Leri bölgesinde Rumlar gidince 12 Mahallenin 2’sini yani Aşağı ve Yukarı Yitirmez’i Kabaköy aldı. Ayrıca Karagodil bölgesinden yine 5 mahalleyi tapulu yeri ve yaylasıyla da Kabaköylüler satın aldı. Mırızlı mahallesini Arzular (Sobran) satın aldı. Erikli dahil 4 mahalleyi, eski Keşişli bugünkü Yitirmez Köylüleri aldı. Erikli ve Keşişli’yi alan köylü ve akrabalarımız oraya yerleşti. Kabaköy ve Sobran aldığı yerleri yıllarca yayla olarak kullandı. Sobran’dan da Keşişli’ye yerleşen bir hane var. Arapdere Köyü’nden gelen bir kaç hanede var. Yetmiş sene tapulu yerlerimizin otunu biçtik, merasında hayvan otlattık. Yıllarca Erikli’de ve Keşişli’deki kaçak otlatmayla mücadele ettik. Çoğu kez de Erikli’de oturan o akrabalarımızı yaylamıza paralı bekçi tuttuk. (Bu durum belge ile sabittir) Yitirmez Köyü, tüzel kişilik köy olunca bu gerçek değişmedi hatta Kabaköy yaylasındaki tapulu yerler de Keşişli’ye yerleşen komşu ve akrabalarımız da bir kaç hanenin hissesi var.
BU NASIL BİR MÜSLÜMANLIK VİCDANIDIR?
O dağlar ve yaylalarda yapılan hayvancılık ve tarımda karın doyurmayınca köyler de yaylalar da boşandı. Bunu fırsat bilen akraba ve komşu köyümüzün sakinleri, tüzel kişilik arkasına sığınıp hiç akraba ve komşuluğa yakışmayacak bir vicdan yoksunluğu ile gariban, fakir yaylasında hayvan otlatana davalar açtılar. Şikayetler korkutma, yıldırma, yasayı arkadan dolanıp sanki cellat ipi gibi Rum’a reva görülmeyen entrika ve muameleyi komşusuna layık gördüler. Bu nasıl bir komşuluk, nasıl bir insanlık ve nasıl bir Müslümanlık vicdanıdır? Yaylası başka köyün tüzel kişilik mülki sınırlarında olan sadece Kabaköy ve Sobran mı var? Üstelik biz hem de akrabayız. Akraba akrepleşmemeli. İnsanları tahrik etmenin provoke etmenin ne anlamı var? Gelinimiz var damadımız var. Bu nasıl bir hak hukuk nasıl bir adalet anlayışıdır?
HEPİMİZ KABAKÖYLÜ, ARZULARLI, YİTİRMEZLİYİZ
Hatta bu haksızlığa dut yemiş bülbül gibi susan, haksızlık karşısında dilsiz şeytan taklidi yapan da var ne şiş yansın ne kebap diyen de. Neme lazımcı takımını azda olsa ibret ve şaşkınlık ile izliyor hüzünleniyoruz. Selam olsun hakkın, haklının mahşeri vicdanın doğrunun yanında yanlışın karşısında Elif gibi dimdik duranlara! O yaylada çile çekip gidenler gibi bizde bu dünyadan gideceğiz. Herkes yaptığının hesabını er geç iki cihanda verecektir. Biz hiç bir zaman Keşişli, Erikli yada Yitirmez’deki hiç bir komşumuzu kendimizden ayırmadık. Üstelik iftira, mazlum mağdur edebiyatı ile etrafta kamuda algı operasyonu yapan kaypak, aldatıcı yalancının mumu ancak yatsıya kadar yanar. Adam utanmadan Allah’tan korkmadan yasalara meydan okurcasına köyünüzü, tapulu yerinize bile getiremezsiniz diyebiliyor. Bu tehdit ve şantajı kabul edecek Kabaköy’den, Arzular’dan bir tane sürüngen mideli çıkar mı? Tapumuz, yaylamız, onurumuz, şerefimiz ve namusumuzdur. Sonuna kadar demokratik meşru ve yasal mücadeleye devam edeceğiz. Hepimiz Kabaköylü, Arzularlı, Yitirmezliyiz.
FİTNE FESAT DEĞİL KOMŞULUK KAZANACAK
Oralardan Rum’a layık görülmeyen sürgünü asla vicdanlar onaylamayacaktır. Bu mücadele sürecek iki cihanda hak sahibinin eli yakanızda olacaktır. Yaylası Gümüşhane köylerinde olan Taşköprü, Alacabayır, Kadırga, Kazıkbeli, Güvende bir yığın komşu vilayetlerin yaylası vardır. Kaldı ki biz o yaylaya sahip çıkmasak çoktan o yaylalar gibi başkalarının olurdu. Sahi bu nasıl bir komşuluk, akrabalık ve hemşehrilik vicdanıdır? O yaylayı, Şebrenli’den Karagodil’e sırtında Rumlar’a taş taşıyan, kalaycılık, amelelik yaparak gurbette çile çekerek dede ve babalarımız satın aldı. Onların alın terine sahip çıkmak namus ve şerefimizdir. Fitne, fesat, provokasyon değil hak, adalet, komşuluk kazanacaktır. Fırsatçı mezarlık soyguncusu kafa yapısı kaybedecektir. Biz herkesi kucaklayıp haram helal ölçüleriyle birlikte yaşamaya devam edeceğiz. Allah bize başkasının zerre hakkını nasip etmesin haklarımızı söke söke almasını da biliriz. Allah huzurundan başka eğdirmesin. Vicdan sahibi dostlara, haksızlık karşısında eğilmeyenlere selam olsun!
Editör: TE Bilisim
