım yeter ki onu göreyim. İster gelsin isterse gelmesin o zaman dedim."

        KANDİL'E GİTMEK İSTİYORUM

Bektaş, “Refah Partisi Van Milletvekili Fetullah Erbaş, Akın Birdal ile birlikte, Kandil’e giderek sekiz askeri Türkiye’ye getirdi. Bunu öğrenince Trabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş ile birlikte Erbaş’ın yanına gittik. Ricada bulundum. Kardeşimin akıbetini öğrenmek istedim. Kemalettin Bey’i de devreye koydum. Her ikisinden kardeşimin sağ olduğuna dair bilgi aldım. İran-Irak sınırında bulunduğu bana söylendi. Son girişimimden de umutluyum. Kardeşime kavuşacağım konusunda umudumu hiç yitirmedim. Başlatılan barış süreci kapsamında kardeşimin de serbest bırakılmasını bekliyorum. Sağ değilse söylesinler, mezarını göstersinler, gidip alalım. Evimizin yanında mezarı bulunsun. Kandil'e gidecek heyet içerisinde ben de yer almak istiyorum. Kardeşimin akıbetini ben de araştırmak istiyorum. 21 yıldır ailece her gün ölüyoruz. Annem, babamın ve ablamın ölümün ardından askere giden kardeşim Sebahattin Bektaş’ın da kaçırılmasıyla aklını kaybetti. Kardeşim öldürülmüşse bilelim. Her gün ölmekten kurtulalım. 21 senedir kardeşimi her gün rüyamda görüyorum.” diye konuştu.

Anne Ayşe Bektaş ise "21 senedir ağlıyorum... Oğlum Şahabettin, oğlummm..." diyerek gözyaşı döküp ağıt yakıyor.

Editör: TE Bilisim