Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davada söz alan Vılen Adzhyev, Kırım türkü olduğunu belirterek, "Ben Rusya'nın Kırım'ı işgal etmesine karşı gelmiş birisiyim. Şu anda Doğu Ukrayna'da Rusya'nın işgali altındadır. Bu nedenle Rusya'nın işgaline karşı kurulan bir derneğinde başkanlığını yapıyordum. Mecbur kaldım Türkiye'ye gelmeye. Burada DAEŞ üyesi olmakla suçlandım. Benim DAEŞ'i desteklemem söz konusu olamaz. Bir Müslüman olarak DAEŞ militanlarının yaptıklarını onaylamıyorum. İslamiyet onların yaptığı gibi değildir." dedi.
Avukatı Nurali Çitil ise dava dosyasında ismi geçen bir çok kişinin kendi müvekkili olduğunu belirterek, "Müvekkilim Antalya'nın Döşemealtı ilçesinde ikamet edecekti. Ancak Antalya Göç İdaresi kurumu onun Isparta'da ikamet etmesine karar verdi. Bu yüzden Isparta'daydı. Polisin kendisini aradığını söylediği zaman, bende Antalya'ya gelmesine gerek olmadığını oradaki polis merkezine başvurmasını söyledim. Müvekkilimin tutuklanması için yeterli delil yoktur." diye konuştu.
Mahkeme, kısa bir aranın ardından, Vılen Adzhyev'in tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar verdi. Duruşma ise 20 Eylül 2016 tarihine ertelendi.
NE OLMUŞTU
Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Dairesi Başkanlığı, Antalya Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne, 31 Aralık 2015 tarihinde bir yazı göndererek, DAEŞ terör örgütü lideri ve kendini sözde halife ilan eden Ebubekir El bağdadi'nin, 'Bekleyin bizde sizinle beklemekteyiz' başlıklı bir yazısının internet sitelerinde yayınlandığı belirtilerek, "Ebubekir El Bağdadi Amerika, Rusya, Avrupa ülkeleri ve Suudi Arabistan'ı hedef gösteren açıklama yaptı. Bu yazı metninde kendisine biat eden kişilerin bulundukları bölgelerde savaşa hazırlanmaları yönünde telkinde bulundu. Bağdadi, özellikle İsrail'in Filistin'de yapmış olduğu operasyonları göstererek İsrail'i tehdit ediyor. Bahse konu açıklamalar göz önüne bulundurulduğunda, ülkemizde DAEŞ terör örgütü mensupları tarafından, özellikle İsrail ve Suudi Arabistan misyonları başta olmak üzere, ülkemizde bulunan diğer yabancı ülke misyonlarıyla, HDP (Halkların Demokratik Partisi) genel merkezi, HDP binaları ve DBP (Demokratik Bövlgeler Partisi) teşkilatlarına yönelik saldırılar olabilir. Antalya'dan Suriye'deki çatışma bölgelerine gidip-gelen veya çatışma bölgelerindeki kişiler ile irtibatlı olan örgüt mensuplarıyla görüşüp, bölgeye eleman temini, lojistik destek ve maddi yardım faaliyetlerini yürüten kişiler hakkında, koordineli çalışmalar başlatılacaktır." uyarısında bulundu.
Bu uyarının ardından ise 6 Mayıs 2015 günü, Kilis'te üzerinde bıçak, kama, susturucu ve çeşitli savaş aletleriyle Suriye'ye geçmeye çalışırken yakalanıp gözaltına alınan Aydar Süleymanov'un, Kayseri Geri Gönderme Merkezi'nden ayrılarak Antalya'ya geldiği belirlendi. Son yıllarda Türki Cumhuriyetleri'nden ve Türkiye'nin dört bir yanından gelenlerle Döşemealtı ilçesi Bahçeyaka Mahallesi'ne yerleşen Süleymanov'un, burada DAEŞ silahlı terör örgütü üyesi Kamaludin Babaev, Ruslan Babaev, Artur Safarov ve Vılen Adzhyev ile bağlantısı tespit edildi. Yapılan operasyonla gözaltına alınan zanlılardan Kamaludin Babaev, tutuklandı. Operasyon sırasında Isparta'da bulunan Vılen Adzhyev ise teknik takipde olduğunu bilmeden kendisini ifade vermeye davet eden Antalya polisine, "Aptallar" diye hakaret etti. Bir başka örgüt üyesi ile yaptığı görüşmede ise "Döşemealtı'nda kardeşleri aldılar. Beni de arayıp, 'Gel' dediler. 'Biz seni alırız' dediler. Ben salak mıyım? Ben şimdi geleceğim, onlarda beni sarsınlar öyle mi? Bende onları arayıp, 'Acaba siz yaklaştığınızda bana haber verseniz, bende kaçıyormuş gibi yapsam. Sizde bunu videoya alsanız. Hatta beni yakalamanız için hızlı koşmasam...' Sübhanallah işte böyle aptallar." ifadelerini kullandı.
Gözaltına alınan ve 12 Mart tarihinde tutuklanan Vılen Adzhyev'in üzerinde bulanan cep telefonu ile bazı elektronik eşyalarında yapılan aramalarda, DAEŞ terör örgütü ile bağlantısı olan bir çok doküman ele geçirildi. Poliste ifade vermeyi reddeden Vılen Adzhyev, avukatı aracılığı Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nda verdiği ifadesinde, Rusya'yı suçlayarak, "DAEŞ Müslümanları öldürüyor. Benim DAEŞ üyesi olmam söz konusu bile olamaz. Ben Kırım Türküyüm. Kırım'da politika yapıyordum. Rusya bundan rahatsız oldu. 2014 yılında ailemle birlikte Antalya'ya geldim ve burada tavuk çiftliği kuracaktım. Bana bahsetmiş olduğunuz kişileri de tanımıyorum." demişti.
Editör: TE Bilisim
