2022 gece yarısı "Zam" yağmuru ile girdik yeni yıla. Atatürk'ün 1936 yılındaki yılbaşı gecesi hatırasını paylaştım dostlarla...

1936 yılbaşı akşamı... O gece saat 23.00'a kadar Çankaya'da arkadaşlarıyla çalışan Atatürk yeni yılı karşılamak için yapılan eğlenceye katılmak üzere yola çıkar. Salon tıklım tıklım doludur. Nihayet saat 23.00'de bir haber "Atatürk geliyor"... Atatürk giriş kapısından içeri girer. Kendisinin paltosunu almak isteyenleri durdurarak vestiyerin olduğu merdivenlerden inmeye başlar. Birden gözü orada bekleyen iki inzibat erine takılır. Onlara dönerek "Burada ne bekliyorsunuz?" diye sorar. Ve şaşkınlıktan ne diyeceklerini bilemeyen erlerin cevabını beklemeden "Anladım, siz de benim gibi buraya davetlisiniz. Peki neden yukarı çıkmadınız? Haydi üstünüzdekileri vestiyere bırakın sizi bekliyorum. Yukarı birlikte çıkacağız. Fakat benim yanımdan bir karış bile ayrılmayacaksınız" der. Erler bu büyük insana ne diyeceklerini bilememenin sıkıntısıyla kendi nazarlarındaki en kıymetli kelimeyle "emret komutanım" derler. Atatürk merdivenlerden çıkarken yanına gelmek isteyenler çok olunca erlerin geride kaldığını görerek; "Siz yanıma gelin ve yanımdan hiç ayrılmayın" ikazını yapar. Salonda oturacağı masaya geldiklerinde yanındakilere sağ ve solunda oturacak olanların kaydırılmasını isteyerek erleri sağ ve solundaki koltuklara oturtur.

Dünyanın hiç görmediği ve göremeyeceği muhteşem bir tablodur bu. Ve bu tabloya dünyanın işitip işitebileceği en önemli bir mesaj olan şu sözlerle imza atar; "Ben tüm bu güzelliklerin, neşenin, coşkunun yolunu açabilmek adına yıllarca siperlerde bu yiğit Mehmetçik ile mücadele verdim. Bu zafer her şeyden önce onların eseridir. Bu durumda, bu kutlamada eğlenmek herkesten önce onların hakkıdır. Onlar bu vatanı kurtarırken benim sağ ve sol kolumdu. Vatan onların varlığıyla yaşayacak. Bu yüzden onların bugün de yeri başkomutanlarının sağ ve sol omuz başı olmalıdır." Salonda istinasız herkes bu sözler üzerine gözyaşlarını siliyordu. Aslında  ahde vefa, sevgi, saygı, inanç, koruma, sahip olmanın değil sahip çıkmanın önemi gibi ne çok anlam ileten bir davranış... Bunun ardından diğer bir önemli davranış modeli olarak yaverini çağırarak "Amirlerine haber verin. Bu iki yiğidi bu akşam izinli saysınlar" demesi. Yani ben yaptım oldu değil. Silsiledeki hiçbir kişinin vazifesine müdahale edemeyeceğinin iletisi...

İlknur Güntürkün Kalıpçı'ya teşekkür ediyorum.

Cevaben Şevket Bülent Yahnici, 16 yüzyılda Desiderius Erasmus'un: "Körlerin ülkesinde tek gözlü insan kral olur" cevabını göndermiş.

Yeni yıl dileğine gelince; Bir türlü iyi şeyler yazamayacağımı anlayınca Cahit Sıtkı Tarancı'ya sığındım.

Öyle bir yıl olsun ki;

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun.

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Öyle bir yıl olsun ki;

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun.

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Öyle bir yıl olsun ki;

Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun.

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Öyle bir yıl olsun ki;

Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun.

Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına

Olursa bir şikayet ölümden olsun.

O da gençlerden uzak olsun

Yeni yılınız kutlu olsun.

Yavuz Selim DEMİRAĞ / Yeniçağ

Editör: TE Bilisim