En Önemli Rızık: Beşerî Sermayemiz En Önemli Rızık: Beşerî Sermayemiz
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Çağrı Heyeti'nin 19 Haziran'da yapılmasını kararlaştırdığı tüzük kurultayı kararıyla ilgili olarak, "10 Temmuz dışındaki hiçbir kurultay tarihini tanımıyoruz." dedi.

Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki (TBMM) grup toplantısında konuştu.

"NE YAPILMAK İSTENİYOR?"

Çağrı Heyeti'nin 19 Haziran'da yapılmasını kararlaştırdığı tüzük kurultayı kararına sert tepki gösteren Bahçeli, "Biz 10 Temmuz'daki olağanüstü büyük kurultayla hem tüzüğümüzü değiştireceğiz hem seçim yapacağız. Bunun dışında hiçbir kurultay tarihini tanımıyorum. 19 Haziran'ı açıklayıp kaos iması yapanlara, MHP'yi ele geçirmeye çalışanlara hiçbir şart altında itibar etmeyeceğiz, izin vermeyeceğiz, dikkate almayacağız, asla prim vermeyeceğiz. Kurultaysa istenen 10 Temmuz, niye görülmez? Tüzükse değiştirilmek istenen, neden değiştirilmez? Ne yapılmak istenmektedir? Hangi amaç gözetilmektedir? Namusun hiçe sayılması asla olmayacaktır. Hepinize güveniyor, bu can bu tende kaldığı müddetçe beraber olacağımızı ifade ediyorum." diye konuştu.

"ÇAYI TOPLADIĞINA GÖRE DEMİNİ ALMASINI BEKLEYECEK"

Yargı kararına saygı duyacaklarının altını da çizen Bahçeli, "Paralel ve yandaş kuşatmasına alınmış yargının bu haliyle ve bu tablosuyla adım atacak mecalinin kalmadığı ortadadır. Ve diyorum ki adaletin kalan izleri de Rize'de çay tarlasında silinmiş, Kırşehir'de Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur." şeklinde konuştu.

Parti genel merkezinin AK Parti ile başkanlık sistemi ile ilgili pazarlıklara girdiğine ilişkin iddialara da atıfta bulunan Bahçeli, "Kurultayın engellenmesi karşılığında başkanlık sistemine onay verdiğimizi söylediler, inandıklarımızdan ödün verdiğimiz iddiası edepsizliktir." değerlendirmesinde bulundu.

Bahçeli, konuşmasının önemli bir bölümünü de terörle mücadeleye ayırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı konuşmaya atıfta bulunan Bahçeli, Erdoğan'ın "Terör örgütü silahları gömecek, başka yolu yok. Silahı bombayı gömerler koordinatları verirler, sonra gelip Parlamento'da siyaset yaparlar." şeklindeki sözlerini hatırlattı. Terör örgütü ile yeni bir müzakere sayfasının açıldığını öne süren Bahçeli, "Anlaşılan yeni bir müzakere sayfası ya açıldı ya da açılmak üzeredir. Biz Sayın Erdoğan'ın son zamanlardaki duruş ve konuşmalarından oldukça ümitlenmiş, milli çizgiye geldiğine ve yanlıştan döndüğüne inanmıştık. Hala da inancımızı korumak isteğindeyiz." ifadelerini kullandı.

Ayrıca başkanlık sistemi tartışmaları da Bahçeli'nin gündemindeydi. Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Cumhurbaşkanının milletiyle ilişkisindeki fiili durumunu Anayasaya uygun hale getirmek biz AK Parti Grubu'nun en önemli işidir, boynunun borcudur." sözlerini hatırlatan Bahçeli, "Her şey bitmiş ve halledilmiştir de Türkiye'nin bir tek meselesi olarak başkanlık sistemini inşa etmek mi kalmıştır?" dedi.

ABD'YE TEPKİ

ABD’li askerlerin DAEŞ’e karşı 24 Mayıs’ta başlatılan Rakka operasyonu sırasında PYD armasıyla görüntülenmesine de değinen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "ABD’li askerler IŞİD’e karşı 24 Mayıs’ta başlatılan Rakka operasyonu sırasında PYD armasıyla objektiflere yakalanmışlardır. Hatta bazı ABD’li askerlerin koluna canibaşını resmeden dövmeler yapılmıştır. PYD eşittir PKK’dır. Müttefikimiz ABD, PKK’yla yan yana, yanak yanağıdır. Bu nasıl iştir? Bu nasıl bir kepazelik, nasıl bir husumettir? ABD’nin PKK’yla beraberliği düşmanlık alameti değilse nedir? Sayın Cumhurbaşkanı haklı olarak bu skandalı kınamıştır. Milliyetçi Hareket Partisi de hem telin etmekte, hem de lanetlemektedir. AKP’li Dışişleri Bakanı’nın ABD’yi ikiyüzlülükle suçlaması işlenen cürümün yanında hakikaten hafif kalacaktır. ABD’nin PYD ve PKK’yla arasından su sızmıyorsa, bundan sonra NATO’da aynı safta yüz yüze nasıl bakılacak, ne söylenecektir? ABD’nin Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarının sözcüleri, YPG armalı askerlerinin IŞİD’e karşı savaşan güçlere danışmanlık ve yardım görevinde bulunduklarını açıklamışlardır. Kısacası özrün bile kabahatten büyüklüğü saklanamamıştır. Gelen tepkiler üzerine, bir ABD’li komutan da, YPG armalarını giymek yetkisiz ve uygusuz demek zorunda kalmıştır."Cihan

Editör: TE Bilisim