En Önemli Rızık: Beşerî Sermayemiz En Önemli Rızık: Beşerî Sermayemiz
Saray yanlısı gazeteci Refi Cevat Ulunay, Mustafa Kemal Paşa’yı Şişli’de kaldığı evde ziyaret eder. Çanakkale Savaşları’na ilişkin sorularını bitirdikten sonra ayrılmak üzere ayağa kalktığı zaman Mustafa Kemal, "Bu vatan, içine düştüğü bu felaketten nasıl kurtarılır, diye bir sual sormanızı isterdim" der. 
Ulunay şöyle cevap verir:
"Ben bu vatanın kurtarılmasını mümkün görmediğim için böyle bir sual düşünmedim. Neyle, hangi askerle, hangi silahla, hangi parayla? Maalesef paşam, vatan kupkuru bir çölden farksız oldu. Affınıza sığınarak arz edeyim ki, artık bu kupkuru çölde hiçbir hayat belirtisi yok!"

Mustafa Kemal Paşa kaşlarını çatar:

"Çöl sanılan bu álemde saklı ve kuvvetli bir hayat vardır. 
O, millettir. 
O, Türk milletidir. 
Eksik olan şey teşkilattır. Bu teşkilat organize edilebilirse, vatan da, millet de kurtulur. Bunu böyle bilesiniz Refi Cevat Beyefendi!"

Refi Cevat Ulunay, matbaaya dönünce arkadaşları "Anlat" derler. Anlatır:

"Şu sıralar Anadolu’ya geçilir, milli direniş harekete geçirilirse, Fransızı da, İngilizi de, İtalyanı da memleketten kovulur, vatan istiklaline kavuşur, millet de esaretten kurtulurmuş! 
Anladınız mı arkadaşlar? 
Bu adam, deli değil, zırdeliymiş!"

Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra Refi Cevat Ulunay, 150’lik listenin içinde yurt dışına sürgüne yollanır. Uzun yıllar sonra genel af çıkınca yurda döner, 1968 yılında 78 yaşında ölünceye kadar 15 yıl Milliyet Gazetesi’nde köşe yazıları yazar. Yıllar sonra Ulunay’a "Yanılgınızın pişmanlığını duymadınız mı?" diye sorarlar. Şöyle cevap verir:

"Hayır. Ben haklıydım yerden göğe... O şartlar içinde kurtuluş mücadelesine atılıp Türkiye’yi üç büyük devletin pençesinden kurtarmaktan söz edenlere karşı herkes benim gibi düşünürdü. Böyle düşünen tek adam oydu, tek adam!"

Kaynak: "Samsun’dan Önceki 6 Ay -İşgal, Hüzün, Hazırlık" - Dr. Alev Coşkun

Editör: TE Bilisim