Aydınlar Ocağından Gerekli Yerlere Açık Dilekçe! Aydınlar Ocağından Gerekli Yerlere Açık Dilekçe!
(*) Tevazu göstererek " Yok Birbirimizden Farkımız !" demişsiniz ama aslında siz ve sizin gibi örnekler de yetişmiş bu topraklarda.

O kadar da çorak değil topraklarımız...
Ama tabii haklısınız, sistematik bir gelişme gösterilememiş...Siz de biliyorsunuz ki bunun genetik, politik, sosyolojik, dinî ve hattâ ekonomik pek çok nedeni var...

Gazâlî'den başlayarak, matbaanın 200 yıl geç gelmesinden, ümmet ve tebâ olmaktan girip, darbelerden ve ezberci eğitim sistemlerinden çıkabiliriz...Ya da kaç Sokrates, Platon, Aristo yetişmiş bu coğrafyada...

Genlerimizde akıl yürütme, düşünme var mı? Düşünene, yeni bir fikir ileri sürene " icat çıkarma" veya "eski köye yeni âdet getirme"  v.s denmemiş mi...Kitap okumanın bile hoş karşılanmadığı, kitapların yakıldığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlandığı yılların acı hâtıraları duruyor toplumsal hafızamızda...

Maalesef, Atalarımızın emaneti ve mirâsı olan Cumhuriyet'i demokrasi ve hukuk ilkeleriyle taçlandıramadık. Her mânâda hovardaca, kötü bir mirasyedi gibi harcadık...

Hedeflenen "fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür" aklını kullanan nesiller yetiştiremedik...Devlet- millet ilişkisini sağlıklı oturtamadık...Tüm vatandaşların devlet ve hukuk önünde eşitliği ilkesini bile yerleştiremedik...

Devletin inançlar karşısında eşit mesafede olması gerektiği( lâiklik)ilkesini tam anlamıyla işletemedik...Devlet'in millete, milletin istediği biçimde hizmet için kurulmuş bir organizasyon olduğunu, ne millete ne de Devlete öğretemedik...Devlet millet ilişkisi hep korku temelinde oldu...Sağcısı da, solcusu da, İslâmcısı da, değişik vesilelerle, hep korkutuldu ve sindirildi...Tasavvur edilen Demokratik Cumhuriyete kavuşmak hayâl oldu...

Bugün geldiğimiz noktada ise, tüm kusurları ve eksikleriyle o Cumhuriyeti arar hâle geldik...Korku iklimi her yanı sarmış durumda..." Ülkede ekonomik kriz var" demek bile sakıncalı...Hemen her gün ifade vermeye giden gazeteciler ve sıradan insanların ülkesi hâline geldik...Özetle; öncesinde de vardı ama son 17 yılda yapılanlar, toplumun düşünme, sorgulama ve araştırma melekelerini iyice yok etti...Toplumun ruh sağlığını bozdu...

Ve farkındaysanız 17 yıldır sanatta, müzikte, edebiyatta da sağlıklı ve doğru dürüst bir tek ürün çıkmadı...Sonuç olarak; sizin idealize ettiğiniz söz konusu tablonun olabilmesi için yönetimlerin de, toplumların da sağlıklı olması gerekir...Başarısı az ama hamâseti bol bu topraklarda ne yazık ki durumumuz bu...

Reyhan DEMİREL

Editör: TE Bilisim