Sağduyu sahibi Mü’min, bugün camilerin siyasallaşmasına karşı çıktığı gibi dün ifrat-tefrit ölçülerinde Diyanet’in cemaat-tarikat suçlamalarına kol kanat germiş, orta yolu Sıratı Müstakim’i, vahdeti, tevhidi savunmuş saldırılara hedef olmuştu…

Bu kurumu isabetle hayata geçiren Irak, Suriye gibi olmamıza engel olan bu gibi kurumları kuran Atatürk’ten bir Fatiha’yı esirgeyip neredeyse af mağfiret mükafat makamına haşa tavassut eden anlayışı kınıyoruz.

“Ölülerinizi rahmetle yad ediniz” emri gereği rahmet talep kapıları sonuna kadar açık olmalı.

Atatürk bu rahmet dileklerinden en çok nasip alması gereken vefa duymamız gereken örnek şahsiyettir.

Bugün cemaat ve tarikatların paylaşamadığı, Diyanet mü’minleri Kur’an, Sünnet ve dini geleneklerimiz ölçüsünde birleştirenimiz olmalıdır.

Fotoğrafta ucuz ıstakoz kuyruğundaki yerel halkı görmektesiniz Fotoğrafta ucuz ıstakoz kuyruğundaki yerel halkı görmektesiniz

Evet, Atatürk anlaşıldığında umarım atı alan Üsküdar’ı geçmez!..

Dün Diyanet insafsızca suçlanırken de bugünde Atatürk’ün yadigarı kurumun yanında olduk.

Zira imamlar Diyanet’le maaşa bağlandı çok özel süreçlerde kilit görev yaptı.

Türkiye Irak, İran, Suriye olmuyorsa Diyanet gibi kurumlar sayesindedir.

Editör: TE Bilisim