Özgür Özel’in ziyareti ve düşündürdükleri! Özgür Özel’in ziyareti ve düşündürdükleri!
Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti (BGC), basın emekçilerinin, başkalarının hakları için verdiği mücadeleyi kendi haklarının iadesi ve korunması amacıyla verme başarısını göstermesi halinde 10 Ocakların yeniden 'basın bayramı'na dönüştürebileceğini bildirdi.

    BGC yönetimi, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" dolayısıyla yayımladığı mesajda, kendisinden çok şey beklenilen ve fakat kendisine hiçbir hak verilmeyen, kazanılan hakları gasp edilen basın emekçilerine 52 yıl öncesinin örneğindeki gibi dayanışma çağrısı yaptı. Gazeteciler Cemiyeti'nin açıklamasında, çalışma yeri, zamanı belli olmayan ve fiilen tatil hakkı bulunmayan tek meslek sahibinin basın emekçileri olduğuna işaret edildi. Çalışma koşullarının dünya standartlarının çok altında yer aldığına işaret edilen mesajda, gazetecilerin yıpranan, yıpratılan ve her şeyin sorumlusu görülerek cezalandırıldığı kaydedildi.

    BGC'nin açıklamasında şu görüşlere yer verildi: "Gazetecilerin işsizlik ve sosyal güvence riskinin yanına bir de yaşam riski eklendi. Yıpranma hakkı elinden alınan gazetecilerin iş güvencesi olmadığı gibi, yaşam güvencesi de kalmadı. Çalışan gazetecilerden 10 Ocakları bayram adı altında kutlamasını beklemek hayal olduğu gibi, gün olarak bile anmasını beklemek, istemek günümüz koşullarının gerçekleriyle örtüşmez. Toplumu aydınlatma, bilgilendirme gibi kutsal bir görevi yerine getiren biz gazeteciler, hem mesleğimiz, hem can güvenliğimiz, hem de sosyal haklarımızın kazanımı noktasında birlik ve beraberlik içerisinde tıpkı 52 yıl öncesindeki bir mücadelenin içerisinde olmamız kaçınılmadır. 10 Ocak vesilesiyle altını çizerek vurgulamak isteriz ki, örgütsüzlük, özgür gazetecilik içinde çok ciddi anlamda bir tehdittir. Örgütlenme hakkını kullanamayan, sendika üyesi olmaktan çekinen, ürken ve yasal haklarının uygulanmasını bile talep edemeyen bir gazetecinin bırakın özgürlüğünden söz etmeyi, kamuoyu nezdinde itibarının da olamayacağı gerçeğini hatırlatmayı üzülerek de olsa görev sayıyoruz. Birbiriyle kavga eden, birbiriyle küsen, birbiriyle yardımlaşmaktan kaçınan, ayrışan, bölünen, ortak çıkarları noktasında bile bir araya gelemeyenlerin haklarını arayabilmesi ve alabilmesinin imkansız olduğu gibi gelecekte başkalarının da haklarını savunamaz hale gelebileceği gerçeğinin görülerek buna göre hareket edilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Meslektaşlarımızın ve camiamızın içine düşürüldüğü bu çıkmazdan kurtulması yine kendi elindedir. Biz gazeteciler, üzerimize düşen sorumluluğun gereğini yerine getirdiğimizde haklarımızı elde edebiliriz. Bunun yolu ise kutuplara ayrışarak kişisel çıkarlar peşinde koşmaktan değil, örgütlü mücadeleden, tek yürek tek ses olmaktan geçmektedir. Kutsal olarak nitelenen bir meslek dalının mensubu olan gazetecilerin sorgulaması ve üzerinde düşünmesi gereken bir başka önemli nokta ise şudur. Başkalarının bayramlarını hep önde giderek kutlayan bizler, mesleğimiz, camiamız ve geleceğimizle ilgili konularda ihmalkâr davranmamalıyız. Başkaları için verdiğimiz mücadeleyi, kendi özgürlüğümüz yanında haklarımızın kazanımı noktasında da vermeyi öğrenmeli, bilmeli ve uygulamaya geçirmeliyiz. Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nun bir parçası ve 52'nci yılına ulaşan Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti olarak; 10 Ocakların yeniden 'Çalışan Gazeteciler Bayramı' olarak kutlayabilme adına en azından öncelikli olarak gasp edilen yıpranma hakkımızın geri verilmesi yolundaki talebimizi yeniliyoruz. Tarihi bir anlam taşıyan 10 Ocak, bu yıl biz gazeteciler açısından bir milat olsun."

Editör: TE Bilisim