‘Türkiye Yüzyılı’ ‘Türkiye Yüzyılı’
Görevinden uzaklaştırılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak ile belediyenin 3 bürokratı hakkında ‘Kıyı Kanunu’na aykırı yapılaşmaya’ izin verdikleri iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması yapıldı.

Adana 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Aytaç Durak, dönemin Büyükşehir Genel Sekreteri Hasan Gülşen, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Özlem Kulak, Numarataj ve Mevzuata Aykırı Yapılar Şube Müdürü Şahabeddin Canımoğlu hazır bulundu.

Seyhan Baraj Gölü iki köprü arasında Bayram Hacılar Köyü ile Dörtler–Topalak Mahallesi arasındaki yapılaşmaya izin verdikleri gerekçesiyle haklarında “Görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla 6 aydan 2 yıla hapis cezası istemiyle deva açılan sanıklardan Aytaç Durak, iddiaları kabul etmedi. Belediye başkanlığı döneminde birlikte çalıştığı personelin özveriyle çalıştığını belirten Durak, “Söz konusu yerde yıkım işlemleri yapılmış. Yerine eskisinden daha modern ihtiyaca cevap verir, Adana’nın beğenisini kazanmış tesisler kurulmuştur. Hakkımda açılan davaların sebebi siyasidir.” dedi.

İddianamede mevzuata aykırı yıkım kararı alınmadığı belirtildiğini hatırlatan Durak, bu hususun doğru olmadığını ileri sürdü. Hukuki prosedürün diğer sanıklar tarafından işletildiğine dikkat çeken Durak, “Benle ilgili olan yıkım kararı 18.11.2009 tarihlidir. Yıkım ihale tarihi ise belediye başkanlığı görevimden alınmamdan 5 gün öncesine denk geliyor. Ayrıca yıkıma karar verilen binalar ile ilgili idari para cezası uygulanmaz. Çük bu hüküm Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiştir. Görevden alınalı yaklaşık 3 yıl olmuştur. Hakkımda pek çok dava açılmıştır. Sürecin uzaması için bu dava en son açılmıştır.” diye konuştu.

Sanık Hasan Gülşen de iddiaya konu iki köprü arasındaki mevzuata aykırı yapılar ile ilgili tescil kararının başkanlığını yaptığı encümene gönderildiğini belirtti. Burada yıkım kararı alındığını ifade eden Gülşen, yıkımın yerine getirilmesi için kararın ilgili daireye gönderildiğini kaydetti. Araç ve personel yetersizliği sebebiyle yıkımın yerine getirilmediğini öne süren Gülşen, “İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin tavsiyesiyle yıkım için ihale açıldı, katılım olmadı. Atılı suçu işlemedim. İki köprü arasında kıyı kanununa aykırı yapılaşmaya göz yumulduğu iddia edilmiştir. Bu husus doğru değildir. Danıştay kararları haklılığımızı ortaya koymuştur.”şeklinde konuştu.

Sanık Şahabeddin Canımoğlu ise yıkım yapabilmek için iş makinesi ve araç temin edemediğini vurguladı. Araç temini konusunda Fen İşleri Daire Başkanlığı’na yazı yazdığını aktaran Canımoğlu, şöyle devam etti: “Onlar da araç yetersizliği konusunda bana cevap verdiler. 3–4 kez ihale yaptık, katılan olmadı. En son 07.01.2013 tarihinde ihale için olur aldık. Suç kastım yoktur, araç ve eleman yetersizliği sebebiyle bu sonuç doğmuştur.” açıklamasını yaptı. Sanık Özlem Kulak’da suçlamaları ret etti. 2012 yılı Haziran ayında bu görevinden alındığına işaret eden Kulak, “Sonraki işlemlerden bilgi sahibi değilim. Yıkıma kararı verilen binalarla ilgili yasa gereği idari para cezası uygulanmamıştır.”

DURAK: İKİŞER AY UZATABİLMEK İÇİN YENİ DAVALARI BEKLETİYORLAR

Mahkeme sanıkların yazılı savunmalarını hazırlamaları gerekçesiyle ertelendi. Duruşma sonrası adliye çıkışında basın mensuplarının sorusu üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, “Davlar bitmiyor, işte… İkişer ay (uzaklaştırma süresini) uzatabilmek için yeni davları açmıyorlar, bekletiyorlar. Bu iki üç yıldır devam eden bir sorun. Bugün ilk defa bir davaya giriyorum, yeni açıldı. Ne demek istediğimi anladınız herhalde.” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim