Şimdi Dilipak.. Şimdi Dilipak..
 Eski İstihbarat Başkanı Ömer Altıparmak ve 14 kişi ise mahkeme ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. 2010-2012 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) İstihbarat Daire başkanı olarak görev yapan Altıparmak’ın savcılık ifadesi, AKP’nin devlet imkanlarını kullanarak muhalef partilerine yaptığı operasyonlar konusunda önemli ipuçları veriyor.
Altıparmak ifadesinde, 2011 genel seçimleri öncesinde dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’la AKP’nin genel merkezinde görüştüğünü belirtiyor. Bu görüşmede Erdoğan’ın, kendisinden, MHP’nin oylarının AKP’ye kaydırılmasını istediğini anlatıyor. Ayrıca o dönemde Başbakan’ın başdanışmanı olan Yalçın Akdoğan’ın şube müdürleriyle bilgisi dışında görüşmeler yaptığını da kaydediyor. İşte Altıparmak’ın ifadesinden çarpıcı bölümler:

İSTİHBARİ BİLGİLERİ AKDOĞAN’LA PAYLAŞMAM İSTENDİ: “Dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Emniyet Genel Müdürü Köksal ile emrim altındaki personele bilgim dışında emir ve talimat verilmemesi noktasında anlaştık. Bu girişim özellikle Başbakanlık nezdinde rahatsızlık oluşturdu. Bundan dolayı göreve geldikten 3 ay sonra Köksal beni Atalay ile görüştürdü. Söz konusu görüşmede Beşir Atalay, İstihbarat Dairesi’nden Başbakanlık’a gerekli bilgi akışında eksiklik yaşandığını kaydetti.  Bundan dolayı da Başbakanlık’ın şikayetçi olduğunu belirtti. Bu sorunun çözülmesi için de Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan ile görüşmemi emretti. Ben ise istihbari bilgilerin hiyerarşi noktasında İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile paylaşıldığını, gerek görülmesi halinde bu bilgilerin bu kanallar aracılığıyla üst makamlara aktarılabileceğini söyledim.”



AKDOĞAN’IN ŞUBE MÜDÜRLERİMLE İRTİBATI VARDI: “Ancak Beşir Atalay, Akdoğan’la görüşmem noktasında ısrarcı oldu. Ben de Akdoğan ile bir görüşme gerçekleştirdim. Akdoğan, ben daire başkanı olduktan sonra bilgi akışının kesildiğini, kendisinin görevi gereği her bilgiyi istediği kurumdan alma yetkisinin olduğunu söyledi. Akdoğan’ın benim bilgim dışında dairede görevli 5 şube müdürü ile irtibatı vardı. Zaten o dönemdeki kayıtlara bakıldığında Akdoğan’ın daireye kaç defa geldiği de ayrıntılı olarak ortaya çıkacaktır.”

AKP GENEL MERKEZİ’NE DAVET EDİLDİK!: “Yalçın Akdoğan ile yaptığım görüşmeden hemen sonra, Mart 2011’de dönemin başbakanı Erdoğan benimle birlikte iki şube müdürünü görüşmeye davet etti. Erdoğan ile Söğütözü’ndeki AKP Genel Merkezi’nde görüşmeye gittik. Başbakan görüşmede şube müdürlerime çok samimi davranıyordu. Bu benim dikkatimi çekti. Anladım ki Erdoğan şube müdürlerimle bire bir görüşme yapıyordu.”

ERDOĞAN, MHP’NİN OYLARINI İSTEDİ: “Bu görüşmede Erdoğan, 12 Eylül referandumunda çok güzel oy alındığını, başarılı olunduğunu, 2011 genel seçimlerinde de MHP oylarının AK Parti’ye kaydırılması halinde anayasanın değiştirilmesi için gerekli milletvekili sayısına ulaşılacağını söyledi. Bunun için de R.O. gibi ülkücü camianın önde gelen isimlerinin transfer edilmesinin etkili olacağını dile getirdi. Devlette yıllarca bürokratlık yapmış bir emniyet müdürü olarak görüşme için parti binasına davet edilmeme ve iki personelimle siyasi bir görüşmenin yapılmasına şaşırdım.”

AKDOĞAN BENİ TEHDİT ETTİ: “Benim uyarılarıma rağmen Akdoğan, şube müdürleri ile görüşme yapmaya devam etti. Bunun üzerine iki personeli daireden uzaklaştırdım. Bu olayın ardından Akdoğan, makamıma gelerek tayinlerden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Bana ‘Benim burada görüştüğüm kişileri ya pasifize ediyorsun, ya da daireden uzaklaştırıyorsun.’ dedi. Tehdit içeren bazı davranışlarda bulundu. 2012 yılında dairenin siyasi müdahaleye açık olmaması için gerekli tedbirleri aldım. Bu durum ciddi rahatsızlık oluşturdu.”

BAŞIMA GELENLERİN SEBEBİ ERDOĞAN’A SUNDUĞUM OSLO VE MİT RAPORUDUR

Ömer Altıparmak, ifadesinin devamında Oslo görüşmeleri ve hazırladıkları MİT raporuyla ilgili önemli ayrıntılar veriyor: “Oslo görüşmeleri sırasında PKK’nın gerek hakem devlet olan İngiltere ile gerekse de Türk makamlarıyla gerçekleştirdikleri toplantılardaki kayıtlardan oluşan bir dosyayı 2012 yılında dönemin başbakanı Erdoğan’a sundum. Ayrıca bu dosya ile birlikte İstanbul’da gerçekleştirilen canlı bomba eyleminin PKK militanı ‘Derviş’ kod adlı Vedat Acar isimli bir şahıs tarafından yapıldığına ilişkin de bilgi sundum. Yine dosyada MİT’in terörle mücadelenin başında bulunan dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hakkındaki olumsuz çalışmaları ile ilgili de bilgiler bulunmaktaydı. Bu dosyayı Sayın Başbakan, MİT Müsteşarı’na verdi. Başıma gelen bütün işlerin sebebi Başbakan’a sunmuş olduğum Oslo süreci ve MİT Müsteşarı ile ilgili hazırlanan iki dosyadır.”

Editör: TE Bilisim