İsrail-İran geriliminde Cihat Yaycı'dan çarpıcı yorum: Bu bir cambaza bak savaşıdır' diyerek Türkiye'yi uyardı İsrail-İran geriliminde Cihat Yaycı'dan çarpıcı yorum: Bu bir cambaza bak savaşıdır' diyerek Türkiye'yi uyardı
İstanbul Adalet Sarayı’nda baro yönetimi ile Başsavcılığın anlaştık demelerine rağmen avukatların aranma tartışması devam ediyor. Çantalarının ve kendilerinin x-ray cihazından geçirilmesine karşı çıkan bir grup avukat, x-ray cihazından geçmeden, kartlarını da okutmadan topluca adliyeye girdi. Kalabalık avukat grubuna güvenlik görevlileri ve polis müdahalede bulunmadı. Basın açıklamasında avukatlar, Başsavcılık ile anlaştıklarını açıklayan İstanbul Barosu yönetimine tepki gösterdi ve anlaşmayı tanımadıklarını belirtti.

Adliyede Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesinden sonra avukatların ve çantalarının da x-ray cihazından geçmesine karar verilmişti. Günlerdir devam eden uygulamaya karşı çıkan avukatlarla güvenlik görevlileri arasında tartışmalar yaşandı. Polis birçok kez avukatlara müdahalede bulundu. İstanbul Baro Yönetimi ve Başsavcılık dün görüşme yaparak avukatların aranması konusunda mutabakata varmıştı. Anlaşmaya göre, avukatlar çipli kartlarını okutacak, çantaları ve kendileri x-ray cihazından geçecekti. Elle veya dedektörle üst araması yapılmayacaktı. Cihazlar silah gibi cisimlere alarm verdiğinde avukatlar sadece bu cismi göstereceklerdi.

Ancak bugün bu uygulamaya da karşı çıkan avukatlar oldu. Yine güvenlik görevlileri ve avukatlar arasında arbedeler yaşandı. Bunun üzerine çeşitli avukat derneği üyesi bir grup avukat adliye içinde toplandı. Alkış ve sloganla uygulamaya ve Baro yönetimine tepki gösteren avukatlar adliye önüne çıktı.

Basın açıklamasında avukatlar, çantalarının arandığı için içindeki bilgilere ulaşılabileceği nedeniyle anlaşmada belirtilen uygulamalara da karşı çıktı. Avukat Onur Şahinkaya, savcıya yönelik saldırı olayının avukatlara ihale edilmeye çalışıldığını kaydetti.

Avukat Ercan Kanar, “İstanbul Baro yönetimini savunmanın onurunu, bağımsızlığını ve dokunmazlığını savunmadığı için, bu diktatörlüğe boyun eğdiği için kınıyorum. Bunun hesabını genel kurullarda baro yönetiminden soracağız.” diye konuştu.

Toplanmalarının amacının sadece avukatların aranması meselesiyle ilgili olmadığını belirten Avukat Can Atalay, Berkin Elvan soruşturmasına dikkat çekmek için de eylem yaptıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Berkin Elvan ve annesini yuhalatması olayını hatırlatan Atalay, “O çocuğun annesini yuhalatmayı dahi gönül düşüren bir Cumhurbaşkanının geçen hafta burada yaşanan 3 cenazenin çıkmasına neden olan bir olayı fırsat bilerek avukatları hedef göstermesiyle ilgili toplandık.” dedi.

Atalay, “3 cenazeyle sonuçlanan olayla ilgili olarak karşımıza getirilen ikilem şu değildir; ya kendinizi aratacaksınız ya da bu adliyede olan tüm olayların sorumlusu avukatlar olacak. Bu ikiliği reddeyiroruz. Bugün burada karşımızda olan mücadele iç güvenlik paketiyle somutlanan bu diktatörlüğe bu yeni rejime karşı boyun eğecek miyiz eğmeyecek miyiz sorusudur.” şeklinde konuştu.

Kendi hakkını hukukunu koruyamayan avukatların vatandaşın hukukunu da koruyamayacağını ifade eden Avukat Sinan Zincir, “İstanbul Baro Başkanı, Türkiye Barolar Birliği Başkanını kınıyoruz. Daha ilk günden çantalar x raye konacak dediler. Daha ilk günden arama dediler. Özgürlükçü ileri avukatların onurlu duruşuyla geri adım attılar. Ama kelime oyunlarıyla geri adım attılar. Arama değil tarama diyorlar. Buradan açıkça beyan ediyoruz, baro yönetiminin başsavcılıkla yaptığı anlaşmayı tanımıyoruz. Bu anlaşma bizim anlaşmamız değildir. Kendi meslektaşlarının ölümüne göz yumanlarla anlaşma yapılmaz.” ifadelerini kullandı.

Açıklamaların ardından avukatlar topluca sloganlar eşliğinde adliyeye girdi. X-ray cihazından geçmeyen, çantalarını cihaza bırakmayan avukatlar kartlarını da havaya kaldırarak içeri girdi. Kalabalık avukat grubuna güvenlik görevlileri ve polis herhangi bir müdahalede bulunmadı. Adliye içinde bir süre daha slogan atan avukatlar daha sonra dağıldı.

Editör: TE Bilisim