Kabaköy Büyük Düz mevkiinde büyük düzlerde öldüğünde bir metre kare tapusu bulunmayan İstiklal harbi gazisi dedem Şükrü Şenel ve bir kaç komşuya ait tarlalarımızı elimizden alıp orman yaptılar.

Yaylayı, dağı, taşı maden 2/B adı altında birilerine peşkeş çekerken eşekle, atla ekin taşıdığımız öküzle karasabanla ektiğimiz tarlalarımız artık bize ait değildir.

Fakir dedem Kafkas Cephesi’nden, Sakarya Meydan Muharebesi’ne oradan İzmir’e kadar milli mücadelenin içinde oldu.

Şarapnel parçası ile yaralandı.

Garibin, fakirin, fukaranın elinden ektiği tarlayı nasıl alırsın?

O dağlarda kuşlara sorsan size kim yem getirdi, sahiplerini söylerdi. Kurdun, kuşun sahibini bildiği azık tarlasını torununa çok gören bürokrat siyaset kurumu utansın.

Yaylalar ve gözeler şehri Kürtün'de maden işletmesi istemiyoruz! Yaylalar ve gözeler şehri Kürtün'de maden işletmesi istemiyoruz!

Bu nasıl bir Tapu Kadastro çalışmasıdır?

Dedemin, anamın karnını doyurmayan tarla bizim karnımızı da doyurmaz. Bırakın hatıraları yaşatalım.

Bizim otlağımızı niçin elimizden alırsınız?

Şimdi Ali Cengiz oyunu ile yaylamız elimizden alınıp Trabzonlulara peşkeş çekilmek isteniyor.

Kabaköy yaylasında asırlarca hayvancılık yapan fakir köylü hakkında kaçak hayvan otlatma davası açılıyor! Niye o yerleri zilyet edenlere yayla tapusu verilmedi?

Bugün ise taşın üstünü yeşillendirip ev veya koyun ahırı yapalım diye deveye hendek atlatır gibi kök söktürüp uğraştırıyorlar.

Bütün bunlara rağmen Kabaköy’de çok güzel bir başlangıç yapıldı. Koyunculuk başladı. Allah utandırmasın. Güzel bir ortaklıkla fedakar, vefakar bir çalışma başladı.

Her şeye rağmen tam 53 yıl sonra tarlamızda koyun görmek çok çok güzel.

Editör: TE Bilisim