ZULÜM İLE ABAD OLANIN SONU BERBAT OLUR
Böyle meymenetsizleri görünce büyük Türk dostu Pakistan’ın milli şairi Muhammed İKBAL’in o meşhur sözü aklıma geldi: “MÜSLÜMAN'lardan kaçıp; İSLAM’A SIĞINDIM.!”
“Ve la galibe İllallah”...
Galip olan sadece Allahtır.
Herkesin bir planı varsa Allah’ın da vardır.
Kul hesabının üstünde kutlu bir
hesap vardır.
Başta Suudi Arabistan-Mısır-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere KORKAK Arap Devletlerinin nursuz Ermeni
suratlı yöneticilerine Hz. Pir ile cevap vermek istersek;
"Sizde Ali gibi yürek ve bilek olmadıktan sonra, elinizde Zülfikâr varmış neye yarar?!
Nuh (A.S)gibi kaptan olmadıktan
sonra gemin varmış neye yarar?! İnsanlığın, yüreğin ve yiğitliğin varsa koy ortaya. İşte tahtadan kılıcı Zülfikâr yapan budur"
Biliyoruz ki kuş konduğu dalın kırılmasından korkmaz.
Çünkü güvendiği dal değil,
KENDİ KANATLARIDIR..
İlk saldırıdan sonra
Esaret altındaki binlerce Filistinli müslüman,ebabil kuşları gibi Kâbe ve Mescid-i Nebevi'den sonra üçüncü Harem-i Şerif, yani müslüman olmayanların girmesinin haram olduğu Mescid-i Aksa'ya akmaya başladı.
Bir adım atmışlardı, hiç kimseden yardım beklemeden sadece Rabbimizin yardımını murad ederek sefere çıktılar...
Mescid-i Aksa'da namaza durdular.
Yaşlısından gencine,
kadınından çocuğunu kadar.
Mermilere hedef oldular,
jop yediler,
üstlerine gaz bombası atıldı.
Yerlerde süründüler. Tutuklandılar...
Şehid oldular.
Hiç beklemedikleri bir anda onlarca füze üzerlerine yağmaya başladı...
Zalimlerin yüreğine öyle bir korku saldı ki kaçacak delik aradılar.
Zalimler için artık İsrail hiç de güvenli bir devlet değil.Hiç bir zaman olmadı.
Olmayacak da...
Halbuki Siyonizm uğruna göç
edip geldikleri ülkeler onlar için çok daha güvenliydi. Kaybettiler, kaybedecekler...
Başka kim kaybetti.?
Hadiseler gözlerinin önünde cereyan ettiği halde, zulme tarihten kılıf arayan Karasoy'lular kaybetti.Bu zulmü bir başka zulümle mukayese ederek itibarsız hale getirmek isteyenler kaybetti.
Türk Milletinin her zaman mazlumun yanında olduğunu unutarak Filistin'inin yanında yer almasını bin bir gerekçeyle anlamak istemeyenler kaybetti.
Daha yüz yıl öncesine kadar ay yıldızlı hilalin gölgesinde Devlet-i Aliyye'nin hizmet ve adaletinde olan bu yerlere niçin sahip çıkıldığını anlamak istemeyenler kaybetti...
Oysa ki Devlet Bey ne güzel der;
“Kudüs-Kaşgar-Kerkük-İstanbul birbiriyle tarih, kültür ve inanç bağlarıyla sımsıkı bağlıdır. Biri olmadan diğeri ya eksik ya da manen eziktir. Biz kadrimizin, kavlimizin, kaderimizin, kavgamızın bilincindeyiz, şeytanın müfrezelerini de biliyoruz.
Ve hesap gününü bekliyoruz.”
Zulüm ile abad olanın sonu berbat olsun inşallahhh.
Bir Türk olarak bir haftadır Mescid-i Aksa baskınına çok üzülmeme rağmen 50 yıldır “YAKIN TARİHİ” hem yaşayarak hem “âlim” hocalarımdan dinleyip-okuyarak bilen bir tarih öğretmeni olarak derim ki;
Türk hariciyesi dünyaya daracık Filistin penceresinden değil, Ankara-Bakü-Türkistan gibi geniş salon penceresinden bakması gerekmektedir.
Türk Divan şairi Fuzûlî der ki;
“Söylesem faydası yok...
Söylemesem sussam;
GÖNLÜM RAZI DEĞİL.”
Katil devlet İsrail’in Mescid-i Aksa baskınları sonrası Arap Dünyası için kanaatim o ki;
Araplar, Arapları; SİLAHLA,
İsrail'i ise; BEDDUA ile
öldürmeye çalışıyorlar.
Bizler Manzara-i Umumiyeyi tarih penceresinden ibretle seyrederken akla hemen rahmetli Erbakan Hoca’nın o manidar sözü geliyor;
“8 Milyonluk İsrail için 1,5 Milyar Müslüman EBABİL bekliyorsa; Ebabiller gelse İsrail’i değil bizleri taşlar.”
__//Ali KUZENCİK
️
️
"1,5 milyar müslümanız, mahalle kadar hükmümüz yok.
Bu kadar Müslümanın arasında
İsrail Filistin'e zulüm edebiliyorsa,
İsrail Kudüs'te barbarlık yapabiliyorsa,
İsrail Mescid-i Aksa'da kan dökebiliyorsa;
Kahrolsun İsrail !" demeden önce
Kahreyleme bizi Allah'ım
Kahreyleme bizi Allah'ım
Kahreyleme bizi Allah'ım demeliyiz !..
Editör: TE Bilisim
