Siyaset sanatı mücadele alanından çok, ilişki geliştirme sanatıdır, siyaset ekip ve kulis işidir. Aslında adaylık bir sonuç değil süreç meselesidir. Aday adayı olup ta aday olma gayreti içinde olup, hayal kuranlarla, kulislerde adaylığı kesinleşmiş adayların insafsız ve sevimsiz mücadele sanatıdır. Gerçek adaylar son güne kadar adaylığı hakkında bir tek kelime bile söylemezler, nasip derler, kısmet derler, herkese başarılar dilerler, timsahlar gibi sessizce bekler ve kendi adaylığının açıklanacağı günü çok iyi bilirler.
Aday adayı arkadaş, siyasi partinin kurumsal kimlikleri vardır. Hoşunuz gitti diye müstakil, slogan uydurmayın, kendinizi de Albert Einstein zannetmeyin, lüzumsuz ve gereksiz slogan, afiş, broşür bastırmayın. Aday Adaylığınızı başlamadan bitirmeyin.
Siyasi iklimde sır tutmayı ve tedbirli olmayı iyi öğrenin. Yanlış kişi ve grupların olduğu ortamlardan dikkatlice kaçının. Yükselmek istiyorsanız, her basamakta ağırlıklarınızı geride bırakın.
Siyasetin bazı karaktersiz hastalıkları taşıdığını da unutmayın, Allah’tan bu hastalıklar bulaşıcı değildir. Örneğin, yolu yola çıktıklarınız la yürürseniz hep yaya kalırsınız; işte siyasette şahsiyetli olmayan ancak nedense işe yarayan altın kural ; “yolda bulduklarınıza sarılın ve yükseldikçe eski dostları satıp yenilerine yapışın”
Aday adayı insanlara tepeden bakmayı da unutma! Çok işe yarayacaktır. Tevazu sadece tekkede geçerli olur, siyasette asla değil. Salonlara, toplantılara katıldığınızda tevazu ile davransanız size kimlik sorarlar.
Aday adayı arkadaşım, diyelim ki bir konuşma için salon ya da dernektesiniz, mümkün olduğu kadar anlamsız cümleler kurun, hatta saçmalayın ancak bu saçmalamayı yüksek tonda konuşarak yapın, dikkat çekecektir. Beden dili eğitimi almamanız bir eksiklik değildir, ilgili ilgisiz yumruğunuzu masaya vurun yeterli olacaktır.
Sevgili aday adayı, önemli olan, ne konuştuğun değil nasıl konuştuğundur, konuşma içeriğiniz ne kadar anlamsız olursa olsun çılgınca alkış alırsınız!
Konuşma içeriğine güncel cümle ve kelimeler serpiştirin, “Gönül Köprüsü”, “ Kalpten Kalbe”, “ Sosyal Belediyecilik”, “Önce İnsan”, “Çevreye ve doğaya saygı”, “Küreselleşme”, “Hayvan Hakları”, “interaktif”, “ekolojik” “radikal”, “stratejik”, “Hukuk ve Adalet” gibi moda kavramları sıkça kullanın.
Aday olacağınız partiye göre şiirler belirleyip mısraları yerli yersiz konuşmanıza serpiştirin. Mutlaka Kur'an-ı Kerim ’den Ayet ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin hadislerini, sözlerini çevrenizdeki insanlarla paylaşmayı da unutmayın. Sizin tabanınız sosyal demokratsa mutlaka Atatürk’ün veciz sözleri ve Nutuk’tan pasajlar okumayı da ihmal etmeyin.
“Seni aday yapacağım” “ya da listenin iyi yerine yazacağım” diyen dolandırıcılar musallat olacaktır, aman para kaptırmayın. Zaten aday önceden bellidir.
Sosyal medyada, sizi halkla iç içeymiş gibi gösteren bolca fotoğraf yayınlayın. Samimi gibi görünün. Seçilinceye kadar halkın her türlü nazına, niyazına tahammül edin, he he deyin geçin, köprüyü hele bir geçin! Sonrada vaatlerinizi unutun, nasıl olsa kimse sizden hesap sormayacaktır!
Adaylığı ya da seçimi kaybetmek için, toplumun arasına hava atar gibi lüks aracınızla gelmeyi unutmayın, halktan biri gibi görünün, karakolda başka, mahkemede başka konuşun, ancak “hacı murata da” binerek gelmeyin. .
Paranız bol, ama belli etmeyin, yok muhabbeti yapın, bazen de, hayatınız da hiç tatmasanız da, herkesin görebileceği yerlerde simit yiyin. Akşamları pilavcı önünde vatandaşa pilav dağıtıyormuş gibi yapın, fotoğraf verin, hemen sosyal medyada paylaşın! Kokoreç, pahalıda olsa fena resim olmaz!
Adamın adamı olmak kaderinizde sizi başkan yapar! Aday tespiti sürecinde, hem bulunduğunuz il, hem Genel Merkez ayağınız sağlam olsun. Unutmayın siyasette beceri ve kalite değil “nüfuzlu” olmak yol açar,
Yerel basının, bölgesel gazete ve internet sayfalarının seçmen üzerindeki etkisini istersen küçümse, sonun gelsin. Yerel gazeteler ilk ziyaret edeceğiniz adresler olsun. Yerel gazeteler size her zaman lazım olacaktır, onlara karşı cömert davranın!
Kaybedecek adayın yüzü sirke satar, temaslarınızda yüzünüzden gülümseme eksik olmasın. Aday adaylarının seçim sürecinde üzerinde durması gereken en önemli konulardan biri, güler yüzlü olmak ve tartışmaya girmemektir. İnsan ilişkilerinde samimiyet, içtenlik, yapmacık olmayan sıcak tavırlar her zaman olumlu sonuçlar verir. .
Size zıt olan düşünceler karşısında esnek ve hoşgörülü davranmayın ki, sonunuz hızlı olsun, İtici hareketlerden uzak durulmalı, karşı tarafa karşı tahammüllü olunmalıdır.
Kaybetmek istiyorsanız! Telefonlara mümkün olduğunca kendiniz cevap vermeyin. Ciddi olarak söylüyorum sakın ola kalabalık gezmeyin. Yanınızdaki insanlar itici tipler olursa adaylığa ve sonuca hoşça kal deyin.
Kaybetmek için abartılı vaatler sunun, örneğin “her şey 3 tl olacak" diyerek mini Cem Uzan rolü oynayın. Değerli aday adayları yalandan hayal satmayın, dürüst olmak namuslu olmaktır.
Gündem olacağım diye, saçma çıkışlar yapmayın. Takım elbiseyle havuza girmeye kalkmayın. Açıklamalarınız mümkünse uzman bir elden çıksın
Velev ki aday olamadınız üzülmeyin, ya da adaysınız seçilemediniz İntihara falan kalkışmayın. Genel Başkan beni milletvekili ya da bakan olarak değerlendirecek” deyin. Bu sizi 6 ay idare edecektir.
Fahri Yağlı / Öğretim Görevlisi, Siyasi Stratejist
