Milli egemenliğimiz kaldı mı? Milli egemenliğimiz kaldı mı?
Aktif Eğitimciler Sendikası Kayseri Şube Başkanı Ayhan Kaya, sendikalarının kamu kurumlarında başörtüsü yasağının kaldırılması amacıyla 26 bakana 26 bin dilekçe eylemi başlattıklarını açıkladı.

Kayseri Şube Başkanı Ayhan Kaya, kamu kurumlarında görevli bireylerin serbest, inançlarının gerektirdiği kıyafetle görev yapmasına imkan tanınması gerektiğini belirtti. Kaya, “İlgili yasal düzenlemelerde personelin görevi başında inancının gerektirdiği kıyafetleri giyinmesini engelleyici (özellikle başörtüsü ile görev yapmayı engelleyen) kısıtlamaların kaldırılması, kamu hizmeti sunulan bütün kurumlarda, özellikle okullarda yönetici, öğretmen ve öğrencilerin ibadet ihtiyaçlarını karşılayabilecek ibadethanelerin oluşturulması için gerekli yasal düzenlemelerin ivedi olarak yapılmasını istiyoruz. Söz konusu taleplerin ideolojik ve siyasi tartışmaların dışında insanî bir ihtiyaç olarak değerlendirilmesi amacıyla 26 bakana 26 bin dilekçe eylemi başlattık.” dedi.

Ayhan Kaya, bu isteklerin zaten anayasada, ülkenin de imza koyduğu uluslararası düzenlemelerde ve ayrıca Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 18. Maddesi'nde karşılığının bulunduğunu belirtti. Kaya, açıklamasında, şu ifadelere yer verdi: “Ülkemizin her bir bireyi, görevin gerektirdiği niteliklere (objektif ve bilimsel) sahip olmak koşuluyla kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir. Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemez. Ayrıca, eğitim-öğretim hakkı en temel ve insanî haklardan olup kimse, inançları gereği tercih ettiği kıyafet nedeniyle eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Eğitim ve öğretim kurumlarında yürütülen eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler her ne suretle ve sebeple olursa olsun engellenemez.”

Kaya, ülkede herkesin vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğunu aktararak, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmaya yönelik olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. İnsanları ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlamak suç olduğu gibi, insanların dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanması ve/veya suçlanması ya da suçlu muamelesine maruz bırakılması da suçtur.” diye ifade etti.


Editör: TE Bilisim