Andımız'dan Anayasa'ya... Andımız'dan Anayasa'ya...
KEÇEÇİZADE MEHMET FUAD PAŞA (1814-1869)

Keçecizade Mehmet Fuad Paşa'nın Osmanlı toprağı olan Girit'in Yunanistan'a verilmesini isteyen Fransa'ya verdiği yanıt tarihe geçmiştir.
Fransız diplomat, Keçecizade Mehmet Fuad Paşa'ya sorar:
"Osmanlı devletinin ne denli zayıfladığını görmüyor musunuz?
Girit'i hangi güçle elinizde tutacaksınız, neyinize güveniyorsunuz?"

Fuad Paşa yanıtlar:
"Devletimiz zayıflamış değildir. Güçlüdür.
Öyle ki, 300 yıldır siz dışarıdan, biz içeriden yıkmaya çalıştığımız halde bir türlü yıkamadık"

Fransız diplomat bu cevap karşısında tekrar sorar:
"Girit'i kaça satarsınız.?"

Fuad Paşa yanıtlar:
"Aldığımız fiyata satarız" . (yani 25 yıl savaşarak)

Fuad Paşa bunları söylerken. Yabancılara karşı Osmanlı'nın güçlü olduğunu ve yıkılmayacağını anlatmaya çalışıyordu.
Ancak Fuad Paşa bunları söyledikten 6 yıl sonra  1869'da vefat etti.
Yani 1875 te Osmalı' nın iflas ettiğini, ülkenin Duyun-u Umumiye adı altında yabancılara teslim edildiğini göremedi.
Ve de Girit 'in yabancılara bedavaya ve hiç savaşmadan teslim edildiğini göremedi. Görseydi kahrından intihar ederdi.

Girit'e 1897 de özerklik verildi. Osmanlı askeri çekilmeye başladı. Büyük devletlerin onayıyla Hristiyan bir vali atandı.
1908' de Yunanistan Girit'i ilhak  ettiğini açıkladı.
1913'te de Londra barış anlaşmasıyla, Osmanlı Girit'in Yunanistan'a verilmesini kabul etti.

Keçecizade Mehmet Fuad Paşa ileri görüşlü vatansever bir insandı.
Fuad Paşa ölmeden kısa süre önce, yakında öleceğini bilerek, Padişah'a son bir defa yalvardı. Önemli bir vasiyet bıraktı.
Ülkenin içinde bulunduğu vahim durumu, sebeplerini ve olacakları anlattı. 
-Osmanlı'nın eski gücünün, artık eski yöntemlerle diriltilemeyeceğini anlattı-.
-Ülkeyi bu korkunç tehlikeden uzaklaştırın-  dedi.
Ama iş işden geçmişti.
Keçecizade Mehmet Fuad Paşa' nın bu vasiyeti, (Vasiyetname-i Siyasiye)1875 yılında İngiltere'de ve Avrupa'da da yayınlandı. Bu vasiyetin özeti şöyleydi:

"Padişahım
Benim birkaç günden fazla ömrüm yoktur. Bu kalan müddeti mukaddes bir vazifeye ayırmak isterim. Siz bu görüşlerimi okurken ben mezarımın derinliklerinde olacağım.
Osmanlı devletinin büyük tehlikede olduğunu mutlaka ayrıntılı biçimde düşünmelisiniz.
Komşularımızın hızlı bir şekilde gelişmeleri ve atalarımızın akıl erdirilemeyecek yanlışları, bugün şu son derece vahim durumda bulunmamıza yol açtı.
Bu korkunç tehlikeden korunmak için, Zat-ı Şahanenizin geçmişle ilgiyi keserek, bizi yeni gelişme ufuklarına yöneltmeniz zorunludur.. . "

Demişti. Ama kimseye dinletemedi. 

Aynı şey bugün için de geçerlidir.
Türkiye Cumhuriyetini, 82 yıldır onlar dışarıdan, bizim siyasetçiler içeriden yıkmaya çalıştılar. Biz de bunların herbirini alkışlamaya devam ettik, ediyoruz. Hala tam yıkılmadı.

KENAN ÖZEK

Editör: TE Bilisim