Nasıl iyi yönetiliyor muyuz? Nasıl iyi yönetiliyor muyuz?
Bizim toplumumuzun bazı özellikleri var. Bu özelliklerden biri atasözünde kendisini buluyor; “Göç yolda düzülür.” 

Göç çok zor bir iştir. Göçe başlamadan, göç başlarken, göç sürerken, yerleşirken ve yerleştikten sonra devamlı yeni tecrübeler yaşanır. Türk toplumunun zihninde göç hala sürdüğü için toplumsal davranış kalıpları da buna göre oluşuyor.

Göç sürse sorun yok, çünkü göç bir süreç ve kendi içinde tutarlılığı var. Oysa şimdi göç sürmüyor. Ama toplumumuz hala göçü yolda düzüyor.

Sorunlarımızda, imkanlarımızda işte buradan doğuyor.

1960`larda bir kaç defa Kıbrıs`a müdahale etmemiz gerekti. Ama yapamadık. Çünkü çıkarma gemimiz yoktu. Sorun ile yüzleştik ve çıkarma gemilerimizi yaptık. 1974`te Kıbrıs`a çıktık.

Bölücü terör çok canımızı yaktı. Ordumuz gayrinizami harbe göre konumlanmamıştı. Özel birlikler kurduk. Öyle başarılı olduk ki, dünyanın en seçkin özel birliklerine sahip olduk. Dağlarda üstlenen teröristler ile mücadele etmek için özel teçhisatlar ve İHA gibi teknolojik ürünleri elde ettik. Tecrübelerimiz ve teknolojik ürünlerimizi Suriye`de kullandık. Bu tecrübe ve ürünleri Azerbaycan`a taşıdık. Şimdilerde Karabağ işgalden kurtarılıyor. Ne kadar övünsek az.

Deprem ülkesi olduğumuzu 1999 depremi ile anladık. Arama-kurtarma ekipleri kurduk. Dünyanın en başarılı ekiplerine sahip olduk. Büyük depremden 21 yıl sonra bu ekiplerin enkaz altından çıkardığı Elif için sevinç gözyaşı döküyor, ekiplerimizle gurur duyuyoruz.

Bütün bunları hala göç yolda düzülür mantığı ile yapıyoruz.

Halbuki, artık göç etmiyoruz ki...

Bir sorun ile karşılaşmadan sorunu öngöremezmiyiz?

Depremleri yaşamadan bile sağlam bina yapacak bir ahlaki eğitim ile nesillerimizi yetiştirebilseydik. 

Bugün Elif bebeğe sevinmezdik, ama 92 cenazeyi de kaldırmazdık.
HALİL KONUŞKAN

Editör: TE Bilisim