Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına
Sakarya’da 12 yıldır faaliyet gösteren ve yerleşim birimleri ile iç içe olan doğalgaz çevrim santralinin baça ölçüm sonuçlarının bilinmemesi halkın tedirgin ediyor. Dünyada bir şehre kurulan en büyük santral olarak bilinen Enka Sakarya Gebze Doğalgaz Çevrim Santrali’nin çevreye etkilerinin uzun vadede ortaya çıktığı belirtiliyor. Şehirde kanser vakalarının fazlalaştığı, tarımda verimin azaldığı iddiaları ve santral yetkililerin açıklama yapmaması ise tedirginliği artırıyor.

        Santralin çevreye ne kadar zehirli atık saldığının bilinmediğini belirten Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu, “Santralin emisyon ölçüm sonuçlarını bilemiyoruz, kamuoyuna açıklanmıyor. Bu kadar küçük bir alanda üç tane güç santralinin olmaması gerekiyordu. Üçü de buraya kurulunca olumsuz etkileri ortaya çıkıyor. Üstelik şehrin hava koridoru üzerinde kuruldu. En baştan biz bunu söylemiştik. Ama kimseye dinletemedik” ifadelerini kullanıyor.

        1.554 MW nominal kapasiteli Gebze Enerji Santrali ile 777 MW nominal kapasiteli Adapazarı Enerji Santrali, köylerle iç içe, 400 bin nüfusa sahip Adapazarı şehir merkezine ise sadece 10 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Zaman zaman havayı kirlettiği gerekçesiyle vatandaşların şikayetlerine konu olan santral ile ilgili endişeler artıyor.

        Santralin kurulduğu Taşkısığı köyünde 45 yıldır çiftçilik yapan S.K, santral kurulduktan birkaç yıl sonra mısır, domates, biber ve diğer sebze ve meyvelerin veriminin azaldığını ve bu bitkilerin zamanından önce yanarak kuruduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Daha önce böyle bir şey olmuyordu.”

        Dağdibi Mahallesi’nde oturan N.C. ise santral kurulduktan sonra havanın değiştiğini ve özellikle yaz aylarında havanın daha ağır ve sıkıntılı geçtiğini belirtiyor.

        Sakarya Kanser Hastaları Derneği Başkanı Nihal Akar ise son yıllarda kanser vakalarının arttığını, özellikle akciğer kanserinde bir artış söz konusu olduğunu belirtiyor. Sadece derneğe kayıtlı 400’ün üzerinde kanser hastasının bulunduğunu vurgulayan Akar, “Bu durum santralle bağlantılı mı değimli bilemiyoruz. Uzmanlar etkisinin olabileceğini söylüyor. Bu güne kadar bu dev tesisin çevreye etkilerinden hiç bahsedilmiyor. Santralin havaya ne kadar zehirli gazlar saldığı ve insan sağlığına zararları kamuoyuna açıklanmalı." çağrısında bulunuyor.

        ETKİSİ UZUN VADEDE ORTAYA ÇIKTI

        Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu, doğalgaz çevrim santrallerinin kömür santralleri gibi kükürtdioksit salınımı yapmadığını, ancak çevreye karbon ve azot oksit gibi atık bıraktığını belirtiyor. Bu maddelerin de insan sağlığı için zararlı olduğunu ve kanserojen maddeler içerdiğini vurgulayan Gümrükçüoğlu, “Ayrıca azot aksit lokal anlamda sıcaklığın artmasına sebep oluyor. Uzun vadede çıktığını ben zaten söylemiştim. Her türlü çevre santralinin etkisi uzun vadede ortaya çıkıyor. Verim düşüşü de şimdi görülmeye başlamıştır. Bu da doğrudur.” ifadelerini kullanıyor.

        “ISI ARTIŞINA SEBEP OLUYOR”
    
        Yaptıkları küçük pilot çalışmada santral kaynaklı bölgede ısı artışı, ısı adası eğilimi olduğunu dile getiren Gümrükçüoğlu, bu kadar büyük bir santralin yerleşim bölgesine yapılmasının yanlışlığına şu cümlelerle dikkat çekiyor: “Bu kadar küçük bir alanda üç tane güç santralinin olmaması gerekiyordu. Zaten öyle de planlanmamıştı. Çünkü 2 tanesi Gebze’ye, bir tanesi Adapazarı’na yapılacaktı. Gebze üstlenmedi, hepsini buraya devrettiler. Söyleyecek söz bulamıyorum. Üçü de buraya kurulunca olumsuz etkileri ortaya çıkıyor. En baştan biz bunu söylemiştik. Ama kimseye dinletemedik. Emirler büyük yerden geliyor, tıkır tıkır kuruyorlar. İş vadiyle de halk ikna ediliyor. “

        Santralin şehrin kuzeyinde hava akımı üzerine kurulduğunu da vurgulayan Gümrükçüoğlu, “Hava akımıyla kirlilik unsurları yerleşim bölgesine dağlıyor. Ne kadar fitre ederseniz edin maalesef doğaya bir salınım söz konusu. Emisyonlarda hangi filtre sistemini kullanıyorlar bilemiyoruz. Bu filtre geliştirilebilir mi, geliştirilemez mi bu düşünülebilir. Elbette her şeyin bir atığı var. İnsanlar ve doğanın ölmesi pahasına ‘ne yapalım bu da olacaktır, elimizden bir şey gelmiyor' demek çok yanlış olacaktır. Karbonmonoksit en önemli çıkan gazlardan birisi. Emisyon ölçümleri nedir bilmiyoruz. Bu verilere de ulaşmak kolay değil.” açıklamasında bulunuyor.

        SANTRALDE ÇEVRE İL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN ÖLÇÜM CİHAZI YOK

        Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, santralde kendilerinin ölçüm cihazı bulunmadığını, baca emisyon ölçümlerini santralin kendisinin yaparak il müdürlüğüne gönderdiğini belirtiyor. Müdürlük, “Bu sonuçlara bakarak santralin çevreye etkilerinin ne olduğunu söylemek mümkün değil.” açıklamasında bulunuyor.

        Bu arada Enka’dan hem sözlü hem de yazılı taleple bulunulmasına rağmen iddialarla ilgili bir açıklama yapılmadı.

Editör: TE Bilisim