Lozan'ı çiğneyen bir “tarihi” tören Lozan'ı çiğneyen bir “tarihi” tören

Gazi, 1932 yılının Ocak ayının ortasında, Hafız Yaşar Bey'i ve İstanbul'un en seçkin hafızlarını yanına çağırttı.
Ramazan ayı başlamıştı.
Çarşamba günü hafızlar geldi. GAZİ hepsine Türkçe tekbiri meşk ettirdi. Sonra Cemil Sait Bey'in Kuran çevirisini eline aldı. Ayağa kalktı, ceketinin önünü ilikledi. Fatiha suresini kendisi okudu. Hafızlara halkın huzurunda nasıl durmaları gerektiğini de gösterip şöyle dedi:

"Arkadaşlar, bu mübarek ay vesilesiyle görevli olduğunuz camilerde önce bu sureyi, sonra Türkçe çevirisini okuyunuz. Halkımız dinlediği surenin manasını anlasın"
dedi.
Hepsine Kuran çevirisi armağan etti, ardından Kılıç Ali Bey'e, "gazetelere haber verin, Yaşar bey Cuma günü Yetebatan Camiinde Yasin Suresini ve Türkçe çevirisini okuyacak, Camide yapılacak töreni düzenlemenizi rica ediyorum" dedi.

Birçok gazete, haberi biraz maksatlı olarak, "Hafız Yaşar Türkçe Kuran okuyacak" diye verdi.
Bu da bazı söylentilere yol açtı. 
22 Ocak 1932 Cuma günü Yerebatan Camisi tıklım tıklım dolmuş, cemaat dışarı taştı.
Zamanı gelince Hafız Yaşar Bey kürsüye çıktı. Nefesler tutulmuştu.
Yaşar Bey besmele çektikten sonra Yasin Suresini Arapça okumaya başladı. Kuran'ı Türkçe okuyacağını sananlar şaşırdılar.
Sureyi okuduktan sonra:
"Vatandaşlar.. 36. Sure olan Yasin Suresi 83 ayettir. Mekke-yi Mükerreme'de indirilmiştir. Şimdi size bu surenin Türkçe karşılığını okuyacağım" dedi.
Okudu ve Türkçe olarak da duasını yaptı.

Her Türkçe duadan sonra cemaatin yüreğinden kopan "Aminnn" haykırışları camiyi sarsıyordu.

"Ulu Tanrım! Bu okuduğum Yasin-i Şeriften hasıl olan sevabı Cenab-ı Muhammed Efendimiz Hazretlerinin ruh-ı saadetlerine ulaştır. Tanrım! Hak ve Adalet üzere hareket edenleri sen payidar eyle. Türkiye Cumhuriyetini ilelebet payidar kıl! Türk Milletini sen muhafaza et. Şanlı Türk ordusunu ve onun değerli, kahraman kumandan ve erlerini karada, denizde, havada her veçhile ile muzaffer kıl. Vatanımıza kem gözle bakan düşmanlarımızı perişan eyle. Topraklarımıza bol bereket ihsan eyle. Memleketin ve milletin refahına çalışan büyüklerimizin işlerinde muvaffak eyle! Amin. "
diye duasını tamamladı. 

Aynı olay 29 Ocak Cuma günü Sultan Ahmet Camiinde yaşandı. Hafızlar 9 kişiydi. Caminin dışında en az 10 bin kişi vardı.
Halk huşu içinde dinledi. Kuran'ın anlamını, ne dediğini anladı.
Etkisi hem ruha hem beyine işledi.
Türk milletinin İslamiyetle tanışmasından bu güne ilk defa olarak, inandığı Dinin ne dediğini kendi dilinden Atatürk sayesinde öğreniyordu.

Yani İslamiyetin doğrusunu Atatürkle öğrenmeye başlamıştık.
Ancak son yıllarda Atatürk'ün Türk milletini Allah'ıyla ve Peygamberiyle aracısız buluşturmasına kızan aracı sahtekarlar, yabancı devletlerin de desteğiyle örgütlendiler.
Arap Suudi-vehabi kıralları, şeyhleri ve İsrail istihbaratının desteğiyle Türk devletine, rejimine ve kurucusuna saldırıya geçtiler.
Bu amaca yapılan yerel siyasi destek te, devletin, milletin geleceğini yeniden tehlikeye soktu.

KENAN ÖZEK

Kaynak: Turgut ÖZAKMAN- Cumhuriyet-Türk mucizesi

Editör: TE Bilisim