Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı! Ey Gümüşhane siyasetçileri! Ey Gümüşhane bürokratları! Ey Kürtün halkı!
Gerçek adı Ebulfez Aliyev olan Elçibey Nahçıvan’ın Keleki köyünde doğdu. Babası İran Azerbaycanı'ndan Kadirkulu Bey ve annesi Anadolu'da doğup Keleki'ye göç etmiş Mehrinisa Hanım'dır. Babası 1943 yılında II. Dünya Savaşı'na katılmış ve bir daha kendisinden haber alınamamıştır. İlköğrenimini ve liseyi Nahçıvan'da zor şartlar altında tamamlamıştır.

1957-1962 yılları arasında Azerbaycan Devlet Üniversitesi Doğu Dilleri Enstitüsü, Arapça bölümünde okumuştur. Öğrencilik yıllarında Azerbaycan tarihini ve Azerbaycan devrim tarihini öğreten dernekler kurmuştur.

1963-1964'te Mısır'da tercüman olarak çalışmıştı. 1970'lerde ise ülkesinin bağımsızlığı için çalışmaya başladı. Bu yüzden 1975'te 'milliyetçilik suçu'ndan bir buçuk yıl hapis yattı.[1]

Azerbaycan'ın Rus İmparatorluğu içinde bir sömürge olduğuna ve elbet bir gün bağımsız, demokratik bir cumhuriyet olacağına inanmıştır. Kendisini "Ben Atatürk'ün esgeriyim"[2] diye tabir etmiş ve Atatürk'ten, Gandhi'den ve 1918-1920 yıllarında kurulmuş Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin kurucusu Mehmet Emin Resulzade'den etkilenmiştir. Kuzey ve Güney Azerbaycan'ın mutlaka birleşmesi ve Dağıstan'a, Gürcistan'a ve Ermenistan'a verilen "Türk toprakları"'nın tekrar Azerbaycan'a geri verilmesini savunmuştur. "Turan'ın yolu birleşik Azerbaycan'dan geçer" diyordu.

Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinin içinde yer alan Elçibey, 1975'te siyasi faaliyetleri nedeniyle 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 
KGB zindanlarında ve taş ocaklarında ağır şartlar altında kaldı. Serbest kaldıktan sonra, 1977'den itibaren, Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi'nde el yazmaları enstitüsünde görev yaptı. Görevi sırasında da bağımsızlık çalışmalarına devam etmiştir. 1989'da Azerbaycan Halk Cephesi'ni kurdu ve başkanı seçildi. Elçibey Dağlık Karabağ'daki Ermeni ayrılıkçılığına yol vermemek ve Azerbaycan'ın Sovyetler'den bağımsızlığını kazanması için çalışmış ve 1991’de SSCB’nin dağılması ile bağımsızlığını kazanan Azerbaycan’ın 7 Haziran 1992’de ikinci cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir.
Cephedeki yanlış uygulamalardan ve yenilgilerden ötürü cephe komutanı Suret Hüseynov'u görevden almıştır. Fakat Rusya'nın Azerbaycan'ı terk ederken silahlarını Suret Hüseynov'a vermesinden sonra, Suret Hüseynov Azerbaycan'ın 2. büyük şehri Gence'de Haziran 1993’te ayaklanma başlatmıştır. 

Elçibey yardım için Haydar Aliyev’i Nahçıvan’dan Bakü’ye davet etti. Fakat Haydar Aliyev, Bakü'ye geldikten sonra Süret Hüseynov'u destekledi ve göstericilerin Bakü’ye yürümesi karşısında Elçibey halktan destek alamadı. Millî istihbaratın verdiği bilgiyi kullanarak kendisine karşı suikastın üstünü açmış ve iç savaşa yol vermemek için Haydar Aliyev ile konuşarak uçakla doğum yeri olan Nahçıvan’ın Keleki köyüne gitmiştir. 

2 hafta sonra geri dönmeye çalışmasına rağmen şahsi koruması tarafından uçağı kurşunlanmış ve Nahçıvan'dan çıkış yolu kapalı kalmıştır. Ardından 4 yıl Keleki'nin abluka altında olması sebebiyle oradan ayrılamamış ve 4 yıl 4 aydan sonra Bakü'ye gelebilmiştir. Bu gelişmeler üzerine cumhurbaşkanlığı yetkileri Haydar Aliyev’e devredilmiştir. Ağustos 1993’te referandum ile Elçibey'in görevi resmen geri alınmış ve Ekim ayındaki seçimlerde Haydar Aliyev %99 oyla cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Kasım 1993'te Anitkabir'i ziyaret etmis ve Anitkabir özel defterine su cümleleri yazmistir: "Ey böyük Türk'ün böyük Komutanı! Seni ziyaret etmekle özüm ve milletim adına şeref duydum. Senin Asgerin."[3]

Elçibey tam 4 yıl 4 ay sonra Bakü'ye geri dönüp, Azerbaycan muhalefetine katılmıştır. Bütün Azerbaycan Birliği'ni kurarak çalışmalarını Kuzey ile Güney Azerbaycan'ın birleşmesi üzerine yoğunlaştırmıştır.

Elçibey 22 Ağustos 2000’de 62 yaşında prostat kanseri nedeniyle tedavi gördüğü Ankara'da hayatını kaybetmiştir.

Defin törenine sekiz yüz bin kişi katılmış ayrıca Haydar Aliyev'in törene geldiği an halk "En büyük Elçibey, başka büyük yok!" tarzında protesto sloganlarıyla karşılamışlardır. Bunun üzerine Haydar Aliyev bir süre sonra salonu terk etmek zorunda kalmıştır.

Editör: TE Bilisim