Nasıl iyi yönetiliyor muyuz? Nasıl iyi yönetiliyor muyuz?
 Seçimler bitti, koalisyon tartışmaları son hız devam ediyor.
İddialara göre Erdoğan'ın tercihi erken seçim. "Milli İrade"nin tercihlerine saygılıyız söyleminin erken seçimlere yönelik bir yatırım olduğu belirtiliyor.

Erdoğan'ın AKP ve CHP Genel Başkanlarına hükümet kurma görevi vereceği ama alttan alta da erken seçimin taşlarının döşendiği de son günlerde medyada sık sık konuşuluyor.

Erdoğan'ın muhtemel bir erken seçimde faturanın muhalefete kesileceğini düşündüğünü ve bu durumda sandıktan AKP'nin yeniden tek başına çıkabilmesinin hesaplarını yaptığı belirtiliyor.

Erdoğan'ın erken seçimlere hevesli olmasına bir örnek de Azerbaycan dönüşü yaptığı "Ben buna erken değil tekrar seçim diyorum" sözleri gösteriliyor.

Eğer erken seçim olmazsa Erdoğan'ın tercihin MHP ile koalisyon olduğu konuşuluyor. Yandaş + Havuz Medyası seçimlerden sonra AKP+MHP koalisyonun PR çalışmalarını yapıyor.

Gelinen noktada tablo şu: Erdoğan, muhtemel bir erken seçimde milletin faturayı Hükümet kurulamadığı için muhalefete keseceğini ve AKP'yi yeniden iktidar yapacağını düşünüyor.

Eğer bu ihtimal olmazsa koalisyon tercihi olarak da MHP'nin ismi Erdoğan ve Havuz medyasında öne çıkıyor.

Gül CHP ile koalisyon derken, Erdoğan MHP'yi istiyor.

Peki Erdoğan'ın koalisyondaki tercihi neden CHP değil de MHP?

Burada iki nokta ön plana çıkıyor. Yeniyön'ün haberine göre AKP, CHP ile koalisyon kurarsa, meydanlarda her türlü hakareti ettikten sonra CHP ile hükümet kurmasını tabanın anlatamaz.

Bir diğer neden de Çözüm Süreci diye yıllardan beri Kürtleri oyalayan AKP ve Erdoğan,  bilindiği üzere son olarak masayı devirmiş ve "Kürt sorunu yoktur" noktasına gelmişti.

İşte eğer MHP ile koalisyon kurarsa, Çözüm Süreci'nin bütün faturasını MHP'ye yükleyebilecek. Yani, ben istiyorum ama ortağım MHP Çözüm Sürecine karşı diyebilecek. Öte yandan çatışmalar yeniden başlarsa bunun faturasını MHP'ye kesebilecek...

İşte konuyla ilgili çarpıcı analiz;

AKP’nin CHP ile koalisyon yapmasına bir engel yok. Ancak AKP ile CHP yan yana gelirse, AKP’nin muhafazakar tabanından bir kısmı, MHP’ye veya Saadet partisine kayacaktır.

Ayrıca olası bir başarısızlık durumunda, AKP’nin seçmeni CHP ile koalisyon yapan AKP’yi sorumlu tutacaktır. Oysa CHP seçmeni başarısızlıkta CHP’yi suçlamaz. Zira CHP için on yıllar sonra iktidara gelmek bir başarıdır. Ayrıca CHP seçmeninin ideolojik sertliği AKP seçmeninden daha fazla. Bu yüzden başarısızlık bile olsa CHP seçmeni yine CHP’ye gider. Zaten gidecekleri başka bir yer de yok…

HDP-AKP koalisyonuna gelince, aslında en kestirme koalisyon formülü HDP ile AKP arasında olabilir. Zaten Oslo görüşmeleri ve Dolmabahçe mutabakatı çerçevesinde HDP ile ortak bir çizgi tutturmuşlardı. Türkiye’nin en büyük sorunu Kürt sorununu çözmek için HDP ile ortak bir yol da belirlemişlerdi.

Eğer AKP HDP ile koalisyon kurarsa Dolmabahçe mutabakatı çerçevesinde Türkiye’nin en büyük sorunu çözebilir. AKP bunu neden istemiyor?

Bunun iki nedeni var. Birincisi Selahattin Demirtaş’ın karizması. Eğer AKP HDP ile koalisyon kurar ve Demirtaş Başbakan yardımcısı olursa, Demirtaş Davutoğlu’nu ezer. Bu koalisyonun sonunda Demirtaş Başbakan olur. AKP ortağının kazanmasını istemeyeceğinden dolayı Demirtaş ile koalisyon kurmaz, kurmak istemez.

İkincisi, çözüm süreciyle ilgili. Çözüm süreci denilen süreçte AKP hiç bir zaman samimi olmadı. Seçimler geçene kadar PKK’nın oyalanması için süreç başlattı, punduna getirebilirse çözecekti. Bu nedenle Erdoğan Dolmabahçe Mutabakatına karşı çıktığını açıkça söyledi.

Ancak Çözüm süreci öyle bir yere geldi ki AKP’yi istemese de bağlar duruma soktu. Yani AKP istese de artık geri adım atamıyor. İşte bu noktada AKP’nin çözüm sürecinden geri adım atması için MHP’ye ihtiyaç var.

Şöyle ki; Eğer AKP MHP ile koalisyon yaparsa, PKK’ya pardon ben oyunda yokum, ortağım MHP istemiyor deyip kenara çekilecek. Eğer PKK çatışmaları başlatırsa bu sefer gelecek şehit cenazelerinin faturasını MHP’ye yıkacak. Böylece aslında Çözüm Sürecinde ortaklarını yarı yolda bırakmamış olacak, hem de faturayı MHP’ye kesecek….

Editör: TE Bilisim