Milli egemenliğimiz kaldı mı? Milli egemenliğimiz kaldı mı?
Adana adliye binası ihtiyaca cevap vermediğinden yargısal faaliyetler dört farklı yerde sunuluyor. Ağır ceza, çocuk, aile, tüketici, iş ve diğer ihtisas mahkemeleriyle iş yoğunluğu her geçen artan Adana Adliyesi, yeni bina, bitişiğindeki tarihi eski bina, Özler Caddesi’ndeki (Küçük Saat) ek hizmet bina ve D–400 Karayolu Trafik Kavşağı’nda kiralanan binada hizmet veriyor. Davaların ağırlıklı olarak görüldüğü yeni adliye binasında alan darlığı sebebiyle koridorlar pvc’lerle bölünerek kullanılıyor. Farklı adreslerde yürütülen faaliyetler için Adana Barosu, araçla servis imkanı veriyor. Avukatlar duruşmalara yetişebilmek için gün boyu yeni adliye önünden ek hizmet binasına taşınıyor.

TAŞIMALI ADALET İSTEMİYORUZ

Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, ‘bölünmüş ve taşımalı adalet’ istemediklerini ifade etti. Adliye hizmet binasının Adana’nın en temel sorunlarından birisi olduğunu belirten Çıtırık, bölünmüş mekânlarla sağlıklı adaletin gerçekleştirilemeyeceğini vurguladı. Avukatların duruşmalara yetişebilmek için mahkemelere önceden mazeret vererek veya aralarında anlaşarak gittiklerini dile getiren Çıtırık, her mahkemenin bu talebe uymadığını açıkladı. Bin 800 avukat üyesiyle Türkiye’nin sayılı baroları arasında geldiklerini belirten Çıtırık, “Adliye sarayları, sadece hakim, savcı ve kalem personelinin çalıştığı, davaların görüldüğü bir yer olmanın dışında günlük binlerce kişinin girip–çıktığı; avukatların çalışma sürelerinin önemli bir bölümünü geçirdiği yerlerdir.” dedi.

Derme çatma odalarda, otoparksız, sosyal ihtiyaçların karşılanmadığı yapılarda bu işin güçlüklerle yapıldığına işaret eden Çıtırık, Adana’nın nüfus ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir “Yargı Kent” istediklerini bildiren Çıtırık, “Şu an bölünmüş adalet binalarından Küçük Saat’te avukatlar için iki servis aracı koymuşuz. Yeni bir adliye sarayı için yer tahsisi yapılmış. Ama yıllardır bu temel sorun için il milletvekillerinin sesiz kalmalarına tepkiliyiz. Yargının en önemli ayağı olan avukatlar ile vatandaşlar parçalanmış binalarda hak arıyor. Söylediklerim hâkim ve savcılar için de geçerlidir. Bu güne kadar yeni binanın temelinin atılmamasının nedenini öğrenmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Aralarında hukukçularında yer aldığı milletvekillerin bu soruna sahip çıkmaya davet eden Çıtırık, seçilmişlerin sadece mazbata almak için buraya gelmemesini istedi. Bu bölünmüş binalar için devletin çok ciddi kira bedelleri de ödediğine işaret eden Çıtırık, Adalet Bakanı’nın Ceyhan Adalet Sarayı’nın açılışı sırasında bu konuda kendilerinde verdiği sözü yaşama geçirmesini hatırlattı.

Baronun tahsis ettiği serviste duruşmaya giden avukatlardan Ahmet Çintuğlu ise adliye binaları arasında gidip–gelmekten mahkemeye yetişememe; dolayısı ile davayı kaybetme riski ile karşı karşıya bulunduklarını söyledi. Yeni binada bir davaya girdikten sonra ikinci bir duruşma için başka bir binaya gitmeleri gerektiğini kaydeden Çintuğlu, şöyle devam etti: “Geç kalmalarda her mahkeme başkanı bizi bekleme toleransını göstermeyebilir. Haklı bir davada haksız duruma düşebiliyoruz. Sürekli bu stresi yaşıyoruz. Yargı birimlerimizin bir arada olması gerekir. Aksi hallerde müvekkillerimiz de ‘keyfi geç kaldığımızı’ düşünerek tepki verebiliyor. Bu uygulamalar bir avukat için vahim sonuçlar doğurabiliyor. Adana’ya layık bir adliye binasının inşa edilmesi lazım.” Diğer avukatlar benzeri sıkıntıları yaşadıklarını belirterek, tek bir adliyenin yapılması ile problemin çözüleceğini vurguladı.


Editör: TE Bilisim