İstanbul'da iki bakanlık karşı karşıya geldi... İstanbul'da iki bakanlık karşı karşıya geldi...
Kamu Hastaneleri Birliği Başkan Yardımcısı Uzman Dr. Orhan Koç, koruyucu sağlık hizmetlerini bakanlığın önemsediğini ifade ederek, Türkiye’nin 2030 ve 2050 yılında ileri yaş, yani yaşlı nüfusa sahip olacağını söyledi. Dr. Koç, bunu hesap ederek, bugünden kronik hastalıklarla ilgili ciddi eylem planı yapıldığını açıkladı.

Uzman Dr. Orhan Koç, Türkiye Serbest Muhasebeci, Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) Kayseri Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası tarafından düzenlenen 3. Türkiye Sektörel Muhasebe Uygulamaları Sempozyumu’nda konuştu. Koç, sağlık sektöründe muhasebe, finans, vergi, denetim ve hukuk konularının ele alındığı toplantının protokol konuşmasında, sağlık alanında yapılan hizmetleri anlattı.

Dr. Orhan Koç, koruyucu sağlık hizmetlerinde önemli başarı elde ettiklerini ifade ederek, “Koruyucu sağlık hizmetleri mutlaka yapılmalı ve insanlarımıza verilmelidir. Aşı ile önlenebilecek hastalıklarda gurur verici durumdayız. Mahallemizde eskiden kızamık vakası olurdu. Salgından geçilmezdi. Okulda olsa okul tatil edilirdi. Bugün ise 'kızamık vakası var' denildiğinde hayretle karşılıyoruz. Gelişmişliğin bu göstergesidir ve önemlidir. 1920 ve 1930’lu yıllarda sıtma ile mücadele için müstakil daire kurulmuştu. Ama bugün sıtma yok. Böyle bir hastalık yok. Yazın su zehirlenmesi ve salgınları ile ilgili vakalar vardı. Bugün su ile ilgili bir salgın görmüyoruz. Bu örnekler çoğaltılabilir.” dedi.

Koruyucu sağlık hizmetlerinde gelinen noktanın önemine vurgu yapan Koç, Türkiye’nin bugün sahip olduğu genç nüfusun, 2030 ve 2050 yılında ileri yaş nüfusu, yani yaşlı nüfus ile karşı karşıya kalacağını hatırlattı. Koç, şu bilgileri verdi: “Genç nüfusu olan ülkelerin yaşlanma trendi daha fazla olur. Bunun için kronik hastalıklarla ilgili ciddi eylem planı yapmalıydık. Kronik hastalıklara etken olan nedenlerle mücadele etmeye başladık. Sağlığın geliştirilmesi için de bir genel müdürlük kurduk. Bu vizyoner bir yapı. Batının, Avrupa ülkelerinin kronik hastalıklarla ilgili ciddi finans sorunları olduğu ve 30 yıl öncesinde koydukları planlamaları var. Kronik hastalıkların engellenmesi için obezite, diyabet, tansiyon, sigara ile mücadele için çalışma yaptık. Vatandaşlarımızın duyarlılığını harekete geçiriyoruz. 30 yıl sonrasını garanti altına almak için ortaya koymamız gereken çalışmalar var, bunu başlattık.”

"ARTIK İNSANIMIZ YANI BAŞINDA SESLENDİĞİNDE DOKTORA ULAŞIYOR"

Uzman Dr. Orhan Koç, sağlıkta dönüşümün 2003 yılından beri uygulanan, vatandaşın memnuniyetle karşıladığı bir sistem olduğunu ifade etti. Koç, şöyle konuştu: “Sağlıkta memnuniyet, sağlık hizmetine en iyi erişimdir. Türkiye, bugün 2003’lerdeki gibi değil her zaman hemen yanı başında, seslendiğinde duyabilecek bir aile hekimine sahip. Türkiye, coğrafyasında mükemmel bir şekilde yürüyor. Vatandaşlarımız, hekim seçme özgürlüğü içinde ve insancıl ortamda hak ettikleri sağlık hizmetini alabilecekleri imkana kavuşturuldu. Türkiye genelinde eşit sağlık hizmetinin verilmesi ve alınması adına yapılan önemli bir çalışmayı tamamladık. Hak edilen sağlık hizmeti her yerde aynı alınıyor. Yeterli mi, hayır. Bu daha da artırılmalı.”

"ÖZELLİKLE SAĞLIK HİZMETİNİ ALMAK VATANDAŞIMIZDA ÇİLEYE DÖNMÜŞTÜ"

Dr. Orhan Koç, kanser, kalp hastalığı ve benzeri hastalara sunulan özellikli sağlık hizmetlerinin sunumunda vatandaşın çile çektiği bir dönem yaşandığını açıkladı. Bunun, yapılan çalışmalarla bitirildiğini ifade eden Koç, “Kanserli bir vakanız varsa Hakkari, Van gibi illerden büyük şehirlere gelerek ameliyatlarınızı yaptırmak zorundaydınız. Bu, ciddi problemdi. İnsanımız için çile idi. Ben çocuk cerrahi uzmanıyım. Bize vakaların çoğu doğudan geliyordu. Bu ameliyatı yapıyorduk ama bu ailelerin kalması için sosyal anlamda yerleri yoktu. Hastane bahçesinde kalıyordu. 29 sağlık bölgesinde her bölgenin kendi ihtiyaçlarını karşılayacağı sağlık sistemine kavuşturuldu. Kendi bölgesinde ve illere gerekli olan bu özellikle sağlık hizmetleri artık veriliyor. İnsanlarımız bu çileyi çekmiyor ve büyükşehirlere taşınmıyorlar.” diye konuştu.

"DEVLET LİDERLERİ TEDAVİ İÇİN YURT DIŞINA GİTMİYOR"

Açık kalp ameliyatı denildiğinde bir dönem cumhurbaşkanının bile yurt dışına gittiğini hatırlatan Dr. Koç, şu bilgileri verdi: “O günün şartları bu idi. Şu an Türkiye’de devlet büyüklerinin önemli ameliyatlarını yapıyoruz. Birçok devletin üst düzey liderlerinin ameliyatlarını da Türkiye’de yapıyoruz. Bu hizmetleri kamu ile yaptığımızı söyleyemeyiz. Bunu özel, üniversite hastaneleri, kamu ve Sağlık Bakanlığı ile yaptık.”

"SAĞLIK HİZMETLERİNDE DETAYLI ÇALIŞMA GEREKİYORDU"

Dr. Orhan Koç, Kayseri’de sektör anlamında, özelde, kamuda güçlü olduğunu ifade ederek, bu açıdan Sağlık Bakanlığı'nın yeni yapılanmasında bu sektörel dağılımın yapılması ve planlanması yönünde olduğunu ifade etti. “Sağlıkta dönüşümün bu kadar güzel yürütüldüğü dönemde neden Sağlık Bbakanlığı'nın teşkilatında değişiklik yaptık” diyen Koç, yapılan çalışmaların sebeplerini şöyle açıkladı:

“Bunu şunun için yaptık. Yapılanma sonuçları nedir, neler bekliyoruz, bu sorulara vereceğimiz cevapla her şey daha açık olacaktır. Sağlık hizmet sunumunda, belli bir başarıyı belli rakamlara çektikten sonra detaylı çalışma lazım. Anne ölümlerinde belli başarı olabilir. Her doğan 30 bebekten ölüm sayısını 7 bebeğe indirmiş olabilirsiniz. Bundan sonraki yapacağınız çalışma daha zordur. Yeni organizasyon gereklidir. Hedef için yapılanma şart. Yeni teşkilat kanunu bunu yapıyor. Halk sağlığı kurumu ile koruyucu sağlık hizmetlerini buradan yapıyoruz. Kamu hastaneleri yapılandırılarak, sadece işletme ile ilgili çalışma olacak. Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü ise bakanlık adına planlar, programlar yaparak özel, üniversitelerin sektördeki payları bu program dahilinde sorumlu olacak. Sağlık hizmetleri ile ilgili çalışmalarda hangi ile hangi ölçüde hizmetlerin sunulacağı ve denetleyici rolü böyle belirlenecek.”


Editör: TE Bilisim