“Bizim metropollerimiz vardı. Estetik ruhu olmayan şehir nekropole yani ölü şehire dönüştü. Eskiden yeşilin içine yeşile uygun binalar inşa edilirdi. Şimdi çocuklar çocukluğunu yaşayabiliyor mu? Yaşayamıyor. Beton zeminler üzerinde çocuklara hayat inşa ediyoruz. Halbuki onlara toprak zemin hazırlamamız lazım. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz. O yüzden çok önemli. Çok yüksek binalar inşa etmeyi maharet sayıyorlar. Ben yüksek bina inşa etmeyi doğru bulmuyorum. Yüksek binalar inşa etmekle insanları topraktan uzaklaştırıyoruz Bizim mimarimizde bu yok”
En yüksek binayı açıp övmüştü!
Başbakan’ın bu açıklamaları şaşkınlık yarattı. Çünkü Erdoğan 2011 yılında İstanbul Levent’te inşa edilen ve AKP’li Kiler ailesine ait 236 metre yüksekliğiyle Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek binası olan İstanbul Sapphire’nin açılışını yapmıştı.
Sapphire’nin hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, binanın yüksekliğine değinmiş ve şunları söylemişti: Sapphire binası deniz seviyesinden 368 metre, zeminden ise 236 metre yüksek. Bina sadece Türkiye’nin değil, Avurpa’nın da en yüksek rezidans binası olma özelliğine sahip. Bu eserin seyir terasıyla da İstanbul’un güzelliklerini yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıtma konusunda önemli bir hizmet göreceğine inanıyorum. İstanbul Sapphire’in çevre dostu tasarımı, bina içinde doğal bir oluşturan dikey bahçeleri, sosyal imkanlarıyla kendi alanıyla standartları yükselttiğini düşünüyorum. İstanbulumuzu yeni bir esere kavuşturduğu için başta Kiler’e olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” demişti.
AKP’nin iktidarda olduğu son 10 yılda İstanbul’da sayısız gökdelen yapıldı, kentin silüeti değişti. Erdoğan’ın yüksek bina çıkışının ardından akıllara “Madem karşıydınız neden bu kadar gökdelenin yapılmasına göz yumdunuz” sorusunu getirdi.
