Arazisini geri alabilmek için sekiz yıldır uğraştığını belirten Küçükçakın, şunları anlattı: “TOKİ’nin açılış safhasında arazime, Başbakan gelecek diye benden habersiz yol yapılmış. O dönemde belediyeye giderek, 'Tarlamın içine yol yapmışsınız. Bu yolu istimlak mı ettiniz, yoksa 18. maddeyi mi kullandınız?' dedim. Dönemin AKP’li Belediye Başkanı Mesut Apaydın, Başkan Yardımcısı Uğur Özköse ve daire müdürleri, 'Başbakanımız gelecek, bize üç gün müsaade edin. Başbakan gittikten sonra biz yolu düzeltip arazinizi size teslim edeceğiz.' dedi. Başbakan gitti, sekiz yıl oldu, halen arazim verilmedi.”
Bunca yıldır bıkıp usanmadan belediyeye çözüm için gittiğini ifade eden Yılmaz Küçükçakın, “Konunun çözümü için girmediğim belediye meclisi, görüşmediğim kimse kalmadı. Ne AKP’li Başkan Apaydın ne de şimdiki Başkanı Ali Erdoğan bir çözüm getirebildi. 'Git mahkemeye ver.' dediler ancak belediyeyi zora sokmak istemediğimden beklemeyi tercih ettim. 'Ek tadilatla çözelim, araziden feragat et.' dediler. Yüzde 50’sini bağışlamaya hazırdım ama bu da olmadı. Son olarak mart ayındaki belediye meclisinde görüşülen konu reddedilince ben de yolu kapatmaya karar verdim.” şeklinde konuştu.
TOKİ yolunu 18 Mart Pazartesi günü trafiğe kapatarak arazisini tel örgüyle çevireceğini belirten Küçükçakın, “20 bin metrekare arazimin 18 bin metrekaresini park, bahçe ve sosyal alan adıyla ayırmışlar, bana 2 bin metrekare yer bırakmışlar. Belediyeye verdiğim dilekçede tarlalarımın kirasını, yolun kazılarak tarla olarak teslim edilmesini, burada kurulan bir pazardaki esnaflardan alınan ücreti, kısacası sekiz yıl içinde uğradığım zararın tamamını almak için hukuki girişimde bulunacağımı belirttim. Bu işin çözülmesini istiyorum.” dedi.
Editör: TE Bilisim
