28 Şubat davasında beraat eden emekli albay Alican Türk, Türkiye dışında, ABD, İngiltere ve Almanya'da NATO çerçevesinde "psikolojik operasyonlar" konusunda eğitim almış ve sonra TSK'nın çeşitli kademelerinde eğitim vermiş bir kişi. Emekli olur olmaz, 2012 yılında kapısında TEM yelekli polisler belirdi ve 14 ay boyunca 28 Şubat davasından tutuklu kaldı. Alican Türk davada beraat etti ama yargılamanın sonunda generaller mahkûm edildi.

Davada yargılanan askerlerden Alican Türk dışında diğerleriyle hiçbir irtibatım olmamıştır. Türk ordusuna yapılan kumpastan çok önce, başka konularda Çevik Bir ve Çetin Doğan'a yönelik sert eleştirilerim olmuştur ama şimdi bunların içeriğini hatırlatmaya gerek yok.

Alican Türk, dava görülürken, cezaevinden savunmalarını gönderir, ben de yazılarımda özetle yer verirdim. Son olarak 28 Şubat generallerinin tutuklanmasından önce 2021'in Şubat ayında basılan "Bitmeyen Sömürü: 28 Şubat" adlı kitabını da göndermişti ama 28 Şubat sürecinin doğru yönetilmediğini düşündüğümü, telefon görüşmesi sırasında kendisine de söylemiştim.

Gümüşhane STK’ları Ayaklandı; “Utanç Köprüsü” Gümüşhane STK’ları Ayaklandı; “Utanç Köprüsü”

***

Benim konuyla ilgili görüşüm, kısaca, 28 Şubat sürecini yöneten kadroların özde haklı olmakla birlikte askerî yöntemlerle sivilleri yönlendirebilecekleri zannıyla ve özgüveniyle hareket ettikleri ve kendilerinden sonra olayların nasıl gelişeceğini öngöremedikleri için Türkiye'nin bugünkü durumuna sebep oldukları şeklindedir.

Alican Türk, kitapta, "Genelkurmay Başkanlığı'nın iç tehditlerden biri olan PKK faaliyetleri hakkında kamuoyunu bilgilendirmesine 'tamam' diyeceksiniz ama devletin temelini hedef alan irtica tehdidi konusuna dikkat çekmesini görev alanı dışına çıkmak olarak değerlendireceksiniz: Bunun mantıkla izah edilir bir yanı var mı?" diye soruyor.

Alican Türk"AKP, 28 Şubat'ın bir sonucudur" düşüncesini kesinlikle reddediyor ama başörtüsü/türban konusunun iyi yönetilmediğini, toplumda bu yüzden askerlere bir tepki oluştuğunu, böylece kumpas operasyonlarına da psikolojik zemin hazırlanmış olduğunu kabul ediyor.

Alican Türk, 28 Şubat döneminden önce yaşanan siyasi, sosyal olayları hatırlatarak, AKP iktidarına zemini diğer siyasi partilerin hazırladığını, 28 Şubat davası kumpasına ise FETÖ'cü savcılar tarafından, ordudan atılmış FETÖ'cü bir subayın gönderdiği CD ve üretilmiş sahte belgeler üzerinden başlandığını belirtiyor.

***

Alican Türk, yargılanan subaylardan 11'inin davanın sonucunu göremeden vefat ettiğini, üç defa hâkim heyetinin değiştirildiğini, bu kumpasın asıl hedefinin de Atatürkçü subayların tasfiyesiyle yerlerine FETÖ'cülerin getirilmesi olduğunu inceledikten sonra 477 sayfalık kitabını şöyle bitiriyor:

"28 Şubat, başta FETÖ olmak üzere bugünkü IŞİD ve benzeri köktendinci terör tehlikesine karşı ta o zamandan dikkat çekildiğinin resmidir. Olayın özünde devletin rejimine ve cumhuriyet değerlerine karşı açılmış savaş yatmaktadır. 1997 yılında MGK'da alınmış olan o kararlar uygulansaydı, FETÖ belası ve 15 Temmuz ihaneti kesinlikle yaşanmazdı. 28 Şubat davası da diğer kumpas davaları gibi tam bir psikolojik harekât (algı operasyonu) plânı çerçevesinde yürütülen siyasi bir davadır."

***

Suay Karaman'ın da konuyla ilgili önemli bir makalesi var. Karaman da "Bu kararlar, tarikatların devleti ele geçirmesine son verilmesi bakımından çok önemliydi ve ülkemiz için bir dönüm noktasıydı. Bugün laiklik ilkesi yok edilirken bu kararların önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Öyle ilginç bir ülkeyiz ki laik bir devleti, laiklik karşıtı bir iktidar yönetiyor ve laiklik her gün biraz daha yok ediliyor. Yaşları 80 civarında olan sanıkların cezaevine gönderilmesi tam anlamıyla demokratik ve laik cumhuriyetten intikam almaktır." diyor.

Editör: TE Bilisim