15 kasımda Kelbecer'i boşaltması gereken Ermeniler hava ve yol şartlarını bahane ederek
ek süre istedi.
Azerbaycan ek süreyi verdi.
Oysa Ermeniler önceki süreyi taşınmak icin degilde patlayıcı yerleştirmek
ve çapulculuk yapmak için harcamıstı.
Daha açıkçası toprağın asıl sahibine ne zarar verirsek kardır mantığıyla talan yapıyorlardı.
Diger yandan aynı gün, Ahıska Türkleri'nin sürgün yıldönümüydü.
Rus ve Batı medyasında Ermenilerin durumu abartılı olarak anlatılırken Ahıska Türkleri'nden tek kelime edilmiyordu.
Gerçekte Ahıska Türkleri'nin çilesi Ermenilerle kıyaslanamazdı. Ayrıca mağduriyet de henüz giderilmemisti.
Biri öz yurdundan sürülmüş,
diğeri işgal ettiği topraklardan çıkarılıyordu.
Sürgün gece vakti başlamış,verilen 15 dakika süre de hayati ihtiyaçlarını dahi karşılama imkanı bulamamıslardı.
Kaldiki Ahıska Türkleri bir başkasına ait
toprakdan degil,Atadan kalan topraklarından atılıyordu.
Sürgün kararını verenlerin mantıgıyla,Türk olmaları potansiyel tehditti.
Trene binemeyeler kurşuna dizildi.Olay tam bir vahşetti.
Sürgün çileliydi.Açlık, hastalık ve soğuğa karşı korumasızdı.
Ölüler mola yerinde gereksiz bir esya gibi atılıyordu.
Ahıska ve Karabağ Türkleri'nin çilesi henüz bitmedi.Sözde medeni ülkeler bırak anmayı hatırlamadı bile.
Ermeniler ise henüz çileyle tanışmadı.
Buna ragmen batı ve Rusya seferber oldu.
Gelinen aşamada:
Türk Asaletini,Öbürleri Haçlı zihniyetini,
Sergiledi.
Editör: TE Bilisim