“DEFİNE ARAMASINA RUHSAT VERMEK BASİRETSİZLİKTİR”
Jeolojik Mirası Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, gazetemize konuşarak gölün eski haline dönmeyeceğinin altını çizdi. Kazancı, “Burada define aramasına ruhsat vermek basiretsizliktir. Herhangi bir yer bilimciyi çağırsalardı, buranın doğal alan olduğu ve define olamayacağı bilgisini öğrenirlerdi. Doğal oluşum yok edildi, bunun yerini yapay bir oluşum alamaz” dedi.
“ESKİ GÖL ASLA YERİNE GELMEZ”
Jeolojik Mirası Koruma Derneği Başkanı Prof. Dr. Nizamettin Kazancı, “Dipsiz Göl bu civarda benzerleri çokça olan çukurlardan biri. Buzul çevrelerinde buzullar çekilince çukurlar oluşur. Bu çukurların su tutması oldukça zordur. Çukurun her yerinde buzul taşları bulunuyor. Dibinde kaba taneli taşlar olursa su tutmaz. Göl olması için taşların çakıl taşı gibi olması gerekir. Dipsiz Göl’de su tutmuş, bu yüzden bu göl önemliydi. Burada define aramasına ruhsat vermek basiretsizliktir. Herhangi bir yer bilimciyi çağırsalardı, buranın doğal alan olduğu ve define olamayacağı bilgisini öğrenirlerdi. Göl boşaltılmış, şimdi yeniden su dolduruluyor. Bu şekilde yaylaya istediğiniz kadar göl yapabilirsiniz. Ama Dipsiz Göl eskisi gibi olmaz, asla eski göl yerine gelmez” ifadelerini kullandı.
“DOĞAYA YAKLAŞIRKEN BİLGİ SAHİBİ OLMALIYIZ”
Doğaya yönelik çalışmalarda bilgi sahibi olması gerektiğinin altını çizen Kazancı, “Yaşanan bu hadise bize doğaya bilerek yaklaşma ve bilmeyerek yaklaşma konusunda ders oldu. Doğaya yaklaşırken bilgi sahibi olmalıyız. Her şey doğada başlıyor. Bu şekilde gidersek yarın çocuklarımız meyve sebzeyi ancak televizyonda görür. Öncelikle jeolojik miras kavramının tanımlanması, jeolojik sit alanlarımızın envanterinin çıkarılması lazım” diye konuştu.
