Uzun süredir Ege’deki Türk adalarına yönelik çalışmalar yapan Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım, bugün dikkat çeken yeni bir açıklama yaptı.

Anadolu Ajansı'nın 3 gün önce "Yunanistan'ın Midilli Adası'ndaki sığınmacı kampında yangın çıktı" haberi yaptığına dikkat çeken Yalım, söz konusu habere tepki gösterdi. Ümit Yalım, AA'nın Midilli Adası’nın Yunanistan’a ait olduğunu iddia etmesine çok sert karşı durdu.

Haberin içeriğinde ise, "Yunanistan'ın Midilli Adası'nda bulunan Moria sığınmacı kampında yangın çıktığı bildirildi" ifadelerine yer verildi.

LOZAN HATIRLATMASI

14 Ağustos 2019'da da AA'nın Semadirek Adası’nın Yunanistan’a ait olduğunu iddia etmesini de ele alan Yalım, Lozan hatırlatmasında bulundu.

Ümit Yalım şunları söyledi:

Anadolu Ajansı, 09 Eylül 2020’de verdiği haberde büyük bir skandala imza attı. Midilli Adası sığınmacı kampında çıkan yangın haberini veren Ajans, Midilli Adası’nın Yunanistan’a ait olduğunu iddia etti. Gazeteler ve TV  kanalları da aynı haberi kullandı.

Anadolu Ajansı’nın 19 Nisan 2019’da Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a bağlanması ile birlikte Ajans’ta eksen kayması başladı. Anadolu Ajansı, 14 Ağustos 2019’da verdiği haberde de Semadirek Adası’nın Yunanistan’a ait olduğunu iddia etmişti. Anadolu Ajansı’nın, Atina Haber Ajansı gibi hareket etmesi ve Yunan ağzıyla  haber vermesi dikkat çekiyor.

Nasıl iyi yönetiliyor muyuz? Nasıl iyi yönetiliyor muyuz?

13-14 Şubat 1914 tarihli Altı Büyük Devlet Kararı (Almanya, Avusturya-Macaristan, İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya) ve 1923 Lozan Antlaşması’nın 12.Maddesi ile Yunanistan’a, Kuzey Ege Adalarının egemenliği değil, sadece kullanma hakkı yani zilyetlik (possession) hakkı verildi. Kuzey Ege’de bulunan Taşoz, Semadirek, Limni, Midilli, Sakız, Sisam, Ahikerya, İpsara ve Bozbaba adalarının egemenliği ve mülkiyeti ile birlikte deniz yetki alanları ve hava sahası Türkiye’de kaldı. Lozan Antlaşması’nın 13.Maddesi ile Yunanistan’ın adaları askeri maksatlarla kullanmayacağı kararlaştırıldı.

Türkiye ve Yunanistan 11 Kasım 1976’da Bern Mutabakatı’nı imzaladı. Bern Mutabakatı’na göre Yunanistan, kendi karasularının ötesinde petrol ve doğalgaz arayamaz ve çıkaramaz. Yunanistan, 1987 yılında, Bern Mutabakatı’nı ihlal ederek kendi karasularının ötesinde Taşoz Adası etrafında petrol arama ve sondaj çalışmaları başlattı. Turgut Özal, Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait savaş gemilerini Taşoz Adası’na gönderdi ve TSK’ya alarm verdi. Özal, Yunanistan’ın direnmesi ve krizi sürdürmesi halinde, Taşoz-Ahikerya arasındaki toplam 9 adaya Türk askerini yerleştirecek ve Yunanistan’ın adaları kullanma hakkına son vererek adaları geri alacaktı.

Genelkurmay Başkanı Necdet Üruğ, harekata katılacak birlikleri yerinde denetledi. Üruğ’un denetlediği birliklerden birisi de Kayseri’de konuşlu Hava İndirme Tugayı idi. Tugay’ın geri alacağı adalar arasında Midilli Adası da vardı. Yunanistan krizi sürdürmeye devam etseydi ben de Tugay birlikleri ile Midilli Adası’na paraşütle atlayacak ve adayı geri alacaktık. Denize düşme ihtimaline karşı tedbir alınarak bütün paraşütçüler can yeleği ile donatıldı.

Özal Hükümeti ile TSK’nın kararlı tutumu karşısında Yunanistan, adalardaki kullanma hakkını kaybetmemek için petrol arama ve sondaj çalışmalarını durdurdu. Yunanistan, Bern Mutabakatı’na uymak zorunda kaldı.

Erdoğan ve AKP Hükümetleri döneminde ise Yunan Enerji Şirketi ENERGEAN, 2009 yılında, hiçbir engelle karşılaşmadan, Taşoz Adası etrafında, petrol arama ve sondaj çalışmalarına başladı. Özal’ın durdurduğu Yunanistan, Erdoğan döneminde Bern Mutabakatını ihlal ederek Taşoz Adası Türk Karasuları’nda petrol aramaya başladı.

Yunan ENERGEAN Şirketi, KEROGEN Capital adlı İsrail Şirketi ile birlikte 2015’te, Taşoz Adası Türk Karasuları’nda, 7 petrol kuyusu açarak Türk petrolünü çalmaya başladı. Erdoğan, Çavuşoğlu ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, petrolümüzün çalınmasına seyirci kaldı. 2020 İtibarı ile Türk karasularında bulunan 11 petrol kuyusundan günde 4.000 varil ham petrolümüz çalınıyor."

İLKER BAŞBUĞ'A DA KARŞI ÇIKTI

Ümit Yalım, 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yaptığı açıklamaya da karşı çıktı. Başbuğ'un “Yunanistan’ın işgal ettiği 7 ada ile 13 adacık Türkiye’ye aittir” sözleri için Yalım, şunları söyledi:

"Başbuğ, Eşek, Nergizçik, Bulamaç, Keçi, Koçbaba, Ardıççık v.b. adaları, adacık olarak tanımlamış. Ancak, Yunanistan’ın işgal ettiği adaların en küçüğü İstanbul’daki Büyükada veya Meis Adası büyüklüğünde olup bir kısmı da Büyükada ve Meis Adası’nın 2, 3, 5 ve 7 misli büyüklüktedir. Ayrıca anılan yerler Türk Deniz Kuvvetleri haritaları ile ABD, İngiliz haritaları ve Google Earth haritalarında da ada olarak gösterilmiştir.

16 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığı 2004’te, 2 Türk Adası 2016’da, 1 Türk Kayalığı 2020’de işgal edilmiştir. Mevcut Durum itibarı ile 18 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığı Yunan işgali altındadır. İşgal altındaki ada ve kayalık miktarları ile coğrafi tanımlar doğru ifade edilmeli ve kamuoyunda kafa karışıklığına neden olacak söylemlerden kaçınılmalıdır."

Odatv.com

Editör: TE Bilisim