Milli egemenliğimiz kaldı mı? Milli egemenliğimiz kaldı mı?
ABD’de bir siyah vatandaş, beyaz ABD polisi tarafından boğazına 9 dakika boyunca diziyle basılarak, nefessiz kalması sağlanıp bilerek öldürüldü. Birkaç polis de bunu zevkle izledi.
Bu görüntüler televizyonlarda yayınlanınca tüm siyahlar ve iyi niyetli vicdanlı beyaz insanlar sokaklara döküldü. Yürüyüşler, gösteriler, ateşli eylemlerle olayı şiddetli bir şekilde protesto ettiler.
Halen Avrupa’nın da pek çok ülkesinde aynı amaçlı protestolar devam ediyor.
Şimdi burada görüntülü yayının, insanlar üzerindeki çok etkili gücünü görmekteyiz.
Çünkü:
ABD’de siyahlara buna benzer şiddet sürekli uygulanıyordu. Bu yüzden her yıl yüzlerce siyah zaten öldürülüyor, hapislerde süründürülüyordu.
Ancak bunların hiçbiri görüntülü olarak dünyaya duyurulamadığı için böyle karşı koymalar olamıyordu. 
Ben de olayı TV de izlediğimde, öyle etkilendim ki, ABD de olsam ilk ben sokağa dökülürdüm, Beyaz Saray'a ilk ateşi ben atardım.
Çünkü bu zihniyetin temsilcisi Beyaz Saray’dır. İngiliz Kraliyet sarayıdır.
Çünkü bu kötü bir memur hatası değil, devlet politikasıdır.
Çünkü bu, rejim ve sistem politikasıdır. 
Diğer ırkları, sınıfları, halkları insan saymayan, kendi menfaatleri doğrultusunda soyabilen, öldürebilen, yok edebilen kültür, ABD'nin kuruluş siyasetidir. İngiliz dış politikalarının temelidir.

Bunların son 500 yıllık tarihi sadece bunun üzerine kurulmuştur.

Bugün hala, tarihin en cani soyguncularından, Soykırımcılarından, hırsız ve katillerinden biri olan Kristof Kolomb ve ardılları, Avrupa’da, ABD ve İngiltere’de kahraman kaşif olarak kutsanmaktadır. 
Tüm sorunların kaynağı da buradadır.
Hatta Afrika’dan en çok zenci getirip satan tüccarların Londra’da anıtı yapılmıştır.  
İşte hala insanlık sorunlarının kaynağı burada yatmaktadır.

Kristof Kolomb'un, sadece yerlilerin altınlarını çalmak için, on binlerce insanı bizzat öldürdüğü, öldürttüğü, yaktığı, vücutlarını kesip parçaladığını biliyoruz. Ben de bunu birkaç defa bölümler halinde tüm kaynaklarıyla yazdım. Yayınladım, paylaştım. İstenirse tekrar paylaşırım. 
Altın getiremeyen binlerce insanın kollarını kestiğini, defalarca bütün kasaba halkını meydana toplayıp topluca öldürttüğünü, zevk için yaktığını biliyoruz. Karşılığında tonlarca altını İspanya’ya taşıdığını biliyoruz.
Oysa o halklar, bu Avrupalı keşifçi soyguncuları el üstünde tutmuş, taparcasına sevmiş, saygı duymuş,  evlerinde ağırlamışlar, neleri varsa paylaşmışlardı.  Bunu da Kolomb kendisi anılarında söylüyor.
Buna rağmen bu melek gibi insanlar, altınları için katledildiler.
Böyle başlayan soygun işgal ve soykırım, diğer ülkelere ve kıtalara yayıldı.
Altın, gümüş, petrol ve diğer zenginlikleri çalmak için, Batı emperyalizmi sistemli bir şekilde 500 yıldır aralıksız saldırıyor.

Bakınız, aynı ABD Irak işgalinde iki milyona yakın insan öldürdü. Hepsi Müslüman, çoğu da Türk’tü. Yıllarca  vahşice katliam yaptılar,  hiçbir engel görmeden zevkle, istedikleri kadar kadına, çocuğa tecavüz ettiler. 
İstedikleri kadar çocuğu, bebeği duvarlara çarpa çarpa öldürdüler.
Ancak, Müslüman kardeşlerim şu acı gerçeği bilsinlerki: tüm bu katliam ve işgaller, Türkiye dahil, bölge İslam ülkelerinin, islamcı cemaat ve tarikatlerin desteğiyle gerçekleşmiştir. 
Eğer bunların bir tanesini görüntülü olarak dünyaya duyurabilseydik, insanlık sokağa dökülür, bugünkü George Floyd olayından daha büyük infial olurdu. - Demokrasi götürüyoruz- yalanıyla dünyayı kandıramazlardı. 

Ama hiçbir görüntü sızdırılmadı

Sadece bazı patlamalar, yanma, yakılmalar ve silahlı çatışmalar tekrar tekrar gösterildi. Diğer katliamların hiçbiri gösterilmedi.
Çünkü;
tüm iletişim araçları, TV ler ABD’nin kontrolündeydi. Halen de öyledir. ABD’nin, İngiltere’nin ve İsrail’in siyasi hakimiyeti altında olan (Türkiye dahil) ülkelerin tamamında, basın ve tüm iletişim ABD ye bağlıdır. Yahudi sermayesinin kontrolündedir. Bunların istediklerinin  dışında hiçbir doğru haber yayınlanamaz.

Vietnam, Kamboçya, Laos, kısacası tüm kıtalar. Ve işte Ortadoğu kan gölü.

Asırlardır devam eden bu kadar kanın, gözyaşının birtek sebebi var:
Toplumların, İnsanlığın boğazına dizini yaşamış nefes aldırmayan soyguncu Batı emperyalizmi. 

İşte bu güçle ABD, istediği ülkenin boğazına böyle ekonomik ve siyasi dizini koyuyor. Ülkelere nefes aldırmıyor. Ambargo uyguluyor, ihtiyaçlarınızı paranızla dahi alamıyorsunuz. Başka yerden de temin etmenizi engelliyor. 
Sizi kendilerine muhtaç ediyor, onlardan alacağınız yüksek faizli borçlarla geçinmeye devam ediyorsunuz.
Irak'ta 2 milyona yakın insanı hunharca öldürdüğünden başka, savaş mağduru olan aç,  hastalıklı, perişan çocuklara ilaç temin edilmesini de engellediler. Ambargo koydular. Bu şekilde de 500 bin ıraklı çocuk  ilaç yetersizliğinden öldü.
İşte bu zihniyet, George Floyd'un boğazına bastırarak, nefes almasını engelleyen, "NEFES ALAMIYORUM" diye belli etmesine rağmen, keyifle ölümünü seyreden Amerikan polisinin siyasetidir.  Amerikan askerinin, Amerikan rejiminin siyasetidir.

Şimdiye kadar hiçbir toplu sokağa dökülmelerde, olaylı protestolarda istenen yararlı sonuç elde edilememişti. 
Çünkü, aynı suçlu güçler, istihbaratlarıyla derhal kitleleri yanlış istikamete sürüklüyordu.

Şimdi ilk defa olarak bu George Floyd gösterileri içinde iki çok önemli doğru eylem yapıldı.
Birincisi, Londra’da yapılmış olan, Afrika’dan en çok zenci köle getirip satan adamın anıtının yıkılması hareketi ve ikincisi, ABD’de Kristiof Kolomb anıtının yıkılması  kararlılığıdır. 
Bu doğru hedef, ilk defa ortaya konulabilmiştir.

Dünya toplumlarının ana sorunlarının kaynağını oluşturan bu soyguncuların, katillerin, işgalcilerin heykelleri yerle bir edilmedikçe, Batı emperyalizminin ve dünya yahudiliğinin insanlığı köleleştiren kültürü, siyaseti yok edilmedikçe, insanlığın hiçbir sorunu azalmayacaktır. 

KENAN ÖZEK

Editör: TE Bilisim