Asimilasyona yatkın olan Türk'ler için bunların bir önemi var mı? Asimilasyona yatkın olan Türk'ler için bunların bir önemi var mı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, beraberindeki Başbakan yardımcıları ve bakanların Diyarbakır’ı ziyaretlerini ve verdikleri mesajlarını Diyarbakır’ın etkili sivil toplum kuruluşu temsilcileri değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle, çözüm sürecine yeniden dönüş için ifade ettiği, ‘Silahların gömülmesi ve üzerine beton dökülmesi’ şartını makul ve yerinde bulan STK temsilcileri, “Sayın Cumhurbaşkanı'nın, çözüm sürecine dönülmesi için şartını yenilediğini gördük. Silahların betona gömülmesi ve koordinat verilmesi söylemi aslında sürece yeniden dönülmesi istediğidir. Silahların gömülmesi isteği, aslında olması gereken çok önemli bir adımdır. Barışı getirecek en önemli adımlardan biridir.” değerlendirmesinde bulundular.

KENTİN ÖNEMLİ ETKİLİ STK TEMSİLCİLERİ DEĞERLENDİRDİ

Diyarbakır’ın etkili sivil toplum kuruluşu temsilcileri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın, başbakan yardımcıları ve bakanlarla birlikte önceki gün Diyarbakır’a yaptığı ziyaretin heyecan yarattığını, olumlu ve önemli anlamlar taşıdıklarını ifade etti. Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) Başkanı Engin Yeşil, Diyarbakır Organize Sanayici İşadamları (DOSİAD) Başkanı Aziz Özkılıç ve Çözüm İçin Sivil İnisiyatif Derneği (ÇÖZÜM-DÖR) Genel Başkanı Ercan Ezgin, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ziyareti ve sözleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

KURULAN HÜKÜMETLER İLK ZİYARETİNİ BÖLGEYE YAPAR

Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın Diyarbakır’ı ziyaretleri ve verdikleri mesajları değerlendiren Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya, yeni kurulan hükümetlerin ilk ziyaretlerini bölgeye yaptıklarını hatırlattı.

KAYA: HASSASİYETLERE EN ÇOK DİKKAT ETMESİ GEREKENLER SİYASİLERDİR

AK Parti bu sembolik ziyaretleri aşarak, daha çok adım atma, hizmet getirme anlamında gerçekleştiren ilk parti konumunda olduğunu vurgulayan Kaya, şunları kaydetti: “Ancak AK Parti’nin artık yeni bir adım yeni bir açılım veya bir vizyon çizmek yerine tamamen bölgedeki güçlü partileri suçlayan ve onun üzerinden prim kazanmaya çalışan bir yöntem izlemeye başladı. Bu yöntem de açıkçası AK Parti’nin bölgede hızla kan kaybetmesine neden oluyor. Bunun önemli göstergelerinden biri de işte Diyarbakır’ın artık miting meydanlarında değil, vilayetin önündeki bir cadde üzerinde yapmak durumunda kalıyor. Bu çerçevede Sur’u ziyaret emmemesi de büyük bir eksikliktir.

Maalesef bu bakış açısı ve yaklaşım AK Parti’den bölgeden hızlıca uzaklaşmasına neden oluyor. Bu gerek bölge insanının ülke aidiyetiyle ilgili sorunda gerekse de toplumsal barışın oluşumunda önemli kayıplar yaratacaktır. Umarım bunu iyi okur ve iyi değerlendirirler. Çünkü ülkenin acı ve sevinçlerin ortaklaştırmaya en çok ihtiyacı olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu hassasiyetlere en çok dikkat etmesi gereken de hükümet ve siyasilerdir."

KAYA: SİLAHLARIN GÖMÜLMESİ, BARIŞI GETİRECEK EN ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİRİDİR

Cumhurbaşkanı'nın çözüm süreci ve sürecin yeniden başlamasıyla ilgili sözlerini ise Kaya şu sözlerle ifade etti: “Cumhurbaşkanı'nın ifade ettiği silahların gömülmesi isteği, aslında olması gereken çok önemli bir adımdır. Barışı getirecek en önemli adımlardan biridir ama reel anlamda bunun gerçekleşmesini istiyorsa öncelikle diyalog ve müzakere kanallarının bir an önce açılması gerekir. Çünkü talep edilen sonuca yakın bir durumdur. Ve izlenmesi gereken birçok yol ve yöntem vardır. Bunların gerçek anlamda oluşabilmesi için ve kalıcı olabilmesi için bir an önce diyalog ortamının yeniden oluşması gerekir.”

HÜKÜMETİN ÖNCELİKLİ ATMASI GEREKEN ÜÇ ADIM

Kaya, bu konuda hükümetin öncelikle önemli olan üç adımı bir an önce atması gerektiğini düşünüyor. Kaya bu üç adımı şöyle özetliyor:

“1- Suriye’deki politikasını bir an önce değiştirerek Suriye’deki Kürtlere yaklaşımını değiştirmesi.
2- Kürt siyasetinden güvenlikçi yaklaşımı terk ederek, sorunun kalıcı çözümüne odaklı adımların hızlıca atılması.
3- Bölgede yaşanan halk mahrumiyetleriyle ilgili, yaşanan travmalar ve maddi kayıplarla ilgili somut adımların atılması.”

DİYARBAKIR İŞ CAMİASINDAN ‘FİNANSA RAHAT ERİŞİM, DEMİRYOLU PROJESİ VE LOJİKTİK ÜS’ TALEBİ

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Sayar ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın STK’lar ile yaptığı istişare toplantısında kentteki önemli kurumları kendi masasında topladığını, bu masada kendilerinin de yer aldığını belirtti.

Masada kentin sosyo-ekonomik sorun ve sıkıntılarını birebir hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan’a aktarma fırsatları olduğunu aktaran Sayar, şöyle dedi: “Aktardığımız konulardan biri özellikle çatışmalardan dolayı işletmelerin, esnafın krediye ulaşma noktasında çok büyük problemleriydi. Biz bu konuyla ilgili sorun ve sıkıntıları, bu sıkıntıların devam etmesi durumunda olası sonuçları aktardık. Bunun dışında Ulaştırma Bakanlığı döneminde karayolu, demiryolu, havayolu gibi projelerde büyük deneyime ve başarıya sahip olan Başbakan’a limanlara hem yolcu hem yük taşıyan limanlar ulaşması için demiryolu projesi planlamada vardı. Şanlıurfa’ya kadar olan kısmı var. Mürşitpınar-Diyarbakır hattı da var ve Ulaştırma Bakanlığı’nın planlamasında duruyor henüz projelendirilmemiş, biz bunun da Şanlıurfa-Gaziantep bağlantı hattıyla eş zamanlı yapılması talebinde bulunduk. Urfa bağlantısı için süreç işliyor. Proje bedeli ortaya çıkarılmış ihale aşamasındadır biz orası yapılırken aynı zamanda Diyarbakır bağlantısında eş zamanlı yapılması ve erken bitirilmesi için aktarımda bulunduk. Bu özellikle ağır sanayi ve lojistik maliyetleri açısından dezavantajlı olan firmalara limana ulaşma noktasında karayolundan daha az bir maliyetle ulaşması ve rekabet sağlayabilecek bir proje olacak. Özellikle mermerciler ve ağır sanayiciler için bu çok önemli. Lojistik üs kurulması için talepte bulunduk.

Diyarbakır’ın önemli bir üretim potansiyeli var, stratejik coğrafi olarak ta önemli bir yerde yer aldığını bunun için de şu anda devam eden master plan çalışması var ve devam eden çalışmada Diyarbakır’ın da mutlaka yer alması gerektiğini ifade ettik. Yemekte çok geniş zamanda sohbet fırsatımız olmadı.

DİYARBAKIR İŞ CAMİASI BAŞBAKAN İLE GÖRÜŞECEK

Başbakan’dan Diyarbakır iş camiası olarak uygun zamanda ziyaret talep ettik. O da bizi beklediğini söyledi. Kısa süre içerisinde görüşeceğimizi düşünüyorum ve bu toplantıda daha detaylı ayrıntılı iletme fırsatımız olacak. Finansa erişim noktasında sıkıntılarımız önemliydi ve bunu aktırdık. Dünyanın her yerinde iş geliştirmek için yatırım yapmak için finansman bulmanız gerekiyor. Diyarbakır’daki firmalar da kredilerle iş geliştirmiş ve büyütmüşler. Şimdi plan dışı gelişmelerden ötürü firmalarımız sıkıntı yaşadı bankalarımız bu noktada oldukça ölçüyü kaçırdı ve bunun düzeltilmesi gerekiyor. Aylardır aynı sıkıntılarını konuşuyoruz. Cumhurbaşkanı ve Başbakan özellikle bu konuyla ilgileneceğini söyledi. Bu sıkıntılar devam ederse Diyarbakır ve bölgede iflasları arttıracak. İflasların olması, işsizlerin artması ve sıkıntıların çok büyümesi anlamını taşıyor. Gerçekten ciddi bir sıkıntıdır."

SAYAR: SİLAHLARIN GÖMÜLMESİ SÜRECİN BİRİNCİ ŞARTI

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayar, Cumhurbaşkanı'nın çözüm sürecine dönülmesiyle ilgili sözlerini şöyle değerlendirdi: “Sayın Cumhurbaşkanı'nın çözüm sürecine dönülmesi için şartını yenilediğini gördük. Silahların betona gömülmesi ve koordinat verilmesi söylemi Cumhurbaşkanı'nın aslında sürece yeniden dönülmesini istediği ancak bu süreç için en birinci şartının silahların betona gömülmesi olduğunu bir kez daha ifade etti."

YEŞİL: ARTIK SİLAHLARIN BIRAKILMASINI İSTİYORUZ

Silahların gömülmesini kendilerinin de çok istediğine dikkat çeken Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) Başkanı Engin Yeşil de şu ifadeleri kullandı: “Artık silahların bırakılmasını istiyoruz. Ancak silahların bırakılmasıyla hükümetin de bunu rayına oturtacak süreçleri başlatmasını istiyoruz. Ölüm olmadığı gün yok. Her gün ölümler var ve bu büyük sıkıntı yaratıyor. Bunların bir an önce bitmesini istiyoruz. Ben bir iş adamı, iş insanı olmama rağmen, bizim birinci önceliğimiz ekonomi değildir, bizim ekonomiden ziyade, barışa acil ihtiyacımız vardır. Bu son olayda yaşamını yitiren 16 vatandaşımız vardı. Onlara da bu vesileyle başsağlığı diliyor ve olayı da kınıyorum. Biz de bir an önce PKK’nın silah bırakmasını istiyoruz. Devletin de bir an önce çözümü başlatmasını istiyoruz. Silahlara hepimiz karşıyız ve silahların bırakılması isteği de son derece makuldür.

BÖLGE ‘AFET BÖLGESİ’ İLAN EDİLMELİ

Bugün Diyarbakır’a hızlı tren olması gerekin, lojistik ile ilgili bu olursa çok iyi olur. Güneydoğu bölgesinin bu yaşanan olaylarla birlikte bir yıkım yaşadı ve bölgenin ‘Afet Bölgesi’ ilan edilmesini istemiştik daha önce dün de yine arkadaşlar bu yönde taleplerde bulunmuşlar. Bir an önce bölge ‘afet bölgesi’ ilan edilmelidir, sonrasında hızlı tren ve lojistik, finansa erişim tabiî ki isteklerimiz arasındadır."

ÖZKILIÇ: ERDOĞAN VE YILDIRIM’IN AÇIKLAMALARI OLDUKÇA OLUMLU

Diyarbakır Organize Sanayici İşadamları (DOSİAD) Başkanı Aziz Özkılıç, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın geniş kapsamlı ve olumlu açıklamalarda bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan’ın hem sosyal hem de ekonomik anlamda önemli ve olumlu açıklamaları oldu. Bize de bu açıklamalar umut verdi. Biz de bu toplantılar ve açıklamalar sonucunda, verdiklerini vaatlerle alakalı Diyarbakır’ın geleceğinin iyi olacağını düşünüyoruz. Özellikle Diyarbakır’ın yatırım konusundaki ve finansmana erişim konusunda ciddi rahatlamalar yaşayacağına inanıyoruz. Tabi her şeyden önce Diyarbakır’ın bölgenin birlik beraberliğe barışa ihtiyacı var. Çözüm sürecine dönülmesine ihtiyaç var. Bizim bir an önce bütün ekonomik yatırımlardan önce birlik beraberlik, kardeşlik ve huzura ihtiyacımız var. Çatışmaların durduğu, barışın ve huzurun tesis edildiği bir bölge ve Türkiye görmek istiyoruz. Huzurun olmadığı yere sermaye gelmez, bu çatışmaların olduğu yerde sermayeden söz etmek ve gelişini beklemek çok doğru değil. O yüzden hem Sayın Cumhurbaşkanı'nın hem Sayın Başbakan’ın olumlu sözleri oldu. Önümüzdeki günlerde Diyarbakır iş camiası olarak Sayın Başbakan’a bir ziyarette bulunacağız ve burada daha detaylı geniş bir şekilde Diyarbakır ve bölgedeki konuları ele alma fırsatımız olacak diye düşünüyorum.”

ÖZKILIÇ: SÜREÇ BUZDOLABINDA AMA ŞARTLAR OLUŞTUĞUNDA ÇIKACAK O DOLAPTAN VE SAYIN CUMHURBAŞKANI BUNUN İŞARETİNİ VERDİ

Cumhurbaşkanı'nın, silahların gömülmesiyle alakalı söylemleriyle ilgili Özkılıç, şunları kaydetti: “Dünyada da barışın, çözümün ve birlikte yaşamın örnekleri var. İngiltere, İspanya, Afrika’da bunların örneği var ve bellidir. Birincisi silah elinde bulundurarak masada olduğu görülmemiş bir şeydir. Bu hükümetin, devletin çözümdeki talebi, silah bırakmayla alakalıdır. Daha önceki süreçte de hem İmralı, hem kandil, hem de HDP ile görüşmelerde şartlardan biri de buydu, bir maddeydi ve yerine gelmeyen maddelerden birisi de buydu ve nitekim bu gerçekleşmediği için masanın kalktığı söyleniyor. Sayın Cumhurbaşkanının söylediği bir şey var, çözüme dönülebilir, süreç buzdolabında ama şartlar oluştuğunda çıkacak o dolaptan ve Sayın Cumhurbaşkanı bunun işaretini verdi. Bu kadar canlar gitti onlarca yüzlercesi şehit oldu ve binlerce genç insanımız gitti ve binlercesi göç etti, işyerini kaybetti. Buradan kimse bir sonuç kazanmadı, fayda, kar kazanamadı. Bütün dünyayı da verseniz bu canlar geri gelmez artık hiç kimsenin ölmemesi için kimin elinden ne geliyorsa kim ne yapabiliyorsa acil bir şekilde adım atılması gerekiyor. Tüm halklar artık bu özlem içerisindedir. Ortadoğu’daki sıkıntıları görüyoruz. Aynı sıkıntıların Türkiye’de yaşanmasını istemiyoruz, Türkiye halkları olarak kimin elinden ne geliyorsa barış ve huzurun tesisi için ölümlerin olmaması için elini taşın altına koyması gerekiyor.”

EZGİN: BÖLGE YÜZYILIN TRAJEDİSİNİ YAŞIYOR

Çözüm İçin Sivil İnisiyatif Derneği (ÇÖZÜM-DER) Genel Başkanı Avukat Ercan Ezgin, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın Diyarbakır’a gelişlerinin büyük heyecan yarattığını anlatarak, şöyle dedi: “İnsanlarda büyük bir beklenti ve umut oldu. Sayın Erdoğan 19. kez Diyarbakır’a geldi. Gözler ondaydı. Bölge yüzyılın trajedisini yaşıyor. Halende devam eden bir çatışma süreci var. İnsanlar ölmeye sokaklar cenaze görmeye devam ediyor. Kimilerinin gayri insani, ahlaki ve vicdani yöntemlerle gönülleri yıkarken, kimileri de insani, vicdani, ahlaki yol ve yöntemlerle değerlerle, gönülleri yapmaya, yürekleri okşamaya medeniyetleri kurmaya geliyor. Dün gördük ki Cumhurbaşkanı ve hükümet gönülleri yapmaya, medeniyet inşa etmeyi, bölgeyi normalleştirmeye, insanları rehabilite etmeye gelmişler.

BÜTÜN GÖZLER KÜRT SORUNU VE ÇÖZÜM SÜRECİ KONUSUNDA VERECEĞİ MESAJLARDAYDI

Tabi bütün gözler Kürt sorunu ve çözüm süreci konusunda vereceği mesajlardaydı. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözlerinden anlaşılacağı gibi kamu düzeni, vatandaşın can ve mal güvenliği tam anlamıyla korunmayana, sağlanmayana kadar, örgütünde silahları tamamen terk edip Türkiye topraklarından çıkarmayana kadar güvenlik stratejisi dışında, ya da siyaset mekanizması ya da milli birlik ve kardeşlik süreci projesi adı altında anlaşılan o ki herhangi bir yol ve yöntem denenmeyeceğini verilen mesajlarda anladık.

DEVLET SİLAH KULLANMA TEKELİ DEMEKTİR

Bir taraftan gayrimeşru bir şekilde silah kullanan bir örgüt var ve bunun karşısında meşru yasal bir şekilde silahla karşılık veren bir devlet var. Bütün hukuk devletlerinde olduğu gibi silah kullanma tekeli devletin elindedir. Devletin de silah bırakma gibi bir şeyi olmayacağına göre, yani 100 değil, yüz bin şehit bile verilse. Bu toprakları, bu halkı, bölgeyi başka bir otoriteye, başka bir devlete veya devlet içinde devlet kurmaya çalışan bir mekanizmaya teslim etmeyeceğine göre ve halkın da destek, gönül vermediği bir kalkışmanın başarılı olmayacağı çok açıktır. O yüzden sağduyulu, soğukkanlı, makul ortak aklı ortaya çıkaracak yol ve yöntem örgütün şartsız-şurtsuz bir şekilde silahları Türkiye topraklarından gündeminden tamamıyla çıkarmasıdır. Hiçbir dava ve ideoloji insan hayatından önemli değildir. İlk adımı örgütün atması lazım, devlet silah bırakmayacağına göre, topraklarında silahlı unsurların kamu düzenini bozmasına halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atmayacağına göre, ilk adımı atması gereken örgüttür. Normalleşme sağlandıktan sonra var olan sorunlar belki çözüm süreci denmeyebilir, başka bir adla, projeyle ismi önemli değil devam eder. Siyasetin devreye girebilmesi için bu şiddetin biran önce son bulması lazım."Cihan

Editör: TE Bilisim