Tabii ki bana dokunmuyor, amma dokunan sürtüklere biraz dürtüklesem iyi olacak dostlar...
Birkaç gün önce Erzurum'un Şenkaya İlçesine bağlı bir köyde, bir "taşbaba heykeli" bulundu.
Kendilerine haber edilen Müjdat Kiziloğlu, Erzurum Müze Müdürü ve Prof.Dr. Osman Mert Beyler oraya gitmiş ve "taşbabayı" sarıp sarmalayıp müzeye getirmişler.
Bundan sonra iş patladı, gazetelerde, sosyal (hayvansal da denebilir) medyada yazan yazana:
Vay efendim, Anadolu'nun 2.500 sene önce Türk olduğunu ispat etmek için, böylesi "bilimdışı" uydurmalardan tutun da, yazdığı bir sayfalık yazının (!) yanına, kendisinin üç sayfalık "sivisini" koyan "aptal" kadınlar mı, geri zekalı herifler mi desem, hangisini yazsam bilmiyorum.
Sonra, bu "iğdiş etme girişimine karşı", Erzurumlu duyarlı gazeteci Öztürk Akkök Bey, güzel bir yazı ile karşılık verdi, tabii onun karşılığı; "edilen garazkârlıklara" idi.
Bizim elimizde, apaçık gürcü kıronikleri vardır ve onlarda şu bilgi kesin olarak kayıtlıdır:
"İskender (büyük), Kolhis'e geldiği zaman, Haldiya bölgesinde hakimiyetlerine son verilen Bun/Mun Türkleri ile karşılaştı"
Bu bilgiden bu yana, en az 2.400 sene geçmiş bulunmaktadır.
Şüphesiz bir topluluk/millet, bir bölgede "yerden çıkan ot gibi bitmez", bunun öncesinin mutlaka olması gerekir, bu da epey sene eder herhalde.
Şimdi geleyim neticelere:
Pek iyi de, bu "taşbaba" 2.500 yıl önceki Kıpçaklara ait değilse, kime ait?
Hadi Kıpçakları bırakalım (aslında bırakamayız da, öyle olsun), Türklere ait değil mi?
Tabii ki, "Türklere ait değil" diyemedikleri için, "Kıpçaklara ait değil" diye sağa sola atıyorlar meseleyi.
Pek iyi de, Türklere ve dahi Kıpçak Türklerine ait değil ise, kime ait bu "taşbaba" ?
Sizin "taşbabanız" ise, siz kimsiniz, hangi milletsiniz, daha doğrusu "millet misiniz" ?
Size "dokunan" tabii ki Türklük..
Korkmayın, sizi Türk etmek istemiyoruz, istediğiniz çöplükte eşinebilirsiniz "tavuklar", nasıl olsa "pislik deşelemek sizin işiniz"
SELAHATTİN TOZLU
SELAHATTİN TOZLU
Editör: TE Bilisim
