Sıcak denizlere inme ideali Çarlık Komünizm ve yakın geçmişin değişmeyen Rus rüyasıdır.
Çar Nikolo’nın “Ne kadar mümkün olursa İstanbul’a ve Hindistan’a varacaksın iyi bil ki bu iki ülkeye sahip olanlar dünyanın gerçek sahipleridir.”
Çarın vasiyeti Komünizm döneminde değişmemiş Stalin Kars’ı, Ardahan’ı, Boğazları Türkiye’den isteme cüreti göstermiştir.
Bunun yansıması Rus korkusu Türk milliyetçilerine tabutluklar olmuştur.
Hatta Rus korkusundan 250.000 millet evladının öldüğü Rus katliamı Karadeniz’in Çanakkale’si Harşit savunması gözden kaçırılmış 2,5 milyonun insanın trajedisi göçü gizlenmiş, Ruslar Sinop’ta donanmamızı yakmış, İzmir Çeşme baskını ile zayıf anımızda bize çökmüş, bu korku ile ülke NATO’ya ABD rotasına sokulmuştur.
Bugün fırsat kollayıp gelip güneyimize Suriye’ye yerleşmiş bunun için can kaybı maddi kayıp vermeden parsa toplama derdine düşmüş, Rus fahişeleri gibi bir taraftan pkk/PYD gibi terör örgütleri ile kırıştırırken bir taraftan Türkiye’ye bu zor dönemde ikili oynamıştır.
PKK bürolarını Moskova’da açarken ne ABD ne Rusya vb. bu kanlı terör örgütünü tanımadıklarını kabul etmediler.
Bugün bütün taraflarla kırıştıranlar çok kısa bir süre önce Kırım’ın Yalta şehrinde ABD Rusya İngiltere 1944 yılında dünyayı nüfuz bölgelerine ayırmışlardır.
Bugün aynı tezgah işliyor. Hiç Rusya ile ABD Suriye’de karşı karşıya geldi mi?
PYD himayelerinde Türkiye ile adeta dalga geçiliyor ikili oynamaya devam ediyorlar.
Arap dünyası İran ABD AB vb. Türkiye karşısında özellikle bir terör örgütü yanında yer almış cephede kazanırken diplomaside masa başında psikolojik algı operasyonunda darbe üstüne darbe yedik sanki dünya karşımıza geçti bunun için dünyayı suçlamak kadar kendi yetersizlik acizliğimizi masaya yatırmamız gerekmez miydi?
Rusya köklü Rus diplomasi kurnazlığı ile parsa toplarken ABD PYD’ye verdiği binlerce Tır ve Uçak dolusu silahların parasını Suudi Arabistandan çıkarıyor.
Gelecek silah satışına kaynak olan petrol ve doğal gaza Suriye’de çökerken İsrail dostu Rusya ile yine İsrail’in varlık sebebi ABD Arz-ı Mevut için bölgeyi dizayn ediyorlardı.
Bizde bol bol bedel ödüyor kendimizi ateş çemberinde buluyorduk.
Karşımızda her an tepesine bineceğimiz bir “Kardeşim Esat” varken dünyada ne kadar küresel çete varsa Akdeniz’e ve Orta Doğu’ya üşüştü.
Gerçi bir faydası oldu. Hayal abartı deyip suçlanan “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” sözü bir kez daha acı biçimde tecelli etmiştir.
Ordu komutanımız Suriye rejimine meydan okuyup bebek katiline dünya dar gelirken birden katili paketlenmiş kucağımızda bulduk.
Daha sonra örgütünün cilalandığı ısmarlama Kürt sorunu çözüm süreçleri başladı.
Türkeş’i çok aradık “Ne Kürt sorunu ulan” haykırışına hasret kaldık ama bir kez daha anladık ki çözüm Türkeş’in bu çizgisinde Atatürk’ün Cumhuriyeti kuruluş kodlarında hepimiz birer Atatürk birer Türkeş olmadan onları anlamadan gelecek çok karanlıktır ama her şeye rağmen gelecek Türk milletinin çünkü bir millet uyanıyor “Ne mutlu Türküm diyene”
