Dr. Nefi Demirci Hakk'a Yürüdü Dr. Nefi Demirci Hakk'a Yürüdü
 Burası Türkiye'nin oksijeni en bol ve nemi en düşük bölgesi olan meşhur #KAZDAĞLARI

- Peki burada neden yüz binlerce ağaç kesildi? 
- Çünkü #HANS buradan altın çıkaracakmış..! 
- Peki bize ne kalacak bundan?
- Katledilmiş bir doğa ile birlikte, (HANS altını alıp gidecek) zehiri (siyanür) ve bu zehirin yaydığı #KANSER bize kalacak...
- Ve işin en acısı ne biliyor musunuz? #HANS dan bize düşen payın; yayılacak #KANSERİN tedavisinde harcanak paraya oranı deve de kulak bile olmayacak...

Yahu sizde hiç mi vicdan yok... Oradan alacağınız 3 tane sikkeye bu katliam ve geleceğe dair bu ihanet yapılır mı? 

Nedir sizin bu altına, paraya, pula, saraya, köşke,  makama, tahta düşkünlüğünüz kardeşim... Gireceğiniz yer 2 m3 çukur değil mi?

Hani din iman? Hani dünya fani idi... Yalan idi... Hani aslolan bu fani dünya da bir hoşsada bırakmak idi... 

Bu mu sizin; İnancınız? İtikadınız... Hoşsadanız? Yüzbinlerce ağaç kesilmekle kalmayıp, ora da ekolojik dengeyi sağlayan; milyarlarca kurdun, kuşun, börtünün, böceğin yok olmasına sebebiyet veriyorsunuz! Sizin hiç mi vicdanınız yok?

Yoksa sürekli hamasetini yaptığınız; Din, İman, Allah, Kuran göz boyamak için söylenen bir laftan mı ibaret...

Din iman deyince size çok sevdiğim ve 40 yıldır dilimden düşürmediğim hikayemsi bir kıssa anlatayım...

13. yy İslam Alimlerinden Muhyiddin İbnü'l-Arabî Şam'da ki bir camide cuma hutbesi vermektedir... Hutbenin bir yerinde cemaate dönerek; "Sizin taptığınız Rab benim ayaklarımın altında!" der...

Bunu duyan cemaat çok hiddetlenerek; "sen nasıl bizim Rab'bimizin ayaklarının altında olduğunu söylersin..." diyerek, galeyana gelip, İmam Arabi yi oracıkta katlederler...

Bundan tam üç yüz yıl sonra Şam'ın fethinde bu hadise Yavuz Sultan Selim'in kulağına gelir ve Sultan; Minberin altının kazılmasını buyurur ve bunun üzerine minber kazılır. Ve de bu kazının neticesinde minberin altından bir küp altın çıkar...

Bunu gören Sultan Selim, İmam Arabi'nin; "Ey cemaat sizin  taptığınız Rab benim ayaklarımın altında" derken, Cemaatin mana da aslında taptığının Rab değil altın (yani dünyalık) olduğunu ima ettiğini anlar ve bunun üzerine şehre tellallar salarak; "İmam Arabi'nin altınlarının CUMA NAMAZI VAKTİNDE meydanda halka dağıtılacağını" salık verir...

Bunu duyan halk; Farz olan ve de kazası olmayan CUMA NAMAZINI EDA ETMEK İÇİN CAMİYE GİTMEK YERİNE, meydanda toplanarak dağıtılacak altından pay kapma derdine düşer... 

Manzarayı gören Sultan Selim der ki; "İşte İmamın sizin taptığınız ayağımın altında derken kastettiği buymuş!" Çünkü; Rab'be taptıklarını söyleyen cemaat, Camiye girip taptıkları Rab'be secde etmek yerine meydanda altından pay kapma yarışına girmiştir...

Bizde bu ülke de Rab'be taptıklarını söyleyenlerin;15 yıldır makam, mevki, ihale kaparak lüks yaşantı talebi ile; başta hak olmak üzere, hukuku, adaleti, ağaçları, insanları, hayvanları, huzuru, barışı, kardeşliği, vicdanı, ahlakı ve iyiye dair ne varsa hepsini katlettiğini görüyoruz...

Ne farkınız var kardeşim sizin Cahiliye devrinde ki Araplardan... Onlar şatafat içerisinde yaşayıp elleri ile yaptıkları putlara tapıyordu, sizde ellerinizle yaptığınız; gökdelen, rezidans, yalı, köşk, saraylarda bir eliniz yağda bir eliniz balda şatafat içerisi de yaşamak için aşağıda ki resimde görünen katliamı yaptığınız gibi, Allahın yarattığı bütün güzellikleri katlediyorsunuz..!  

Ve esas vahim olanı ise; siz bu katliamı yaparken hiç kimse de ses çıkartmıyor..!

* Sahi bu katliam yapılırken bu ülkenin medyası nerede idi?
* Ya Siyasi  Muhalefet!
* Peki başta çevreciler olmak üzere Sivil Toplum Kuruluşları '
* Her konuda ahkam kesen Entellektüelleri, Sanatçıları, Akademisyenleri nerede idi?
Gözlerinin önünde bu katliam yapılırken Balıkesirliler, Çanakkaleliler nerede idi?

Bir şey söyleyeyimi size...
HEPİNİZE, HEPİMİZE YAZIKLAR OLSUN!
#Bize #Her #Şey #Müstahak!

Mehmet Sevinç

Editör: TE Bilisim