Büyük bir imparatorluktan küçük bir coğrafyaya sıkıştırılmış bir milletin son ümidi bu girişim, dünya devletler tarihine geçecek kutlu bir yolculuk, ilk adım ve Bandırma Vapuru.
Eğer bir tarih yazılacaksa bunu millet yazacak diyen, Mustafa Kemal’in büyük öngörüsü ve ona inananların kenetlenişiyle, yeni bir devletin kuruluş öyküsü tam 100 yıl önce bugün Samsun’da başladı.
Gücünü inancından alan bu yolculuğun ana fikrine, ülke sathında herkesin kenetlenmesiyle, az zamanda çok ve büyük işler başaran Türk milleti, tarihini seyrini değiştiren bir sonuca dönüştürdü.
Bugün, fikri hür, vicdanı hür, irfanı nesiller yetiştiren, bu coğrafyayı, halklar topluluğundan millet yapısına dönüştüren ve adına “Türk Milleti” diyen kurucularımıza şükran borçluyuz.
Bugün, ülkenin yönetiminde herkese fırsat eşitliği ile başta kadına hakettiği değeri veren, onu eğitimde ayırmayan seçme ve seçilme hakkı veren, kürsü alan kadınlarımız varsa, bunu cumhuriyetin kazanımlarına, fikir ve görüşlerimizi hep birlikte özgürce ifade edebiliyorsak, bu hürriyeti Cumhuriyete ve kurucu değerlerimize borçluyuz.
Bundan sonra asıl mücadele ilim, irfan ve teknoloji yolunda şimdi başlıyor diyen, hedeflerimizi de tayin eden büyük lider ve devlet adamının NUTUK’tan mesajları, genç delikanlısından her kesime, aynı zamanda iş adamlarımıza da yol haritasıdır.
Bu şerefli destanın büyük kumandanı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarını, güzel ülkemiz Türkiye Cumhuriyetin’in ilk adımının 100. yılında rahmetle minnetle anıyoruz.
Varlığımız, vatanımıza ve milletimize armağan olsun.
Ne mutlu Türk’üm diyene.
Yüksel YALÇIN
