İzmit Belediyesi’nden Türk kültürüne manidar bir hizmet! İzmit Belediyesi’nden Türk kültürüne manidar bir hizmet!
HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, şantaj kasetlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından çekildiğini söyledi.
Erdoğan'ın paraleli suçladığını ifade eden Demirtaş, "Bu kasetlerin nasıl çekildiğini biliyoruz. Cumhurbaşkanı paraleli suçluyor ya. Asıl o filmleri Cumhurbaşkanı çekti.” dedi.

HDP Van İl Teşkilatı’nın bir otelde düzenlediği dayanışma yemeğine Demirtaş eşi Başak Demirtaş ile birlikte katıldı. Yemeğe, Van Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kaya, HDP ve DBP Van il teşkilatları, ilçe belediye eş başkanları, kanat önderleri, milletvekili adayları, sivil toplum örgütü temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

Demirtaş, burada yaptığı konuşmada gündemdeki olayları değerlendirerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yüklendi.

Demirtaş, Cumhurbaşkanı ve Başbakanın elindeki imkanların kendilerinde olması halinde tek başlarına iktidar olacaklarını söyledi. Başbakan ve Cumhurbaşkanının haktan, adaletten söz ettiğini belirten Demirtaş, "Öncelikle Cumhurbaşkanına, Başbakana sormak istiyorum. Halkın parasının nereye gittiğini denetlemek bizim işimiz. Şu anda yürüttüğünüz mitinglerin parasını partiniz mi karşılıyor, yoksa devletin hazinesinden mi harcıyorsunuz. THY’nin tarifeli uçağı ile mi gidiyorsunuz, yoksa Başbakanlık uçağıyla mı gidiyorsunuz? Sahne dizaynı, ses sistemini kurarken valilikler mi parasını veriyor? Eğer bunlar devletin bütçesinden karşılanıyorsa, bunlar size haram olsun. Zaten devlet bu partilere yardım yapıyor. Cumhurbaşkanı çıkıyor meydanlardan 400 milletvekili istiyor. Sonra da açıklama yapıyor. 'Ben parti ismi vermiyorum' Herkesin aklını kendi aklı kadar biliyor. O zaman bu 400 milletvekilini HDP için istiyor. Biz böylemi anlayalım" ifadelerini kullandı.

“ELİNDE ŞANTAJ KASETLERİ VAR”

Geçmişte şantaj kasetleri çekildiğini belirten Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın paraleli suçladığını ifade ederek, "Bu kasetlerin nasıl çekildiğini biliyoruz. Cumhurbaşkanı paraleli suçluyor ya. Asıl o filmleri Cumhurbaşkanı çekti. İnsanların özel yaşantılarını kayıt altına alıyorlardı hala alıyorlar. Telefonları dinlediler hala dinliyorlar. Açığını buldukları kişilere şantaj yapıyorlar. Bir birilerine düştüler. Şimdi bir birilerine karşı kullanıyorlar. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanının elinde şantaj kasetleri var. Ondan dolayı kaç yıldan beridir belediye başkanıdır. Şantajla adaylığı devam ediyor. Arkadaşlarının şantaj kasetleri var elinde" diye konuştu.

"17-25 ARALIK OPERASYONLARI YAPILDI. DİYANET İŞLERİNİN BİR TEK AÇIKLAMASI YOKTUR."

Diyanet İşleri Başkanlığı'nı da eleştiren Eş Genel Başkan Demirtaş, "Kuranı Kerim'de hırsızlık yapanın elini kesin diyor. Bu güne kadar memleketin malını mülkünü çalanlar soyanlar, fikrimizi, anadilimizi, suyumuzu, doğamızı çalanların hangisinin kolunu bu devlet kesti. Bir tane zenginin kolu kesildi mi? Sadece fakirler hırsızlık yaptığında kolunu kesin mi demiş mübarek Kur'an-ı Kerim? Diyanet İşleri bir tane zengin hırsıza bir şey söylemiş midir? Ankara'dan her hafta hutbe gönderilir camilere. Saraya bir kez olsun hutbe gönderildi mi? Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın namaz kıldığı camide hırsızlıkla ilgili hutbe okundu mu? 17-25 Aralık operasyonları yapıldı. Diyanet İşlerinin bir tek açıklaması yoktur hırsızlık yapanın kolunu kesin diye. Din adamı Allah'ın emirlerinden başkasını dinlememeli. Din adamı toplumda örnektir. Allah'tan başkasına kulluk edilmemesi gerektiğini anlatır." ifadelerini kullandı.

"Bırakın din adamları bize dinimizi rahat anlatsın. Türkçe, Kürtçe, Ermenice, Zazaca anlatsın.” diyen Demirtaş konuşmasına şöyle devam etti: “Şimdi bu mümkün mü? Allah bütün dilleri biliyor. Ama devletimiz yasaklamış. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı bunu yasaklıyor. Bu diyanetin kalkması lazım. Diyanet halkı Allah'la yalnız bırakmalı, araya girmemeli. Bu kurumun başkanı 1 trilyonluk araç aldı. Üzerine birde yalan attılar. Sonra belgeleri ortaya çıktı. Arka koltuğunda özel eğlence sistemini de yapmışlar. Beyefendi Ankara sokaklarını dolaşırken canı sıkılmasın. Kendisine sesleniyorum bir din adamı olarak vicdanlı olabilirsin ama bir memur olarak vicdansızlık yapıyorsun. Din adamı misyonun yok. Senin yerinde olsam bir dakika durmam istifa ederim. Bu dünyamı yaktım bari diğer dünyamı yakmayayım. Bu saltanatı durdurmanın tek bir yolu HDP'nin barajı aşmasıdır. Bize diyorlar HDP barajı aşmasa ne yaparsınız. Bizde onlara soruyoruz. Barajı aşamazsak asıl siz ne yapacaksınız."


Editör: TE Bilisim