Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına
Şiddet mağduru bireylere destek vermek amacıyla kurulan Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM) 7 gün 24 saat esasına göre hizmet veriyor.

Türkiye genelinde kurulan 14 pilot merkezden biri olan Adana ŞÖNİM’e 6284 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği Mart 2012’den bu yana mahkemelerden toplam 3 bin 18 tedbir kararı geldi. Bu dosyalardan 598’ne ilişkin tedbir kararı devam ederken, 2 bin 420’sine dair işlem bitti. ŞÖNİM’lere kadınların yanında erkekler de geliyor. Erkek mağdurlara ait 85 tedbir kararı sürerken, 168’ne öngörülen süre tamamlandı.

Erkeklerde şiddet genellikle babanın oğulla, çocuğun babaya veya yaşlıya şeklinde gerçekleşiyor. Bu olaylarda alkol, uyuşturucu madde kullanımı gibi sebepler tetikleyici faktör olarak öne çıkıyor. İldeki kadın konukevlerinin (KKE) işlemleri de ŞÖNİM tarafından yapılıyor. Adana’daki üç KKE’de –sayı sürekli değişmekle birlikte– şu anda 45 çocuk ve 95 kadın barınıyor. Aralarında sosyolog, psikolog, sosyal hizmet ve çocuk gelişimi uzmanının olduğu 23 personelin görev yaptığı ŞÖNİM’in desteğiyle mağdur 60 kadın ve 8 çocuğun ailenin yanına dönüşü sağlandı. Bayan polislerin de çalıştığı ve dışarıdan hukuk yardımının alındığı birimde bugüne kadar biri erkek, 11 bayan olmak üzere 12 kişiye panik butonu verildi.

Adana ŞÖNİM sorumlusu Nurdan Avcı, şiddete uğrayan kişinin polise, savcılığa veya direkt kendilerine müracaat ettiğini söyledi. Resmi işlemlerin ardından mağdurların mutlaka ŞÖNİM’e getirildiğini hatırlan Avcı, merkezdeki destek elemanlarının görüşüp onlara uygun bir yol haritası çizdiğini kaydetti. Kadın, çocuk veya erkeğe; her türlü rehberlik hizmetinin sunulduğunu anlatan Avcı, ‘bakım tedbir kararı’ verilen kadınların KKE’ye yerleştirildiğini ifade etti. Eşine evden uzaklaştırma verilen kadınların ikametine döndüğünü ve bunların polis ile jandarma tarafından güvenliklerinin sağlandığını vurgulayan Avcı, talep doğrultusunda şahıslara maddi destek, iş ve eğitim yardımı yapıldığını vurguladı. Panik butonu uygulamasının sadece Bursa ve Adana’da gerçekleştiğine dikkat çeken Avcı, Emniyet Müdürlüğü’nün koordinesinde bu faaliyetin takip edildiğini ifade etti.

Panik butonuna dair sonuçlara göre bakanlığın bu konudaki iş şemasını geliştireceğini vurgulayan Avcı, şöyle devam etti: “Ülkemizde artık şiddet üçüncü sayfa haberi olmaktan çıkıp, ön sayfalarda yer almaya başladı. İlimizde de nüfusa göre yabana atılmayacak oranda tedbir kararı var. Önümüzdeki dönemde sivil toplum kuruluşlarıyla öfke kontrolü, meslek edindirme, aile içi iletişim çalışmalarına ağırlık vereceğiz. Şiddet uygulayanlar hakkında veri tabanı oluşturacağız. Şiddet eğitimli, eğitimsiz bütün kesimlerde görülebiliyor. Artık toplumda ‘kızını dövmeyen dizini döver, evden gelinliğinle çıktın, tabutunla dönersin, kocadır hem döver hem sever’ gibi kalıpların yıkılması gerekir. Şiddetle mücadelede jandarma ve polisin güzel çalışmaları var. Fakat toplumun bütün kesimleriyle hal edilmesi gereken bir mesele.”

Kadın Statüsü Genel Müdürlüğü’nün 2008’de yaptırdığı ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’na göre Türkiye’de yaşamının bir döneminde şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 39. Bu oran kentsel alanda yüzde 38, kırsalda yüzde 43 dolayında. Bu verilere göre yaşamı boyunca her 10 kadından 4’ü fiziksel şiddete uğruyor.

Editör: TE Bilisim