Balçova ilçesinde yaşayan Kaymaz, 2012 Kasım ayında mide kanaması geçirdi. Kaldırıldığı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde karaciğer yetmezliği teşhisi koyularak, nakil kararıyla İzmir Kent Hastanesi'ne sevk edildi. Kadavradan bağış bekleme imkanı olmayan Hayriye Kaymaz'a canlı verici olabilmek için eşi Ahmet Cevdet Kaymaz, ikiz çocukları Zeliha ve Mustafa (27) ile küçük oğlu İbrahim (20) aday oldu ancak hiçbiri uygun çıkmadı. Aile büyük üzüntü yaşarken Zeliha Açıkgöz'ün eşi Sait Sungur Açıkgöz gönüllü oldu. Hayriye Hanım'ın ve eşi kızının itirazlarına rağmen damat Açıkgöz tetkik yaptırdı. Uygun verici olduğu belirlenince 14 Şubat 2013 günü ameliyat masasına yattı. Nakil ameliyatını Doç. Dr. Murat Kılıç, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Mehmet Alper, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer Önen ve Dr. Onur Duygu'dan oluşan ekip yaptı.
Damadından alınan karaciğer parçası nakledilen Kaymaz, yeni bir hayata başlarken şöyle konuştu: “3,5 yıl kadar önce hepatit C teşhisi koyuldu. Bu hastalığı bulaştıracak ne kan almıştım ne ameliyat olmuştum; nasıl hepatit C olduğumu doktorlar bile bilemedi. Eşim ve çocuklarım nakil için uygun çıkmadı. Damadım teklif etti; ben önce kıyamadım ama, 'Sen benim annemsin.' dedi, bize bu mutluluğu yaşattı. Allah razı olsun. Ben onu evlatlarımdan hiç ayırmadım, o da bunun farkında. Çok teşekkür ediyorum.”
Bir tekstil şirketinde çalışan Sait Sungur Açıkgöz ise üç yıl önce Kaymaz ailesine damat olduğunu belirterek, “Eşimin annesi beni hiçbir zaman damat, ben de onu hiçbir zaman kaynana olarak görmedim. O benim ikinci annemdi. Karaciğer nakli dendiğinde evde bir panik yaşandı. Eşi ve çocukları uygun verici değildi. Ben gönüllü oldum, tetkiklerimin yapılmasını istedim. Eşim de bir yanda annesi bir yanda ben olunca taraftar değildi. Gönül rızasıyla verdim. Bu durumda öz annem, babam ya da kayınvalidem olabilirdi. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum, çünkü hayat kurtarmak kadar güzel bir şey yok." şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilisim
