Son birkaç yüzyıla gelinceye kadar, Avrupa'da yıkanmak hoş karşılanmayan bir adetti.
Kilise, - su ile vücudu temizlemek insana keyif verir ve günaha davetiye çıkarır- diye yıkanmayı tavsiye etmiyordu. Din görevlileri, azizler, azizeler hatta krallar, kraliçeler bile yılda bir iki defa ancak yıkanırdı. O da pislikten, mikroptan hasta olup doktora gidince, doktor yıkanmayı reçeteye yazarsa ancak.
Bu cahillik, pislik ve açlıkla 1348 ila 1351 yılları arasında 3 yılda Avrupanın dörtte biri Veba hastalığından öldü.
Bu durumdayken bile Asyayı önemsemiyorlardı. Geri ve barbar görüyorlardı.
Asyadan çıkan Cengiz Han'ın çok hızlı ilerleyişini, deccal-şeytan olarak görüyorlardı.
Cengiz han ise, Avrupa topraklarını verimsiz, değersiz, insanlarını da önemsiz bulduğu için İmparatorluğuna katmamiştı.
Cengiz Han'ın yeğeni Kubilay Han Çin'i alıp Pekinde Çin imparatorluğunun başına geçince, Venedikli Marco Polo 1271 de dünya seyahatine çıktı. Asya'ya gidip Kubilay Han'ın sarayîna ulaştı. Kubilay han, Marco Polo'ya iş verdi, yıllarca sarayında görevlendirdi.
Marco Polo ülkesine geri döndüğünde Çin'de ve Asya'daki Türk bölgelerinde gördüklerini el yazısıyla kitap yazıp anlattı. Tabiki kimse inanmadı. Öyle şeymi olur sen kafayı yemişsin dediler. Onu hapse attilar.
Marco Polo'nun Asya'da öğrenip anlattığı bilgiler şunlardı;
Çınliler kağıt parayı 500 yıldan beri kullanıyorlardı.
Çinlilerin kullandıklari gemiler, Arupalılarınkinden 10 kat daha büyüktü.
Çınliler ipek üretimini binlerce yıl önce icad etmişlerdi.
Çayı, herkesten önce üretmişler keyifle içiyorlardı.
Gazı, petrolü mutfaklarında ve lambalarında ilk kez Çınliler kullanmıstı.
Tarımda kullanılan demir sabanları,ekme, harman dövme ve hasat makinelerini ingilizlerden 2000 yıl önce icat etmişlerdi.
Gemilerde Pusula kullanmayı, Avrupalîlardan 1000 yıl önce icat etmişlerdi.
Su değirmenlerinin demir ve çelik fırınlarına enerji sağlayabilecegini Almanlardan 1000 yıl önce kesfetmişlerdi.
Çınliler kağıdı 1900 yıl önce icat etmişlerdi.
Gutenberg'in matbaayı bulmasindan 600 yıl önce matmaayı yapmışlar kitaplar basmışlardı. Ve Gutenberg'ten 200 yıl önce matbaalarda hareketli metal harfleri kullanmaya başladılar.
Çınliler,1200 yıl önce barutu, ondan 100 yıl sonrada topu icat ettiler.
Ayrıca, dümeni, örekeyi, akupunkturu, porseleni, futbolu, gaz lambasını, havai fişeği, uçurtmayı, kağıt parayı, mekanik saati, sismografı, verniği, forforlu boyayı, misinayı, asma köprüyü, el arabasını, şemsiyeyi, yelpazeyi, üzengiyi, nalı, anahtarı, diş fırçasını ve diğer birçok aleti Çinliler icat etti.
Bizler de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, 1939 dan itibaren uygarlığın sadece Avrupadan geldiğine inandırılıp, Asya tarihinden uzaklaştırıldık.
Türk tarihinden uzaklaştırıldık.
Gerçek dünya tarihini ögrenmekten uzaklaştırıldık.
Batı medeniyeti kandırmacasıyla, batı emperyalizminden korunmasını da bilemedik.
Atatürk'ün kimlerle savaştığını, ülkeyi ve milleti kimlere karşı koruma ve kurtarma mücadelesi verdiğini unutturdular.
Mustafa Kemal Atatürk, batı emperyalizminin tüm engellemelerine rağmen, Asya ve Avrupa halklarının 500 yılda kazandığı sosyal, kültürel ve ekonomik kazanımları, 19 yılda milletine kazandırmaya çalıştı. Sonrakiler de aynı yoldan gitseydi, bugün dünyanın en kalkınmış ve tam bağımsız birkaç ülkesinden biri olacaktır.
KENAN ÖZEK
Editör: TE Bilisim
