Asimilasyona yatkın olan Türk'ler için bunların bir önemi var mı? Asimilasyona yatkın olan Türk'ler için bunların bir önemi var mı?

“Onu anlatmak için kalemler kırık, diller kısır kalmıştır.” (Evliya Çelebi)
Hazırlayan: Osman Kürşat SERTTÜRK
Sivas Divriği Ulu Cami, İslam Orta Çağı’nın en sıra dışı yapısıdır. Anadolu Mimarlık tarihinde taşın yapı üzerindeki kullanımı açısından çok özel bir yere sahip olan Divriği Ulu Cami (ve Darüşşifası) Türkiye’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kültürel varlık olarak dahil edilen ilk mimari yapısıdır.
Taş işçiliğinin İslam sanatında Anadolu’daki en olgun örnekleri Anadolu Selçuklu döneminden itibaren görülmeye başlanmıştır. Taş işçiliğinde kullanılan aletler taş kalemi, murç, madırga ve çekiçtir. Sivas Divriği Ulu Cami, Mengücekli Beyi Ahmed Şah tarafından 1228-1243 tarihleri arasında yaptırılmıştır. Yapının mimarı Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem Şah’tır. Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar Türklerin yaşadığı bütün coğrafyalardan bir araya gelen sanatkârlar, kendi bölgelerindeki farklı üslupları Divriği Ulu Cami’nde birleştirerek dünyada eşi benzeri olmayan bu muhteşem eseri yaratmışlardır. Bezemelerde kullanılan motifler bu coğrafi zenginliğin göstergesidir. Bu motifler hem İslam hem de İslam öncesi kültürel zenginliğini birlikte yansıtmaktadırlar.
Taş işçiliğinin nadide örneklerini sunan Divriği Ulu Cami muhteşem motiflerinin yanı sıra taş duvarlarıyla da sıra dışı bir yapıdır; Yapının duvar, tonoz ve sütunları gelişi güzel örgü yoluyla değil, ince mühendislik hesaplarına uygun, muntazam bir sistem dahilinde inşa edilmiştir. Cennet Kapısı’nın her iki yanındaki taş süslemeler dikdörtgen şeklinde kesilmiş kırma çubuk gibi duran süslemelerdir. Zemin motifi olarak arabesk ve nebati motifler kullanılmıştır. Bu kırma çubukların bir başka özelliği de her ışık yoğunluğunda farklı bir renge bürünmeleridir. Kapı yüzeyinde cennet ve cennet katmanları anlatılmıştır.
Yapıyı eşsiz kılan temel unsurlardan biri, üç boyutlu bezemelerinin ne İslam mimarisinde ne de eş zamanlı Avrupa mimarisinde benzer bir örneğinin bulunmamasıdır. Bir diğer unsur ise, uzaktan bakıldığında simetrik olduğu izlenimi uyandıran bezemelerin asimetrik olması ve bu bezemelerde yer alan binlerce motiften hiç birinin bir daha kendini tekrar etmemesidir. Kapının her iki yanında birbirine benzer gibi görünse de, aslında yine asimetrik olan ve sonsuzluğu ifade hayat ağacı ve güneş diski motifi tasvir edilmiştir. Motifler arasında Selçuklunun sembolü sekizgen yıldız ve hamam planı bulunan motifin üzerindeki ördek ve balıkçı kuşu motifi ince ve zarif işçilikleriyle dikkat çekerler. Ayrıca kitabede iki elifin ortasına bir gül motifine yer verilirken gagası yere kuyruğu havada bülbül motifi işlenmiştir; Bülbül ilahi aşkın simgesidir.
Cami kısmının içinde bulunan minber, abanoz ağacından yapılmıştır ve yapımı 10 yıldan fazla sürmüştür. Minberin en önemli özelliklerinden biri de yapımında ahşap çivilerin kullanılmış olmasıdır. Destek oluşturacak yerlerde demir çiviler kullanılmış da olsa, bu demir çiviler gizlenmiştir. Kitabede Tiflisli İbrahim oğlu Ahmed’ e, Ahmed Şah tarafından yaptırıldığı belirtilmiştir. Mihrap ise biçim ve dekorasyon açısından Anadolu’da görülen tek özgün örnektir. Büyük ebatlı taşlardan yapılmış olan mihrap adeta saray kapısını andırır. Mihrap üstü dilimli kubbeyle örtülmüş olup sivri kemerli bir nişten oluşmaktadır. Mihrabın üzerinde üç boyutlu Rumi motifler göze çarpmaktadır.
Selçuklu ve Mengüçek mimarisinin özelliklerini yansıtan Divriği Ulu Cami, kozmik, inanç, somut ve soyut motifleriyle matematikten sanata birçok alana hitap eden, kâinattaki makro âlemi mikro âleme taşıyan ve hala motiflerinde birçok sırrı barındıran anıtsal bir yapıdır.
Eseri meydana getiren mimar ve taş ustaları, muhteşem bir ahenk ve denge içerisinde binlerce sembol ve geometrik şekli taşa nakşetmişlerdir. Bunlar bile Divriği Ulu Cami’ni ölümsüzleştirmeye yetecektir.

Editör: TE Bilisim