Avrupa Birliği (AB) Bakanlığı tarafından yürütülen ve İngiltere'nin Ankara Büyükelçiliği tarafından desteklenen söz konusu proje kapsamındaki ikinci bölgesel bilgilendirme semineri, yoğun bir katılımla tamamlandı. AB Bakanlığı Sivil Toplum, İletişim ve Kültür Başkanlığı Koordinatörü Zelal Şen, çalışmaları ve proje hakkında bilgi verdi. Edremit ilçesine bağlı Güre beldesindeki Adrina Otel'de verilen seminerin son oturumunda, ''Türk Yerel Medyasının AB Sürecinde Etkin Rol Alması'' konulu bir panel düzenlendi. Panelin başkanlığını, AB Bakanlığı Katılım Politikası Başkanı Seval İskender yaptı. Konuşmacı olarak ise Ekonomi Muhabirleri Derneği Başkanı Turgay Türker, İnternet Medyası Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ünal Tanık ve BGC Başkanı Demir katıldı.
Türk basın tarihinde 128 yıllık geçmişe sahip Balıkesir'in Hasan Basri Çantay, Mustafa Necati, Vasıf Çınar gibi vatansever gazeteciler yetiştirdiğini söyleyen Demir, her geçen gün büyüyen, Ege ve Marmara denizlerine kıyısı bulunan, eşsiz güzellikleri bünyesinde barındıran Balıkesir'de böyle bir toplantıya evsahipliği yapmanın heyecanı içinde olduğunu belirtti. Gazetecilerin yıpranma hakkı konusuna da değinen Ramazan Demir, "Yıpranma haklarımızın iadesi konusundaki ısrarlı mücadeleyi kazandık. Gerek gazeteciler cemiyetlerinin gerekse Türkiye Gazeteciler Federasyonu'nun bu noktadaki çabalarına en büyük desteği verdiğini yakinen bildiğim ve Anadolu medyasının hamisi olarak nitelediğim Başbakan Yardımcısı Arınç'a, huzurlarınızda da teşekkür etmeyi borç sayıyorum. Yürürlüğe giren kanuna göre gazeteciler, yeniden erken emekli olabilecek. Yıpranma hakkı, 2008 ile 2012 yılları arasındaki süreyi de kapsıyor. Hak kaybımız yok ancak yararlanabilmek için ya 212 sayılı yasaya göre çalışmanız gerekiyor ya da Sarı Basın Kartı olması gerek." dedi.
İnternet dünyasının haberciliğe yeni bir bakış açısı kazandırdığına da dikkat çeken BGC Başkanı, "Dünya Gazeteler Birliği'nin 'Dijital Medya Trendleri' raporuna göre internet ve mobilitenin hızlı büyüdüğünü görüyoruz. Reklam pastası da bu alana kayıyor. Ayrıca bu alana yapılacak yatırımların çok ciddi geri dönüşleri olacağı, bütün dünyada kabul görmüş durumda. Dolayısıyla gazetelerin dijital medyaya kendilerini adapte etmesi, bu yöne eğilmesi, yani değişim ve dönüşüme ayak uydurması gerektiği gerçeğini kabullenmek durumundayız." diye konuştu.
'RESMÎ İLANA DAYALI GAZETECİLİK'
Türkiye ve dünyadaki gazetelerin satışlarıyla ilgili bilgiler de veren Demir, yerel gazetelerin yeni dönemde yeni hedefler belirmesi gerektiğine değindi. Demir, şöyle konuştu: "Sadece resmî ilanı hedef seçerek gazete çıkaranların, gelecekte yok olup gideceklerini de bugünden kabullenmeye başlaması gerektiğini söylemenin bir kehanet olmadığını bilmeliyiz. Yerel gazeteler için resmî ilanın kader olmadığı bilinmeli, yeni arayışlar içine girilmesinin gerekliliğine artık inanılmalı. Yoksa 300 ile 2 bin arasındaki tirajlarla Türk yerel medyasının ayakta kalması, Avrupa Birliği standartlarına ulaşması, okuyucusuyla buluşması kanımca zor. Marka değeri yüksek şehir gazeteleri yaratılmalı. Böyle gazetelerse güçlü haber merkezleriyle yerel gelişmelerin ön plana çıkarılmasıyla oluşabilir. Marka olmak için de yerel gazetelerin farkındalık yaratması gerekiyor. Hayatın yerelde başladığını unutmamalı, buna göre yerel haberciliği ve gazeteciliği öne çıkarmayı amaçlamalıyız."
Editör: TE Bilisim
