O dağlarda aşklarımız ve gönül yarası aşk hikayelerimiz var. O yaylada doğan ve şimdi yetmiş yaşına yaklaşan (ahır ömrünü yaşayan) insanlarımız var. Yine Kabaköy Yaylası’nda doğan lakin fakirlik ve imkansızlıktan doktora gidemediği için ölüp; yayla evleri önüne gömülen minik bebeklerimiz var. O hayvanlara reva görülen zulmün iki cihanda hesabı var; iki elimiz iki cihanda yakanızdadır. Kabaköy Yaylası tabelasını eşkıyalıkla yaksanız insanları tehdit etseniz de hiç kimsenin yaylasını elinden alamayacaksınız. Gönlünden anılarını silemeyecek mücadelesinden asla geri adım attırtamayacaksınız.


ÜTOPİK HAYALİN PEŞİNE DÜŞTÜLER

Gümüşhane Kovans (Eski) Kale nahiyesi köylerindeniz. Bölgede gayrimüslimler ile Türk’ün töresi inanç ve değerleri ile huzur içinde asırlarca birlikte yaşadık. Asrın başında bölgeyi bizim dışımızdaki genel sebeplerden dolayı terk eden gayrimüslim ahaliden yerlerini özellikle Yağmurdere ve birkaç civar köylü satın aldı. Biz de daha sonra özellikle Keşişli, Leri, Karagodil bölgesinde o zaman bugünkü statüde olmayan o yerleşim yerini Kabaköy, Dölek, Arzular ortaklaşa satın aldık. Bunun belgeleri satış senetleri gayet açık ve nettir. Keşişli’yi Kabaköy’den bir kaç hane, Erikli’yi yine aynı köyden bir hane yayla niyeti ile aldı. Kabaköy’ün diğer ahalisi Dölek’ten 21 hane, Mezra mahallemizden ve Keşişli’den belli sayıda aileler ile birlikte beş mahalleyi yani Garagodil, Nalbantlı, Pelitli, Kelifler ve Kilisenin Bayırı olmak 183 hisse satın aldık. Yaylanın tapulu kısmının yıllarca otunu biçtik, merasını hayvanlara otlattık. Vadinin Mırızlı tarafının otunu Arzular köyü biçti, Sobran yaylası olarak kullandı. Bir süre önce Erikli’de bir Keşişli’de üç-beş hane, binlerce hak sahibine haksız mesnetsiz iddialarla ütopik hayalin peşine düştü.

KABAKÖY YAYLASI, AGOP’UN ÇİFTLİĞİ DEĞİL
Bizim Rum’a yapmadığımızı biz komşu ve akrabalarına insafsızca reva gördüler. O dağlarda eskiden suçlu eşkıyaya yataklık etmelerinden dolayı masum insanların kanı aktı. O süreçte bizim vicdan sahibi komşularımızın merhametli affedici yüreği bile onları adam etmeye yetmedi. Hala provokasyon hala tahrik hala kan akıtan müptezele sığınarak onun tanıklığında hak gaspı arayan, utanmaz, arlanmaz ve Allah’tan korkmaz güruhunu adalet ve vicdanlar mahkum edecektir. Dört yüz yıldır o yaylalardayız. Şu anki yaylamızda Kabaköy ahalisi kadim kullanım hakkına sahiptir. Yüz yıllardır bölgedeyiz ve 1946’dan beri o bölgenin meraları Kabaköy yeni yaylasıdır. Bunu sağır sultan dost düşman herkes bilir. Genelkurmay’ın bölge ile İlgili 1/25.000 haritalardaki Kabaköy ve Sobran yaylası bunun ispatıdır. Kesintisiz 1946 yılından beri zaman zaman yoğun zaman az sayıda da olsa kullanılan Kabaköy ve Arzular’ın sürekli kadim yaylasıdır. Bölgede nüfus yoğunluğu azalınca artık çakallıklar başladı, kadastro çalışmalarını fırsat bilip art niyetli plan işlemeye başladı ama o aşağılık plan kamu vicdanından geri döndü. O bölgede hiç kimse bu oldu-bitti fırıldaklıklara kuru gürültüye pabuç bırakmaz. Türüne,  akraba ve komşusuna ihanet eden küçük hesapların minik adamlarına rağmen hiç kimse hakkından hukukundan asla vazgeçmez. Çünkü Arzular-Kabaköy Yaylası, beldenin onuru namusu şerefidir. Yasal demokratik meşru her türlü mücadeleyi sonuna kadar verecek çakallara geçit vermeyecektir. Haram-helal anlayışı şaşmaz bir duruşla taşları yerine oturtacak haklarımızın yanında Gümüşhane’nin kayaları gibi dim dik duracağız. Zira kadim yaylamız ve tapulu yerlerimiz bir veya bir kaç kişinin babasından kalma Agop’un çiftliği değildir.

KARANLIK BİTTİ GÜNEŞ DOĞUYOR
“Bir kötünün kırk pare köye zararı vardır” bu Atasözünün bugünlerde mağduru Gümüşhane Kabaköy sakinleri, Eriklili bir hane bir gün bile kalmadığı yaylamızı çalma, iç etme ve çökme peşine düştü. Yıllarca Erikli üstünden geçen yoldan bir metre yukarı çıkamadıklarına dair binlerce şahit vardır. Yayla iddiasında bulundukları çalmaya çalıştıkları yaylamızda bir gün kaldıklarına dair namuslu tek bir kişi şahitlik edebilir mi asla. Civardan bir kaç kişiyi Ali Cengiz oyunları ve fırıldaklıkla ayartarak art niyetine alet ederek yalan iftiralar ile sonuç almaya çalışıyorlar. Ama artık yalanın üç kağıtçılığın sonuna gelindi ve balonlar birer birer sönüyor. Düşünün bir aile 183 kişinin tapulu yerini yıllarca kaçak otlatıyor ama 183 kişinin büyük çoğunluğu kooperatif kurup hayvan otlatmaya başlayınca fitnenin fitili ateşlenip gambaz, jurnal, uydurma ve şikayet başlıyor. Bu ne vicdan yoksunluğu! Bir kişi orada 183 kişiyi parmağının ucunda dolandırıp yerini yurdunu kaba kuvvetle eşkıyalık ve fiili gasp edip otlatıyor ve yıllardır gıkı çıkmıyor. Adam olan, onurlu ve haram helal ölçüsü olan insan 183 kişiden helallik alması gerekmez mi? Ama nerede o insan onlar beyaz atlara binip uçtu gittiler bu ne kepazelik? Acı gerçek yalancının mumu yatsıya kadar yandı ve sönüyor. Zifiri karanlık Kabaköy Yaylası’nda son buluyor şafak söküyor pırıl pırıl güneş doğuyor. Gerçeklerin güneş gibi doğma mecburiyeti var gerçekler birer birer ortaya çıkıyor. İşte o bir hanenin babası ve oğlunun Kabaköy Yaylası’na yıllarca bekçilik yaptığı belge ile sabittir. İlgili kişiler tapulu yerimize Kabaköy Yaylası’na yıllarca bekçilik yapması gayet kesinken onların kemiklerini sızlatan bir hanenin diğer iki oğlu şimdi yaylayı çalmaya teşebbüs etti. Ama hak sahipleri kılçık oldu yaylalarını onlara yar etmedi ve onların boğazından geçmedi geçmeyecektir. Kabaköy Yaylası, eski adı Keşişli, Leri köyü diye ihdas edilen şimdiki Yitirmez Köyü’nün sınırları içinde olması bu art niyetli kişilerin hep iştahını kabarttı. Kadastro çalışmalarında ellerine fırsat geçti. Hiç alakaları olmayan yerlere yanlış bilirkişi heyeti oldular. İşte olan o zaman oldu. 183 Hisse sahibine ve Kabaköy Yaylası’ndaki hak sahiplerine ihanet ettiler. Üstelik çalmak istedikleri yaylayı Yitirmez köyü adına değil Erikli adına yaparak kendi komşularını ters köşe yaptılar. İşte o bilirkişi ve o dönemin idarecilerinin iki cihanda elimiz iki yakasında olacaktır. Hatta o bilirkişilerin yalan beyanlarıyla Arap saçına döndürüp fiilen işgal ettikleri fakirin garibin yeri yurdu için hak mücadelesi yargıya taşındı dava sürüyor.

YAYLADA ESRARENGİZ KİŞİLER GÖRÜNTÜLENDİ
Lakin yaylamız için ortaya çıkan kapı gibi gerçeğin ispatı belgeler maskeleri birer birer indirdi. O çirkef bir hane, koca Arzular Kabaköy’ün Yaylasına özellikle Kabaköy Yaylası’na çökme, çalma derdine düştü. Kabaran iştah esrarengiz kişilere peşkeş çekme niyeti ortaya çıktı ifşa sürüyor. Civar vilayetlerden getirilen esrarengiz garip kişiler yaylada görüntülendi. Kabaköy’ün hak sahipleri yaylaya akınca garip kişiler ten böceği veya yer faresi gibi yerle yeksan oldular. Evet bir ailenin Kabaköy Yaylası’nı çalma teşebbüsü skandalı sürüyor. Kamu nezdinde yargı önünde bu mücadelemiz sürecektir. Utanmaz arlanmaz vicdan yoksunları hem yıllardır tapulu mülkümüzü kaçak otlatıyor hem de 1946 yılından beri Kabaköy Yaylası olan kadim yaylamızı çalma, iç etme derdine düştü ve hız kesmeden kullanacağı yandaş arıyor. Ama asla kuru gürültüye pabuç bırakmayacağız. Oyunu bozacağız.

Gümüşhane "Kürtün" niçin cezalandırılıyor! Gümüşhane "Kürtün" niçin cezalandırılıyor!

Sabri ŞENEL / 8.6.2021 – Ümraniye-İstanbul


Editör: TE Bilisim