Başbakan Yardımcısı Ali Babacan,“Maalesef ileri bir demokrasi olduk diyecek konumda değiliz. İleri demokrasi için daha atmamız gereken adımlar var. Demokrasimiz sürekli testlenmiş. Hukuk sistemimiz ve ekonomimiz sürekli olarak testten geçiyor. Hem demokraside hem ekonomide beraber yükselmek zorundayız" dedi.

Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı! Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı!

Bakan Ali Babacan, Eskişehir’de katıldığı bir iftar programında, demokrasi ve hukuk vurgusu yaptı. Babacan, ekonomide yükselmek için daha çok ileri demokrasiye ihtiyaç olduğunu vurguladı. “Demokrasimiz sürekli olarak testlenmiş. Hukuk sistemimiz sürekli olarak testten geçiriyor ve ekonomik olarak testten geçiyor.”diyen Bakan Babacan, kritik bir dönemde Türkiye’nin demokrasi ve ekonomisiyle 12 yıllık bir yükselme dönemini yaşayıp bundan sonraki hedeflerine doğru nasıl gideceğinin son derece önemli olacağını kaydetti.

"HEM DEMOKRASİDE HEM EKONOMİDE BERABER YÜKSELMEK ZORUNDAYIZ"

Türkiye’nin hem demokraside hem ekonomide beraber yükselmek zorunda olduğuna dikkat çeken Babacan, şöyle dedi: “Bunlardan birisi geri kalsa diğerini aşağı çekiyor, geride bırakıyor. İşte bunun içindir ki Türkiye de biz çok daha ileri standartlara sahip demokratik sisteme ulaşmak için büyük bir çaba verdik ve veriyoruz. Hala maalesef ‘ileri bir demokrasi olduk’ diyecek koşulda değiliz. Çok önemli adımlar atıldı, sayısız miktarda demokratikleşme paketi hazırladık. Anayasamız da defalarca değişikliğe gittik. 2002 yılından bugünü kıyaslandığında demokrasi konusunda gerçekten daha iyi noktaya geldik. Ama ileri demokrasi için daha atmamız gereken adımlar var.”

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Bakan Babacan, “Artık halkın gerçekten gönlünde taht kuran, halkı ikna edebilen ve milleti gerçekten doğrudan aracılar vasıtasıyla değil, doğrudan temsil edilen bir cumhurbaşkanımız olacak.” diye konuştu.

“IRAK VE BİRKAÇ ORTADOĞU PAZARIMIZDA İHRACATLA İLGİLİ SIKINTILAR SÖZ KONUSU”

2008 ve 2009 yıllarında dünyada son yüz yılın en büyük krizinin yaşadığını hatırlatan Bakan Ali Babacan, “Bu krizde biz bir miktar olarak etkilendik. Fakat sonuçta baktığımızda dünyada gelişmiş ülkelerin toplam kamu borç ikinci dünya savaşından sonraki seviyelere çıkmış durumda. Özelikle Avrupa bizim için önemli. Çünkü Avrupa toplam oranı bizim hala ihracat pazarımız. Avrupa'daki iç pazar ne zaman iyileşirse bizim ithalatımız toparlanıyor, iyileşiyor. Avrupa iç pazarındaki sorunlar da ihracatımıza aynen olumsuz olarak yansıyor." ifadelerini kullandı.

Rusya ve Ukrayna ile olan ihracatımızda biraz azalma olduğunu dile getiren Babacan, “Öte yandan Irak baştan olmak üzere bir kaç Ortadoğu pazarımızda da yine ihracatla ilgili sıkıntılar maalesef söz konusu. Şöyle gelişmekte olan ülkelerin tümüne batkımızda Türkiye de bu gurupta gelişmekte olan ülkelerin artık büyüme hızlarının on sene önceki durumuna karşılaştıracak olursak daha yavaş olacak.” dedi.

“DEVLETİN ÖZEL SEKTÖRE EN ÖNEMLİ TEŞVİKİ GÖLGE OLMAMASIDIR”

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, özel yatırımcıya teşvikte devletin en önemli rolünün gölge olmaması, engel olmaması olduğunu düşündüğünü dile getirdi. 12 yıldır hükümetin üyesi olarak bunu açıkça ifade etmek istediğinin altını çizen Babacan, şöyle konuştu: “Yüz lirayı özel sektör mü harcasın, devlet mi harcasın denildiğinde; O yüz lirayı özel sektör harcadığında çok daha isabetli olur, daha verimli oluyor. İşte bunun içindir ki biz sadece önemli özelleştirmeler yapmakla kalamadık, aynı zamanda alt yapı yatırımlarında da mümkün olduğunca özel sektöre işin içine soktuk. Tabi ki biz devlet olarak elimizde gelen ne varsa yapmaya gayret ediyoruz. Ama devletin en önemli rolünü ben açıkça gölge olmamak olarak görüyorum. En önemli teşvik engel olmamak, engelleri kaldırmak.”

Editör: TE Bilisim