Gümüşhane’nin tek kadın İl Genel Meclis üyesi adayı Sonel Yaşar’a yoğun ilgi Gümüşhane’nin tek kadın İl Genel Meclis üyesi adayı Sonel Yaşar’a yoğun ilgi

   Çocuk yaşta eli silah tutar denilerek Gümüşhane’nin işgalinde Rusların 14 yaşında dedem Şükrü Şenel, Tayfur Dal ve Ferhat Tanış’ı esir almıştır. Rus işgali yüzünden köyler büyük ölçüde boşanmıştır.
   O günlerde birçoğu köyünü terk etmeyen yaşlı hasta çok fakir aileler kaldı. Kabaköy’ün imamının “Çocuktur götürmeyin” ısrarına rağmen Rus komutan, “Ellerine küçük birer silah ver etrafa kök söktürürler” diyerek üç çocuğu esir aldı. Yıllarca bu üç çocuk, Rusların esir kamplarında tutuldu. Erzurum’da özellikle çok ilginç esir kampı hatıralarını bizzat dedemden dinledim.
   Erzurum’da genişçe bir samanlığa tıka basa esir doldurulmuş, esirler içinde dedem gibi çocuk yaşta çok esir varmış, esir kampının olduğu o mahallede kayın pederi ile Erzurumlu gelin oturuyor.
   Kocası Osmanlı’nın savaştığı cephelerde uzun yıllardır askermiş, kahraman dadaş gelin esirleri kurtarmayı gözüne kestirmiş, samanlığın tenha bir köşesinden duvarın taşlarını çıkarıp oradan her gün bir kaç tane esiri kaçırmaya başlamış, samanlıkta esir sayısı baştan göze batmamış, ilk günlerde Rus işgal birliği bu kaçışları fark etmemiş, akıllıca yürütülen kaçışlar sonucu son hamle belki hepsi kurtulacaktı.
   Bir gün yine duvar taşları yerinden çıkarılıp insanın geçebileceği delik oluşturulmuş ve sırayla Türk esirleri o delikten kaçıyordu. Esirlerden biri kaçarken diğer esirler bir bağırtı koparmış “Esir kaçıyor!” avaz avaz bağırınca kıyamet kopmuş, hemen nöbetçiler duruma el koymuşlar, araştırma başlamış kaçanlara kim yardım etmiş sonunda tespit edilmiş. Dadaş gelin ve kayın pederi Rus komutanlarının karşısına çıkarılmış,      Kayınpederi ifadesinde “Haberim yok” demiş, sıra geline gelince dadaş gelin “Evet esirleri ben kaçırdım. Benim canım milletime esir kardeşlerime feda olsun her cezaya razıyım” diye itirafta bulunmuş.

   İNSAN KENDİ KARDEŞİNİ İHBAR EDER Mİ?

   Bu müthiş fedakarlık karşısında hayrete düşen Rus komutan bu sefer kaçışı haber veren esire dönmüş “Sende Müslüman bu bayanda insan kendi kardeşini ihbar eder mi?” diye sert çıkışmış ve şöyle devam etmiş: “Bu ailenin yemeğini her gün askeri birliğimiz karşılayacak” diyerek kendi askerine talimat vermiş ve o kahraman gelin ve kayınpederine günlerce yemek vermişler.
   Dedem ve üç arkadaş daha sonra yolunu bulup birlikte onlarda esir kampından kaçmış, Erzurum Ovası’ndan yaya olarak Ilıca-Aşkale güzergahından Kop Dağı’na yönelmişler. İşte en son gazi dedem Erzurum’daki esir kamplarından kaçarken Kop Dağı’nın Bayburt Maden tarafındaki Rus karakolunda tekrar esir alınır. Gece üç arkadaş karakoldan kaçmak ister ikisi kaçmayı başarır dedem tam kapıdan çıkmak üzereyken uyanan karakol görevlileri tarafından yakalanır.
   Kapıya kıstırılan küçük delikanlıya eziyet başlar. Karakol ayağa kalkar bol dayak işkence aralarında hangimiz öldürsün tartışması çıkar bağırtı gürültü sonunda bir Rus ayısı belki bir Ermeni, Taşnak militanının daha kan emici vampir olduğu kararına varılır ona görev verilir insafsız sağa sola volta atar söylenir, bol bol küfreder dedem. Küfürleri Rusçaya azda olsa vakıf olması nedeniyle her şeyi olup biteni anlar artık ölüm anı gelip çatmış.

   RUSÇA SELAM VEREREK KENDİNİ KAMUFLE EDER

   “Dışarı zifiri karanlık sabah ışıklar aydınlansın öyle kurşunlayalım” diyerek sabahı beklerler. O arada atların altını temizlemek için dedeme odun süpürge verir onu izler. O işi görürken Ermeni-Rus askeri sigara yakmak için cebinden tütünü çıkarır sigara sarar ateşi cebinde bulamayınca içerideki yatakhaneye dalar. Dedem bunu fırsat bilir hemen zırzayı kapatır, çiviyi takar kaçmaya başlar.
   Karanlık göz gözü görmüyor. Bir iki saat yürür sabah ışıklar kış günü soğuk etraf buz gibi kar tipi dondur. Erzurum yolundan Rus araçları geçiyor. Yıllardır kaldığı esir kamplarında Rusçayı çat pat öğrenmiş geçen araçlara Rusça selam verir kendini kamufle eder o arada Bayburt Madenden merkeze yük götüren ot arabacısı ile konuşur, İkna eder ve otun içine uzanır.
   Bayburt’a yaklaşınca kendini araçtan aşağı atar. Bayburt’ta akşam saatidir bekçiler onu dikkate almaz.Bayburtlu bir görmüş geçirmiş Türk anasına misafir olur teyze: “Yavrum sen korkarım esirden kaçtın” der.
   Dedem gerçeği itiraf eder karnını doyurur sabah ona bir güzergah tarif eder. Kitre üzerinden Çerçi hanları, Kılıçören, Akpınar, Söğütağıl ve Kabaköye varır. Köye geldiğinde henüz arkadaşı Tayfur Dal ve Sobranlı Ferhat Tanış daha köye gelmemişler onlar daha sonra gelir. Yaşayacak ömrü varmış tekrar asker olur. Sakarya Meydan Muharebesi’ne katılır. İzmir’e Yunan’ı kovalayan şerefli Türk askerlerinden biridir. Şarapnel parçası ile yaralanır 1976’da o parça ile gömülür.
   Tüm şehit ve gazilerimize Allah rahmet eylesin.

  • Sabri ŞENEL / 9.2.2021





Editör: TE Bilisim